"بالقدوم" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelmek
        
    • gelmeye
        
    • gelip
        
    • gelerek
        
    • gelmeyi
        
    • gelme
        
    • gelmesi
        
    • gelmen
        
    • gelmeme
        
    • gelmene
        
    • gelmeni
        
    • gelmekle
        
    • Uğramama
        
    • Gelmemize
        
    Bİliyor musun, baba, bu oyunlara gelmek ... veya benimle konuşmak zorunda değilsin. Open Subtitles أتعلم يا أبي انت غير ملزم بالقدوم لهذه اللعبة أو أن تتحدث معي
    Bilgileri olup olmadığına ve gelmek isteyip istemediklerine göre değişir. Open Subtitles هذا يعتمد على كونهم علموا بخصوص الحفل وإذا ورغبتهم بالقدوم
    Geçen hafta bu yoldan timsah avlamak için gelmeye başladılar. Open Subtitles بدأوا بالقدوم إلى هذه المنطقة لصيد التماسيح في الأسبوع الماضي
    Herkesi gelmeye ikna etmeye çalıştım ama yapacak bir sürü işleri vardı. Open Subtitles حاولت إقناع الجميع بالقدوم لكن جميهم كان لديهم الكثير مما يجري معهم
    Buralara gelip hayatını riske atacak kadar önemli ne olabilir ki? Open Subtitles ما هو الشيء المهم الذي جعلك تخاطر بحياتك بالقدوم إلى هنا؟
    O yüzden buraya gelerek sana olan saygımızı göstermek istedik. Open Subtitles إعتقدنا أنه من المهم أننا أيضآ نظهر إحترامنا. بالقدوم إلى
    Sabahları erken kalkamıyorsan eve bu kadar geç gelmeyi bırakmalısın ve... Open Subtitles عليك التوقف بالقدوم الى المنزل متأخر ,اذ لم تستطع النهوض بالصباح.
    Bazen akşam yemeğine gelmek istersen, sadece ikimizin olacağı, nasıl olacağını... birlikte görürüz. Open Subtitles إن كنت ترغب بالقدوم للعشاء في وقت ما فقط كلينا سنرى كيف ستصبح
    Her kim neden böyle bir batakhaneye gelmek ister anlamıyorum. Open Subtitles انا لا افهم لما قد يرغب احد بالقدوم لحانة كهذه
    - Yemek odasına gelmek ister misiniz? Open Subtitles لكن إذا لاتمانع بالقدوم إلى غرفة الطعام ؟
    Buraya gelme. Söylemiştim, oraya gelmek istiyorum. Open Subtitles اخبرتك أنني ارغب بالقدوم إليكِ أريد أن ارى الحي القديم
    Beni buraya gelmeye ikna ettin çünkü o enerji ölçümlerinin bir medeniyetin varlığını saptadığını düşünüyordun. Open Subtitles أنت أقنعتني بالقدوم إلى هنا لأنك تعتقد أن قراءات الطاقة هذه تشير إلى وجود حضارة
    Ama perşembe ya da cuma günü "hastayım" diye ararsanız, pazartesi işe gelmeye zahmet etmeyin. Open Subtitles ولكن اذا تغيّبتُم لدواعى مرضيّة الخميس أو الجمعة، لا تكلّفوا أنفسكم بالقدوم يوم الإثنين
    Ya yeni bir şeylerle gelin, ya da geri gelmeye zahmet bile etmeyin! Open Subtitles ارجعو مع شيء جديد او لاتزعجو انفسكم بالقدوم
    Onları, çay partilerine gelmeye başladıklarından beri tanıyorum. Open Subtitles عرفتهمـا منذ بدأتـا بالقدوم هنـا لحفـلات الشــاي.
    Tyler kimseye zarar vermeden önce buraya gelip onu alsın. Open Subtitles حاول اقناعه بالقدوم لأخذ أخيه قبل أن يؤذي أي أحد.
    Bakın, buraya gelerek vakit kaybettiğiniz için üzgünüm ama burası satılık değil. Open Subtitles انا اسف انت ضيعت وقتك بالقدوم الى هنا هذا المصنع ليس للبيع
    Tüm yaşamım boyunca, Karaiplere gelmeyi hayal ettim. Open Subtitles طول حياتي,كنت أحلم بالقدوم الى غابات الكاريبية
    Elimde bir şey olmasa buraya gelme riskine girer miydim sanıyorsun? Open Subtitles تعتقد أنني سأجازف بالقدوم هنا دون أن يكون بجعبتي شيء ؟
    Baba. Jane Halam'a Kent'e gelmesi gerektiğini söyle. Open Subtitles أبي ,أبي أخبر العمة جين بالقدوم معنا لكنت
    Bak, bundan kurtulmamızın tek yolu benimle beraber gelmen. Open Subtitles انظر لقد كانت تلك الطريقة الوحيدة لأقنعك بالقدوم معي آه الديك زوجة يا ماكلين
    Eğer söyleseydim gelmeme izin vermezdi. O zaman buraya gelemezsin demektir. Open Subtitles إذا أخبرتها فلن تسمح لي بالقدوم هذا بسيط، لن تستطيع القدوم
    Buraya gelmene ve eve dönmene izin veriyorum. Open Subtitles لقد سمحت لك بالقدوم إلى هنا ومنحتك مدخلاً إلى المنزل.
    Sana yalnız gelmeni söylemiştik. Ama sen takım elbiseliyi getirdin. O yüzden şimdi o da partimizde bir davetli. Open Subtitles أمرناك بالقدوم لوحدك، لكنّك أحضرت ذو البدلة، والآن هُو ضيفٌ في حفلتنا.
    Buraya gelmekle iyi ettik. Open Subtitles ياعزيزتي , لقد قمنا بالخيار الصائب صحيح ؟ بالقدوم إلى هنا
    Uğramama izin verdiğin için teşekkürler. Ben sadece... yüzüne karşı Ben ile ilgili söylediklerini duyduğumu ve tavsiyene uyacağımı söylemek istedim. Open Subtitles أشكرك لأنك سمحت لي بالقدوم ، أردت إخبارك شخصيًّا
    Gelmemize izin verdiğiniz için size minnettarız, lordum. Open Subtitles نحن ممتنون لك سيدي لسماحك لنا بالقدوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more