Ama mezun olamamış bir kimya öğrencisinden çok daha fazla şey biliyor gibisin. | Open Subtitles | لكن يبدو أن لديك المعرفة بالكيمياء التي تتجاوز بكثير معرفة طالب غير متخرج |
Jack'in kimya doktorası var, bu binlerce açıdan hayati bir şey. | Open Subtitles | جاك لديه شهادة دكتوراه بالكيمياء هذا مهم بألف طريقة و طريقة |
-Evet. Mezun olduktan sonra, babamın kimya üzerine bir iş yeri vardı, bana orda bir iş verdi. | Open Subtitles | بعد تخرجي، والدي حصل لي على وظيفة في عمّله المتعلق بالكيمياء. |
Aslinda ben kimyager olmak istiyordum, ama bacaklarim cok uzundu. | Open Subtitles | اردت ان اكون باحثة بالكيمياء لكن اقدامي كانت طويلة |
Ama yine de simya insanların mutlu olmasına yardım edebilir. | Open Subtitles | لكن إذا دعم الشخص عمله الجاد بالكيمياء فعندها يستطيع فعل ذلك, |
Lütfen, o tamamiyle kimya finaline odaklanmış durumda. | Open Subtitles | من فضلكِ، إنه مركز تماماً على إختباره النهائي بالكيمياء |
Lütfen, tamamen organik kimya finaline odaklanmış vaziyette. | Open Subtitles | من فضلكِ، إنه مركز تماماً على إختباره النهائي بالكيمياء |
İlerliyordum halkaların içinden atlıyor, en güzel kıçları öpüyor birinin kimya dışında yapabileceği ne varsa yapıyordum. | Open Subtitles | كنتُ على الطريق، أتخطّى العراقيل وأن أتملّق.. أحضر كل ما ليس له علاقة بالكيمياء |
Bulunduğunuz ortamda, bir patlayıcı yapmak yüksek kimya bilgisi gerektirir. | Open Subtitles | صناعة جهاز متفجر في الميدان يتطلب معرفة قوية بالكيمياء |
kimya ile ilgili bir sorum var da umarım şu an uygunsuz değildir. | Open Subtitles | لدي سؤال، إنه يتعلق بالكيمياء آمل ألا يكون الوقت غير مناسب |
Genetik piyangoyu kazanan bir kimya doktoruyum. | Open Subtitles | أنا لدي شهادة دكتوراه بالكيمياء فاز بالجائزة الكبرى الوراثية |
kimya ile ilgili bir sorum var da umarım şu an uygunsuz değildir. | Open Subtitles | لديَّ سؤال يتعلق بالكيمياء أمل أن يكون الوقت ملائم |
Ve böylece aletleri yazdırırken aynı zamanda kimya yaparak, kimyanın evrensel araç takımına erişmeye başlayabiliriz. | TED | وبذلك ومن خلال طباعة الوعاء والقيام بالكيمياء في الوقت نفسه، فإنه يمكنننا أن نبدأ في الولوج إلى مجموعة أدوات عالمية للكيمياء. |
Efendim, kimya bilgisi var, tıbbi yetenekleri var. | Open Subtitles | سيدي , لديها المعرفة بالكيمياء و المهارات الطبية الأزمة . |
Burkhoff, Stanford Üniversitesi'nde sinirsel kimya profesörüydü. | Open Subtitles | فبوركوف " كان بروفيسورا بالكيمياء" العصبية في جامعة ستانفورد |
Salonda kimya çalışarak başlayabilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً، لمَ لا تبدؤا بالكيمياء -في غرفة المعيشة؟ -توقف عن فعل ذلك |
Arıtılması gerekir ama herhangi bir kimyager ya da labaratuvar asistanı bunu yapabilir. | Open Subtitles | يجب ان تتم تنقيته, ولكن اي اختصاصي بالكيمياء او عامل مخبر لديه هذه القدرة |
Dünyanın en garip çocuğu olarak her seferinde organik kimyager olmak istiyorum derdim. | Open Subtitles | ,أنا كنتُ أغربَ طفلٍ بالعالم .لأنّي قلت , عالم بالكيمياء العضويّة , كلّ مرّة |
Pişiricilik yapıyor. kimyager işte. | Open Subtitles | لقد كان طباخا ، تعرف .. يطبخ بالكيمياء |
simya okumuştu. Bilim diye bir şey yoktu. Modern bilim şuan simya sayesinde vardır. | Open Subtitles | إينشتاين كان مهتماً بالكيمياء صدقوا او لا تصدقوا , كانت زوجته تقول |
Ama ben simya konusunda deneyimli bir doktorum, ve işte, Felsefe Taşım bile var. | Open Subtitles | أنا طبيب وعلى علمٍ تامٍ بالكيمياء كما أنه يوجد لدي حجر الفيلسوف |