"بالكتابة" - Translation from Arabic to Turkish

• yazmaya
• yazmak
• yazma
• yazı
• yazmakla
• yazıyorum
• yazıyor
• yazmayı
• yazar
• yazarak
• Yazmaktan
• yazılı
• Yazarken
• yazıyorsun

Sana niye yazmaya devam ettiğimi bilmiyorum, rahatlamamı sağlıyor sanırım.
لا أعلم لماذا أستمر بالكتابة لكِ, لكني أصدق بأنه يساعدني.

yazmaya devam ediyordu ki, sonra biraz ortadan kayboldu.
وكانت مستمرة بالكتابة ثم في يوم ما، اختفت لفترة.

Uzun sürdü, ama sonunda bazıları annelerine, arkadaşlarına, kız arkadaşlarına yazmaya başladılar.
وهذا استغرق وقتا طويلا الى ان بدأ بعضهم بالكتابة الى امهاتهم ، اصدقائهم ،و حبيباتهم.

Zaman zaman buraya yazmak için ya da kıyafetlere bakmak için gelirim.
ومن وقت لآخر أتي إلى هنا لأقوم بالكتابة أو لأزور ملابسي القديمة

Annem, aşklarının sürdüğünü ve babamın suskun kalmasını hatırlatmak için babama yazma riskini, bu korkunç riski göze aldı.
، جازفت أمي بشدة بالكتابة لأبي تذكره بأن يبقى حبهما و يبقي على صمته

Hiç olmazsa blog'una yazı girdiği sürece sağ olduğunu biliyoruz.
طالما يستمر بالكتابة فعلى الأقل نعرف بأنه على قيد الحياة

Lütfen. Her boş anımı yazmakla geçiriyorum.
بربّكِ، أنا أقضي كل وقت يتاح لي بالكتابة.

Notlarım çok iyi ve zaman, zaman El Feneri'ne yazı yazıyorum.
درجاتي متميزة للغاية وغالباً ما أقوم بالكتابة لمجلة التورتش

Çeçenistan'dayken adama yazıyor ve karısının onu aldattığını söylüyor.
تقوم بالكتابة له عندما كان في الشيشان بأن زوجته كانت تخونه ؟

Ama her şeyi yazmaya mahkumdum çünkü yazdığım zaman içiyormuş gibiydim.
لكني محكومٌ بالكتابة رغم كل شيء، لأنني عندما أكتب، فكما لو كنت احتسي الخمر

Ülkenizdeki yasa yapıcılara mektup yazmaya başlayın.
ولكن ما أريد منكم فعله ان تبدأو بالكتابة الى مختلف المحامين بالوطن

Oyununu seyredince, yeniden yazmaya başladım.
وبعد أن رأيت المسرحيه بدأت بالكتابة ولم أستطع أن أتوقف

Eğer incelemek istiyorsan yazmaya başlamalıyım.
يجب أن أبدأ بالكتابة لتجهز في الموعد المحدّد

Ne zaman yazmaya başlarsan, o zaman indiririm.
ساضعه جانباً عندما تبدأين بالكتابة يا حلوة

Ama biz yazmaya devam ettik. O da kâğıtları sıraya koymaya.
إستمرينا بالكتابة و هو إستمر بترتيب الأوراق حسب أرقام السجلات

Bu yeterli değil. Ben çiçeklerle ilgili bir şeyler yazmak istiyorum.
ذلك غير كافٍ إنني أرغب بالكتابة عن الأزهار

Neden zekice yazmak için uğraşacağına kendin olmuyorsun?
لماذا تزعج نفسك بالكتابة بهذه الطريقة ولا تكون نفسك فقط.

Oğlumun yazma yeteneği olduğunu bile bilmezdim.
لم أكن أعرف حتى أن لدى إبني موهبة بالكتابة

Bugün yazı yazan oldu mu? Bir kelime yazanınız var mı?
هل قام أي منكم بالكتابة اليوم؟ هل كتب أحدكم كلمة؟

Aslında konunun yazmakla alakası yoktu, değil mi?
لم يكن الامر ابداً يتعلق بالكتابة ، اليس كذلك ؟

Yolculuk ederek... bir dergi için yerel yiyecekler ve mahsullerle ilgili yazılar yazıyorum.
انا اسافر العالم و اقوم بالكتابة عن أنواع الطبخ و المنتجات

Bir tanesiyle mesaj Yazarken gizlice masanın altından yazıyor.
احدها يبقيه تحت الطاولة بينما يقوم بالكتابة

yazmayı da seviyorum ama muhasebeci olmak için doğduğumu hissediyorum.
أنا أيضاً أستمتع بالكتابة لكنني أشعر حقاً بأنني ولدتُ لأكون محاسباً

Lütfen bu kalemi alıp, bana yazar mısın?
هلا آخذت هذا القلم, وقم بالكتابة لي من فضلك ؟

Bu interaktif Anneler Günü kartlarını yazarak ve oluşturarak bu çocuklar bu yeni teknolojileri akıcı şekilde öğrendiklerini gösteriyorlar.
بالكتابة وبتصميم تلك البطاقات التفاعلية لعيد الأم، برهن هؤلاء الأطفال بالفعل بأنهم متمكنين من التكنولوجيات الحديثة.

Yazmaktan keyif aldım ama yeterince yalnız kaldığımı hissettim.
استمتعتُ بالكتابة لكني أشعر أني قصيت الكثير من الوقت لوحدي لحد الآن

Şey, bir daha böyle bir teklifi edecek cesareti bulabilirsem, sana önce yazılı bir mesaj göndereceğim.
إذا واتتنى الشجاعه لأسئلك ثانيةً سأنبهك بالكتابة أولاً.

Yazarken radyo da dinliyor muydun?
هل كُنت تستمِع إلى المِذياع حين قمت بالكتابة ؟

Uyandım, hâlâ yazıyorsun.
كنت مشغول بالكتابة عندما دخلت إلى هنا