Bir dahaki sefer diz çöküp dua ettiğinde yukarıdakine bize nükleer başlıklı bomba dolu B-2'ler yollamasını söyler misin? | Open Subtitles | المره القادمة التي تنزلين على قدميك وتصلى أيمكنك سؤال الرب لو يمكن أن يعطينا طيارات حربية ممتلئة بالقنابل النووية؟ |
Birçok ölüm tehdidi aldım, okulumu arayıp bomba tehditleri savuruyorlardı. | TED | وصلتني كثير من التهديدات بالقتل، وتهديدات بالقنابل وصلت بالهاتف إلى مدرستي. |
Güvenlik satın alınamaz, bombalarla sağlanamaz. | TED | لا يمكن شراؤه، أو ترتيبه أو صنعه بالقنابل. |
Sonra da koğuşlara gözyaşı bombası attılar. Çatı kirişlerinde saklanıyorsa çıksın diye. | Open Subtitles | ثم ألقوا بالقنابل المثيره للدموع على الثكنه |
Silahsız bir köye roket bombalarıyla saldırdılar. | Open Subtitles | لقد هاجموا قرية غير مسلحه بالقنابل الصاروخيه |
bombayla ilgisi yok. Onu istemiyorsun. Bu yüzden ben de onu getirmedim. | Open Subtitles | لا علاقة لهذا بالقنابل أنت لا تريده لذا لم أحضره |
Vallahi, öldürenleri öldürmek için üstüme bombaları bağlayıp üstlerine yürüyeceğim. | Open Subtitles | أقسم أن أذهب إليهم وأنا ملفوفة بالقنابل لأفجر هؤلاء القتلة |
Her gün Sidon'u bombaladım | Open Subtitles | # أمطرتُ "صيدا" بالقنابل اليوم # |
Charles'daki köprüye ulaşırlarsa, orada bir Apache savaş gemisi filosu termal kimyasal bombalar ile bekliyor olacak. | Open Subtitles | إذا وصلوا إلى الجسر في تشارلز لدينا سرب من مقاتلات الأباتشي تفصف المكان بالقنابل الكيميائية الحرارية |
Bu kasaba mahvolmuş, sanki bomba atılmış gibi. | Open Subtitles | هذه البلدة مخربة تماماً كما لو كانت مقصوفة بالقنابل |
Midway'e takviye gerekirse, Soryu ve Hiryu, bomba yüklü olarak bekleyecek. | Open Subtitles | طائرات سوريو و هيريو يمكنها ان تأخذ وضع الاستعداد مزوده بالقنابل لاجل ميدواى |
Onları derhal güverte altına indirin ve bomba yükleyin. | Open Subtitles | ينبغى اعاده تسليحها على الفور بالقنابل تحت السطح |
Gündüz vardiyasindan bir kaç adam onları bir kaç... hafta önceki bombalarla karşılaştıracaktı. | Open Subtitles | بعض الناس من النوبة النهارية كانوا سيقارنوهم بالقنابل التي وجدت قبل أسابيع |
Bu evin duşundaki dünyayı bombalarla, diplomasiyle... hatta sevgiyle bile kontrol edemiyoruz. | Open Subtitles | , العالم خارج هذا المنزل , لا يمكننا التحكم به ليس بالقنابل أو بالدبلوماسية أو بالحب |
Bombardıman uçaklarına kara hedefi bombası yüklenmesi için emir verin. | Open Subtitles | اصدر الامر الى قاذفات الطوربيد لتعيد تسليحها بالقنابل |
Kurşunumuz kalmadı. el bombası mı atmak istersin? | Open Subtitles | لا ذخيرة لدينا هل تريد أن ترمي الأفاعي بالقنابل اليدوية ؟ |
Silahsız bir köye roket bombalarıyla saldırdılar. | Open Subtitles | لقد هاجموا قرية غير مسلحه بالقنابل الصاروخيه |
Yangın bombalarıyla saldırıya uğradılar ama yılmadılar. | Open Subtitles | حيث تعرضوا لهجوم بالقنابل لكنهم بقوا مستمرين |
Maalesef. Her tarafı bombayla donatmış. Hops vuruldu. | Open Subtitles | لا، المكان كله موصول بالقنابل هوبس تعرض لإطلاق النار |
Vallahi, öldürenleri öldürmek için üstüme bombaları bağlayıp üstlerine yürüyeceğim. | Open Subtitles | أقسم أن أذهب إليهم وأنا ملفوفة بالقنابل لأفجر هؤلاء القتلة |
Her gün Sidon'u bombaladım | Open Subtitles | # أمطرتُ "صيدا" بالقنابل اليوم # |
bombalar amade, geri sayım bekliyor. | Open Subtitles | سننسف بالقنابل النووية , تنتظر العد التنازلي |
Bir gün televizyon izlerken bombalanan bazı yerleri gösterdiler ve Flint'te oraya benzer yerler olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | والأماكن التى تم قذفها بالقنابل وأشياء كهذه وعندما شاهدتها جال بخاطرى أن |
Ardından tüm İran'ı bombalayacağız | Open Subtitles | بعد ذلك سنقصف (إيران) بالقنابل |
Sizi ve ordunuzu bombalayacaklar. Taş üstünde taş kalmayacak. | Open Subtitles | سندمرك بالقنابل وجيشك حتى نعيدك إلى العصر الحجري |