"باللون الأسود" - Translation from Arabic to Turkish

    • Siyah
        
    • Siyaha
        
    • siyahla
        
    • karalar içinde
        
    Adamın yüzünü göremiyordum ama laterna tümüyle Siyah kaplıydı. Open Subtitles إلا أنني لم أستطيع رؤية وجهه ولكن كان الأرغن ملفوفا باللون الأسود
    Aslında Siyah istiyordum ama 35 küçük geldi. Hem de çok küçük. Open Subtitles أعني, لقد أردته باللون الأسود لكنني أرتدي مقاس ثمانية ونصف, و الأحذية السوداء صغيرة لذا
    Buna benzer Siyah bir şey var mı? Dantelli mesela? Open Subtitles هل لديكِ شئ مشابه باللون الأسود ربما مع بعض الأربطة ؟
    Ayaklarını Siyaha boyamak yerine bot giydiği için onunla evlenecek. Open Subtitles ستتزوجه لأنه يرتدي حذاء بدلاً من طلاء قدميه باللون الأسود
    Gerçekten de, defterimi hevesle Siyaha boyuyordum. TED فعلاً، كنت ألوّن الكراسة بتلهف باللون الأسود.
    Sonrasında kırmızı başlıklı bir adam ve siyahla giyinmiş sarışın bir kadın vardı. Open Subtitles ثم هناك كان هذا الحمراء مقنعين الرجل وامرأة شقراء كل باللون الأسود.
    Retinal ganglion hücrelerin kesişim yerlerine çok tepki vermez. Çünkü yakınlardaki beyaz noktalar için etrafı siyahla çevrilmiş çizgilere göre daha fazla yanal inhibisyon vardır. TED خلاياك الشبكية العقدية لا تستجيب كاللازم عند نقاط التقاطع بسبب وجود تثبيط أكبر على الجانبين لأكثر النقاط البيضاء المجاورة مقارنة بالخطوط المحاطة باللون الأسود.
    Ve işte geliyorlar, altın ve karalar içinde... Samuraylar! Görünüşe göre ciddi bir çalışma yapmışlar. Open Subtitles ها هم باللون الأسود والذهبي (الساموراي) لا يمزحون أبداً.
    Ve işte geliyorlar, altın ve karalar içinde... Samuraylar! Görünüşe göre ciddi bir çalışma yapmışlar. Open Subtitles ها هم باللون الأسود والذهبي (الساموراي) لا يمزحون أبداً.
    İmgelemleriniz, Siyah beyaz mı, yoksa renkli mi? Open Subtitles إذن، هـل رؤياك باللون الأسود و الأبيض أم ملونـه؟
    Ölüm öncesi oluşan yaralar kırmızı, ölüm sonrası oluşanlar Siyah görünecek. Open Subtitles الآن الإصابات التي حدثت قبل الوفاة ستظهر باللون الأحمر والتي تلت الوفاة باللون الأسود
    Bense hep Siyah çizgili beyaz smokinle hayal ederdim. Open Subtitles لطالما تصوّرتُ تلك البذلة البيضاء التى تُزين حافتها باللون الأسود
    16'ncı yaş günümdeki pembe ve Siyah temalı çatı katı partisi kayıtlara geçti. Open Subtitles عندما كان عمري 16 نضمّت حفلة في ملحق خارجي جعلت الخلفية باللون الأسود و الوردي
    Pekâlâ, sen Siyah giysen ve ben de beyaz giysem nasıl olur? Open Subtitles حسناً, ما رأيكَ أن تلبسي باللون الأسود وأنا ألبس باللون الأبيض؟
    Siyaha boyanan polis arabasıyla bunun bir ilişkisi var mı? Open Subtitles هل لهذا علاقة بسيارة الشرطي التي طليت نوافذها باللون الأسود ؟
    Kestirip, Siyaha boyamak gibi bir hata yapmıştı. Open Subtitles لقد أخطئت وقصّت شعرها وصبغته باللون الأسود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more