"بالكشف" - Translation from Arabic to Turkish

    • ortaya
        
    • tespit
        
    Fakat bu kez, genç bir gazeteci ve kurbanların arkadaşı, bu ölümlerle ilgili gerçeği ortaya çıkarmayı amaçladı. TED لكن هذه المرة، تكفلت صحفية شابّة بجانب أصدقاء للضحايا بالكشف عن حقائق جرائم القتل تلك،
    Burada Altın Oranla iligili Fibonacci sayılarını görüyoruz, çünkü Fibonacci ve Altın Oran kasdettiğim gibi, maddenin düzenli ölçüsünü ortaya çıkarmakla ilişkili. TED هناك يمكننا رؤية أرقام فيبوناتشي مرتبطة بالقسم الذهبي، لأن فيبوناتشي والقسم الذهبي مرتبطة بالكشف عن قياس متر من الماتر، كما أعبر عنه.
    Sarhoşken uçak kullanma suçu gizlenen, pilotları ortaya çıkarmıştı. Open Subtitles لقد قامت بالكشف عن طيار أدين بالقيادة تحت حالة سكر
    Bunu, kanımızda serbestçe dolaşan ve mikroRNA denilen bir takım çok küçük molekülleri tespit ederek yapıyoruz. TED وذلك بالكشف عن مجموعة من الجزيئات الصغيرة التي تدور بكل حرية مع الدم والمسماة بالميكرو رنا.
    Esas gerekli kısım nefesteki uçucu organik maddeleri tespit eden sensör cihazıdır. TED الجزء المهم هو جهاز الاستشعار الذي يقوم بالكشف عن المركبات العضوية المتطايرة في نفسنا
    Intel'imiz ortaya çıktı bu konteyner geçen aya kadar biraz Irak'ta kaldı. Open Subtitles قامت شركتنا بالكشف عن أن هذهِ الحاوية غادرت العراق في وقت ما من الشهر الماضي
    Birinin bütün sırlarımı ortaya çıkaracağından korktuğum için bir şeyleri gizleme eğilimindeydim. Open Subtitles كنت أميل لإخفاء الأشياء لأني كنت خائفاً من أن يقوم شخصٌ بالكشف عن كلّ أسراري.
    Size bugün büyük bir sır ortaya çıkaracağımı söylemiştim biliyorum ve bunu yerine getirmedim. Open Subtitles أعرف أني وعدتكم بالكشف عن سرٍ كبير اليوم، ولم أقم بنشره،
    Sizin gibi birinin, 1500 yıIdır kayıp bu duacının yeniden ortaya çıkmasıyla ilgilenmesi ilgi çekici geldi. Open Subtitles مِنْ الرَائع أن أجد شَخصاً مِثلكِ. يهتم بالكشف عن تلك الصلاة. التي تمتد من 1.500 عام.
    Burada, eşimin çok sayıda insanın çok miktarda bilgisini ortaya çıkardığı bu odada doğru. Open Subtitles هناك في تلك الغرفة قامتزوحتي.. بالكشف عن كمية كبيرة من المعلومات .. لكمية كبيرة من الناس.
    Sorgu altında, bir komployu ortaya çıkardı... çok büyük, geniş kapsamlı komplo. Open Subtitles تحت الاستجواب، قام بالكشف عن مؤامرة، واسعة للغاية، مؤامرة بعيدة المدى.
    Umutların artıp gardını indirince, gerçek kişiliklerini ortaya çıkarırlar. Open Subtitles قبل أن تتحقق آمالكِ... وتخذلين نفسك، يقومون بالكشف عن حقيقتهم بنفسهم
    ortaya çıkarak kimliğimi değiştireceğimi sandım ama tek yaptığım onu değiştirmek oldu. Open Subtitles كنت أعتقد أني تخليت عن هويتي بالكشف عن نفسي، لكن... كل ما فعلته أني غيرتها...
    Yüce İsa'nın, azizlerin ve tüm meleklerin adına sana ortaya çıkmanı emrediyorum! Open Subtitles بأسم المسيح، القدسين و الملائكة، آمرك بالكشف عن نفسك!
    Clearbec olayının bu kadar korkunç olmasının sebebi, ...şirket çıkarlarının kendisini korumak için ne kadar ileri gidebileceğini ortaya sermesi. Open Subtitles السبب في ان حادثة "كليربيك" كانت فظيعه جداً انها قامت بالكشف عن... لاي مدي ستذهب بهم مصالحهم
    Carroll Park'ta saat 04:00'te buluşmaya gelmezse kimliğini ortaya çıkarmakla tehdit etti. Open Subtitles يُهدده فيها بالكشف عن هويته إذا لم يتوجه لمُقابلته في حديقة (كارول) في الرابعة صباحاً
    Böylece dünyadaki birçok laboratuvar, bu tür araştırmalara dahil oldu ve bugün beyin gelişiminin zengin ve ayrıntılı bir resmine sahibiz ve bu resim beyin hakkında düşünme yöntemimizi ciddi anlamda değiştirdi; beynin sadece erken çocuklukta değil büyüme çağı ve 20'li ve 30'lu yaşlarda da gelişmeye devam ettiğini ortaya koydu. TED لذا فجميع المعامل حول العالم تشترك في هذا النوع من البحوث، ولدينا الآن صورة واسعة و مفصّلة عن كيفية تطور الدماغ البشري الحيّ، وهذه الصورة غيّرت وبشكل جذري الطريقة التي نعتقدها عن تطور الدماغ البشري بالكشف عن ذلك ، فإن التطور لا يتوقف في سنوات الطفولة الأولى على العكس، فإن تطوّر الدماغ يستمر خلال مرحلة المراهقة و خلال العشرين والثلاثين من العمر.
    Boylamsal veri yeni bir boyut açıp anormalliklerin hastanın kendi tıbbi geçmişine dayanarak tespit edilmesine olanak sağlıyor. TED فالبينات هذه ستفتح أفاقا جديدة وستسمح بالكشف عن التشوهات استنادا، إلى التاريخ الطبي للمريض
    Yani, güneş sisteminde öyle bir yer tespit ettik ki şu anda yaşam için en iyi yer olabilir. Open Subtitles أيضًا فقد قمنا بالكشف عن مكان في النظام الشمسي قد تكون به حياة حاليًا
    Delilah canlı varlıkları manyetik bir alanla tespit eder. Open Subtitles دليلة بالكشف عن الكائنات الحية من خلال مجال مغناطيسي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more