Bunu yapmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد برغبتك بالقيام بذلك ؟ |
Bu gösterinin neşeli, parlak ve eğlenceli olması gerekiyordu, bunu yapmama izin verin yoksa bir otobüs kazası daha olur! | Open Subtitles | من المفترض أن يكون هذا العرض ممتعاً و مرحاً و يمكنكم أن تسمحو لي بالقيام بذلك و إلا فسوف يكون هناك حادث باص آخر |
Bunu yapmana izin verdiğin de babanın kafasını yediğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أن والدك لم يكن في عقله عندما سمح لك بالقيام بذلك |
Eğer elinde hayati bilgiler varsa ve Amerikan halkının, iyilikleri için bunu bilmeleri gerekiyorsa kendini bu bilgileri açıklamak zorunda hissediyorsan ve bunu yaparken anlaşmayı ihlal edeceksen, orası ayrı. | Open Subtitles | الشعب الأمريكي سيريد معرفتها من أجل سلامته وسوف تشعر أنك يجب أن تقولها وسوف تخرق اتفاقيتك بالقيام بذلك |
Bunu yapmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لايمكنك السماح له بالقيام بذلك انه انتحار جماعي |
böyle yaparak adamlarımı da tehlikeye attı! | Open Subtitles | . و بالقيام بذلك, هو عَرَضَ رجالي للخطر ! |
Bunu yapmak istemediğini fark ettim. | Open Subtitles | أدركت أنه لم يرغب بالقيام بذلك |
Artık Bunu yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | لم أعد أرغب بالقيام بذلك بعد الآن |
Bunu yapmak gibi bir merakım yok. | Open Subtitles | لست مهتماً بالقيام بذلك |
İşe alınma şartlarım, bunu yapmama müsaade etmez. | Open Subtitles | أحكام عملي لا تسمح لي بالقيام بذلك |
Bu yüzden Jessica bunu yapmama izin vermez. | Open Subtitles | لهذا لم تسمح لي (جيسيكا) بالقيام بذلك |
Lütfen Bunu yapmana devam etmen için elimden geleni yapmama izin ver. | Open Subtitles | رجاءً ، دعني أفعل ما عليّ لمساعدتك في الاستمرار بالقيام بذلك |
- Bunu yapmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن اسمح لك بالقيام بذلك |
Dizlerinin üstüne! - Bunu yapmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن اسمح لك بالقيام بذلك |
Kız kardeşinle bunu yaparken çok eğlenmiştik. | Open Subtitles | لقد حظيت بالكثير من المرح بالقيام بذلك مع أختك |
Ve bunu yaparken, plaklarının yeri değişmiş olabilir. | Open Subtitles | و بالقيام بذلك... أسطواناتك قد تكون نقلت... |
Sana Bunu yapmasına izin veremezsin. Herkes bir işler karıştırdığını biliyor. | Open Subtitles | لا يمكنك السماح لها بالقيام بذلك الجيمع يعلم أنها تصل إلى شيء |
Bunun önemini iyi vurgulayamıyorum ama kısacası Bunu yapmasına izin vermemeliyiz. | Open Subtitles | لا أستطيع ان أوكد لكم ذلك بما فيه الكفاية لا يمكننا السماح لها بالقيام بذلك |
Bunu yapmasına izin vermemiz konusunda, emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة إننا سنسمح لها بالقيام بذلك ؟ |