"بالكحول" - Translation from Arabic to Turkish

    • alkol
        
    • alkolle
        
    • alkole
        
    • Alkolün
        
    • alkolden
        
    • Alkollü
        
    Düşük gelirli biriydi, ekonomik desteğe ihtiyacı vardı ve acısını alkol ile uyuşturuyordu. TED كان يكسب القليل جدًّا، وكان يتوق لأن يتم إنقاذه ماليًا، ويخفف الألم بالكحول.
    alkol ve biraz da kötü alınmış kararlar yüzünden olabilir. Open Subtitles حسنا, لنفترض ان هذا بسبب التورط بالكحول وبعض الاحكام البائسة
    Belki de, zaman alkol işinden ayrılıp berberlik okuluna bir şanş daha verme zamanıdır. Open Subtitles ربما حان وقت ترك العمل بالكحول وأن أجرب كلية الحلاقيين مرة أخرى
    alkolle alakalı olmadığını öğrenince baş dönmelerinin sebebini merak ettim. Open Subtitles شعرت بالفضول حول نوبات الدوخة لأنها لم تكن متعلقة بالكحول
    Günde beş kere alkolle çalkalarsan düşündüğünden daha çabuk iyileşir. Open Subtitles أغسليه 5 مرات يوميًا بالكحول وسوف يشفى أسرع مما تظنين.
    Şimdi müsaade ederseniz, .kederimi alkole boğacağım. Open Subtitles لاآن، لو سمحت لي سأذهب لأغرق أحزاني بالكحول
    alkol kaynaklı yılda kaç ölüm oluyor? Open Subtitles كم من الوفيات المتعلقة بالكحول في السنة؟
    alkol, tütün ve ateşli silahlara küçük bir yatırım yapmanın nesi var? Open Subtitles ما العيب في الإستثمار بالكحول والتبغ والأسلحة النارية؟
    Tüm söylemek istediğim, gerçek bir alkol zehirlenmesine karşı hazır olsan iyi olur. Tamam mı? Open Subtitles كل ما أقوله انه عليك الاستعداد لبعض التسمّم بالكحول الليلة، حسناً؟
    O alkol diyetinde olduğu için canı içki istiyor. Open Subtitles إنها تتبع حمية السوائل ولربما تكتفي بالكحول فقط
    Afedersiniz, ancak koyduğunuz kurallara göre tesiste alkol kullanımı yasaktır, efendim. Open Subtitles أنا آسف، لكن طبقا لقوانينك أنت سيدي لا يسمح بالكحول في القاعدة
    Birçoğu da alkol zehirlenmesinden hastaneye kaldırıldı. Open Subtitles كما تم معالجة العديد بسبب التسمم بالكحول
    Greg arabanın yamulduğunu söylüyor. Ayrıca leş gibi alkol kokuyormuş. Open Subtitles إذن, جريجيقولأنّ السيّارةأحرقت، و عُبِقـّت بالكحول.
    Ağrı kesici aldım, alkolle birlikte almamam gerektiğini söylemişlerdi ama yanıldılar. Open Subtitles أخذت مسكنات للألم يقولون أنه ليس عليك مزجهم بالكحول لكنهم مخطئون
    Önlerindeyken alkolle alakası olmayan bir baş dönmesi hissettim. Open Subtitles وعندما نهضت، شعرت بتسمم لم يكن ذا علاقة بالكحول
    alkolle takas edilebilen jetonları dağıtmak gibi. Open Subtitles توزيع القسائم التي يمكن إستبدالها بالكحول
    Bu yüzden ciğerimi nakil hazırlığı olsun diye alkolle marine ettim. Open Subtitles أجل، كنتُ بالخارج أنقع كبدي بالكحول لأجهزه لعملية الزرع، أجل
    Sana alkolle ilgili rakamlar, tutuklamalar istediğimi söyledim. Open Subtitles أخبرتك أنني أريد ارقاماً إعتقالات متعلقة بالكحول
    Şimdi müsaade ederseniz, .kederimi alkole boğacağım. Open Subtitles لاآن، لو سمحت لي سأذهب لأغرق أحزاني بالكحول
    Stresli olduğunu biliyorum, ama bunu gidermek için alkole ihtiyacın yok. Open Subtitles أعرف أنكَ مرهق، لكن ليس عليك أن تعالج ذلك بالكحول
    Bekle bir saniye. Alkolün içinde değilse, o halde neyin içinde? Open Subtitles إنتظري لحظة إذا لم يكن موجوداً بالكحول , فأين يكون ؟
    Aranızdan kaç kişi alternatif motorları... alkolden, çöpe veya suya kadar çeşitli maddelerle işleyen motorları duydu? Open Subtitles كم منكم سمع ان هناك محركات بديلة المحركات التي يمكن تشغيلها بالكحول والماء ؟
    Paronayak Alkollü birine silah ve rozet verip.. Open Subtitles لقد أعطوا لرجل منفعل بالكحول سلاحًا وشارةً،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more