Eğer hala atlamak istersen işini daha sessiz sakin bir günde halledersin. | Open Subtitles | اجل واذا مازلت راغبا بالقفز قم بذلك في يوم ذو احداث قليلة |
Çitlerden atlamayı sevdiğini biliyorum ama aklından bile geçirme. | Open Subtitles | اعرف أنك مغرمة بالقفز فوق الأسيجة لكن إياك والتفكير في شيء |
Bu su tankının üzerinden atlayarak yer çekimine karşı geleceğim. | Open Subtitles | سأتحدى كلاً من الطبيعة والجاذبية بالقفز على خزّان الماء هذا، |
Bir gün yine odaya girip yatağın üstünde zıplamaya başladı. | Open Subtitles | لذا، جرت ذات يوم، وبدأت بالقفز على السرير كالمعتاد |
Elime aldım ve bu salak üstüme atladı. | Open Subtitles | ثم التقطته وقامت هذه البقرة الغبية بالقفز عليّ.. |
Paraşüt atlama ya da sigara içmeye başladığınızda, tehlikeyi küçümsersiniz. | TED | في حال أن تقوموا بالقفز بالمظلات أو التدخين، أنتم تقللون من أهمية الخطر. |
Bernie'nin binadan atlamak istediğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن بيرنى ينوى الإنتحار بالقفز من أعلى .. |
747'den atlamak için ya çok usta olmalısın, ya da aşırı derecede salak. | Open Subtitles | يا سيدي ، مجرد تفكير المرء بالقفز من طائرة 747 يعني إما أنه عالي المهارة أو أنه أحمق |
- Oh evet, Tanrıya şükür kapıcı çocuk ordaymış. - Tam da atlamak üzereyken içeri girmiş. | Open Subtitles | نعم، الحمد لله لوجود عامل الفندق، لقد دخل في نفس الوقت الذي كانت فيه تهم بالقفز |
Kötü bir gün geçiriyorum ve atlamayı düşünüyordum. | Open Subtitles | أمرّ بيوم صعب فحسب وكنت أفكّر بالقفز من هنا |
Binadan atlamayı bile düşünmüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ، التي لا تفكر بالقفز من المباني؟ |
Acil servisten gönderdiler, bir binanın tepesinden atlayarak intihara teşebbüs etmiş. | Open Subtitles | جاء هذا الرجل من غرفة الطوارئ حاول الانتحار بالقفز من مبنى |
O gün kamyondan atlayarak kaçan 57 kızdan birisi oydu. | TED | وكانت من بين 57 فتاة قامت بالقفز من عربات النقل في ذلك اليوم. |
Eğer zıplamaya hazırlarsa benim üstüme atlayabilirler. | Open Subtitles | ،إذا كانت ترغب بالقفز فيمكنها القفز تجاهي |
Birkaç dakika önce bir polis memuru hareket halinde bir araçtan otobüse atladı. | Open Subtitles | دقائق مضت , لوس أنجليس إستقلَّ الشرطي الحافلةَ... بالقفز فيه مِنْ سيارة مؤثّرة. |
Ama bay Norton, bunca intihar arasında, bir tane bile hareket eden bir trenin en son vagonundan atlama yok. | Open Subtitles | و لكن مع كل هذا,لا توجد حالة واحدة لانتحار بالقفز من مؤخرة قطار |
Şimdi yukarı aşağı sıçra. | Open Subtitles | الأن أبدئي بالقفز لأعلى وأسفل |
Jake Fischer nasıl oldu da helikopterden atlayan bir adam oldu? | Open Subtitles | حسنا، كيف أصبح جيك فيشر شاب، يرغب بالقفز من الطائرات المروحية؟ |
Eskiden atlayıp binebilirdiniz. | Open Subtitles | والتي كان من السهل أن تقوم بالقفز من عليها. |
Yani sende bulduğun ilk fırsatta onunla yatağa mı atladın? | Open Subtitles | لذا قمت بالقفز للسرير معه في أول فرصة حصلت عليها؟ |
Uçan sincap kıyafeti alıp yüksek atlamaya gideceğim. | Open Subtitles | سأحصل على بدلة الطيران السنجاب لكي أقوم بالقفز بالمظلة |
Kanala atlayacağına söz veriyor musun? | Open Subtitles | هل تعدني تماما بالقفز في القناة؟ |
Kızlar zıplamaya başlarlar. Zıpla, Zıpla, Zıpla. | Open Subtitles | والفتيات تبدأ بالقفز |
Yerinde zıplayıp ellerinle göğüslerini yumruklayarak, birkaç pire öldürsene! | Open Subtitles | لم لا تبدأ بالقفز وتحك صدرك ؟ وتسحق القمل ؟ |
Biliyorsun zıplamak yasak. Bu köpek yasalarına aykırı. | Open Subtitles | ليس مسموح بالقفز هو ضدّ نظام الكلب. |