Şimdi, bilimsel olarak biz buna "çok kötü bir fikir" deriz. | TED | الآن، علمياً، نسمي هذه بالفكرة السيئة جداً. |
ve bu şaşırtıcı şekilde yeni bir fikir de değil. | TED | والمحير والصادم انها ليست بالفكرة الجديدة |
Orijinal fikir bana ait değil. Ama bu da başka bir yol. Devamını yaratmak için bir yaratıcı olarak çalışıyorum. | TED | أنا لم أتي بالفكرة الأصلية . لكن هذه طريقة أخرى عملت كمبتكر للتطوير |
Freya bu fikri hiç beğenmedi ama Odin ve diğer tanrılar ikna oldu ve anlaşmayı kabul ettiler. | TED | لم تُعجَب فرويا بالفكرة إطلاقًا، لكنّ أودين والأسياد الأخرين كانوا مقتنعين وتوصّلوا إلى اتفاق مع البنّاء. |
Biz orduya yazıldık çünkü çünkü bu fikre ve etrafımızdaki insanlara inandık. | TED | وقعنا لأننا نؤمن بالفكرة ونؤمن بالأشخاص الذين هم على يميننا أو يسارنا. |
Ve bunun çok da kötü bir fikir olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد كنت افكر انها ليست بالفكرة السيئة ابدا |
Kaçıranlara boyun eğmek pek iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | أخذ دور الجبناء مع الخاطفين ليست بالفكرة السديدة |
Bazen acele etmemek kötü bir fikir değildir. | Open Subtitles | أتعلم, أن تعطي وقتك لشيء ما ليس بالفكرة السيئة.. |
Hepsi de birkaç dakika içinde ölmüş olacaklar. Tamam, ama bilginiz olsun, bu hiç de iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | حسناً، ولكن ليكن في علمكم، هذه ليست بالفكرة الجيدة |
Şey, ebevenynlik tavsiyelerini takdir ediyorum ama belki, sadece belki, onları rahat bırakmak pek de iyi bir fikir değildir. | Open Subtitles | أقدر النصيحة الأبوية لكن ربما فقط ربما إعطاؤهم مساحتهم ليس بالفكرة السديدة |
Doğum asistanım, orada olmanın iyi bir fikir olmadığını söyledi. | Open Subtitles | و مشرف الولادة اعتقد أن وجودك ليس بالفكرة الحسنة |
Hiç de kötü bir fikir değil. - Benimle pratik yapabilirsin. | Open Subtitles | تلك ليست بالفكرة السيّئة لمَ لاتتدرّبي علي |
Onun erkek arkadaşını vurmayı düşünüyorum Bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | أؤكد لك أن أصابة رفيق أختي ليست بالفكرة الأفضل. |
Bu, iyi bir fikir değil. Dahası hala yeterince zamanımız var. | Open Subtitles | هذه ليست بالفكرة الجيدة مازال لدينا متسع من الوقت |
Hayır, bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | كلا، لا أعلم إذا ما كانت هذه بالفكرة الجيدة. |
- Kötü fikir diye bir şey yoktur. Sadece başarısızlıkla icraata dökülmüş harika fikirler vardır. | Open Subtitles | ليس هنالك شيئاً يسمّة بالفكرة السيئة، بلّ ثمّة أفكار جيّدة تنفذ بطريقة سيّئة. |
- Bu fikri ben buldun. - Kralın, bunu kabul ettiğine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا الشخص الذي أتيت بالفكرة إنني مُتفاجئة أنه قبِل بها |
Bu fikri bir şekilde kafasına kazıyabilecek misin bir denesene. | Open Subtitles | الآن، لما لا تُفكرين لو لم تستطيعي إقناعه بالفكرة |
Kabul etmeliyim ki, bu fikre körü körüne bağlanmıştım. | TED | ويجب أن أعترف، لقد اقتنعت بالفكرة تماماً. |
fikirle ilgilendikleri için bile kendimizi şanslı sayabiliriz. | Open Subtitles | حالفنا الحظ أنهم إهتموا بالفكرة أصلاً |
- Senden hoşlanma fikriyle oyalanıyor. - Aynen. Bu lafı aklımda tutarım. | Open Subtitles | هي تستمتع بالفكرة لتحبك بالضبط , سوف اقبل بذلك |
İçten içe bu fikirden şüphelenmiştim. İç güdülerime göre hareket etmeliymişim. | Open Subtitles | في أعماقي كنت أشك بالفكرة وكان ينبغي عليّ أن أصغي لغريزتي |