Gayret eden kupayı kazanır. Önünde bir hedefin olduğunu hayal etmek. | TED | بالتحمّل للفوز بالكأس. بالحلم أن هناك هدف أمامنا. |
Garden maratonunda ilk kazandığımız kupayı hatırlatırdı ona. | Open Subtitles | هذا يذكرها بالكأس الأول الذى ربحناة في الحديقة للرقص المطول. |
En çok dalda kazanan kupayı alacak. | Open Subtitles | و العائلة التي تربح معظم المباريات ستفوز بالكأس |
Altın Kupa'yı kazanmanın hayattaki en büyük ihtirasınız olduğunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نعلم بأن طموحك الكبير هو الفوز بالكأس الذهبية. |
Ayrıca bütün turnuvalara katılıp Kupa üstüne Kupa kazandım. | Open Subtitles | لعبت في المسابقات المحلية وبطولات الأندية وفزت بالكأس تلو الكأس |
Bu yedi sınıfa ayrılan Hizmetkârlar kimin Kutsal Kâse'yi kazanacak kadar değerli olduğunu belirlemek için ölümüne dövüşür. | Open Subtitles | بانقسامهم إلى سبع رُتب، يقاتل الخدم باستماتة في سبيل تحديد من سيكون أهلاً للفوز بالكأس |
kadehle oynayan herkes korkunç bedeli öder. | Open Subtitles | أي من يتلاعب بالكأس يدفع ثمناً فظيعاً |
Aptal bir kupayı ve dünya turunu kim takar? | Open Subtitles | من الذي يهتم بالكأس الغبي والجولة العالمية |
Bölgesel performanslarda, ağızlarıyla müzik yaparak bir gün kupayı alma hayali kuran gençler Lincoln Center'a doğru uzun bir yola adım atıyor. | Open Subtitles | المنافسات الأقليمية بدأت طريقها الطويل لمركز لنكولن حيث كل هؤلاء الشباب يأملون أن يفوزو بالكأس بعمل موسيقا من أفواههم |
Umarım bir gün bana, kupayı kazandığın günkü gibi yine bakarsın. | Open Subtitles | أنا فقط آمل أن يوما ما يمكنك النظر إلي بالطريقة التي نظرتي إلي بها يوم فزت بالكأس. |
- kupayı sen mi sakladın ? | Open Subtitles | ـ هل كنت تحتفظ بالكأس؟ ـ أجل، كنتُ أحتفظ بالكأس اللعين |
Yarışmamızın ilk yarısını hanginiz kazanıp kupayı evine götürecek bakalım. | Open Subtitles | مَن منكم سيفوز بالجولة الأولى من منافسة الرقص، و يعود بالكأس إلى منزله؟ |
kupayı kazanabilirseniz, sizinle çok gurur duyacağız. | Open Subtitles | -إذا فزت بالكأس , سيدى سوف نكون فخورين جدا ً |
Çok çalıştık ve yeterince iyiyiz... ve şimdi bizim sıramız, hadi şu kupayı kazanalım. | Open Subtitles | فقد عملنا بجد ونحن جيدون كفاية... وهذا دورنا، دعونا نفوز بالكأس |
Eğer Darren'ı iyileştirebilirse kupayı kazanırız. | Open Subtitles | سيحل مشكلة ديرون وسنفوز بالكأس |
Maple Leafs en son kupayı kazandığında herhâlde. | Open Subtitles | على الأرجح منذ آخر مرة ربح فيها فريق " مايبل ليفز" بالكأس |
Bayanlar futbol takımları arasında en iyi olan takımlar Kupa için kıyasıya yarışacak. | Open Subtitles | حيث افضل فرق كرة القدم النسائية تلتقي لكي تتنافس وتحظى بالكأس |
Mahkemeden sonra Kupa'yı getirmeseydin, Isabelle'e neler olurdu bilmiyorum. | Open Subtitles | لاني لا اعرف ماذا كان سيحدث لايزابيل بعد المحاكمة إذا لم تعودي بالكأس |
Ve Kupa şampiyonu Lig şampiyonunu mağlup ediyor. | Open Subtitles | وها هم الفائزون بالكأس... هزموا أبطال الاتّحاد |
Bırak bu Kupa kazanmanın aptal hayallerini. | Open Subtitles | أترك هذه الأحلام الغبية بالفوز بالكأس |
Kâse'yi istemesinin bir nedeni olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن لديه سببًا ما يدفعه للرغبة بالكأس |
Kâse'yi sırf ölümsüz olmak için istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تطمع بالكأس لكي تحظى بالخلود وحسب |
Daniel Barr'ın ölüm sebebi gerçekten de kadehle başının arkasından aldığı darbeymiş. | Open Subtitles | كان سبب وفاة (دانيال بار) ضربة بأداة غير حادة بالفعل جرّاء ضربه بالكأس. |