"بالمادة" - Translation from Arabic to Turkish

    • madde
        
    • maddeyle
        
    Aslında görünmez madde demek gerekir ancak biz karanlık maddeyi görünür kıldık. TED ويجب ان تسمى بالمادة الخفية، وحولنا هذه المادة المخفية الى مادة مرئية.
    Bilimcilerin "karanlık madde" olarak adlandırabildiği, görünmez bir maddeyle dolu olabilirdi galaksiler. Open Subtitles المجرات ربما تكون ممتلئة بمادة مخفية شيء ما يسميه العلماء بالمادة المظلمة
    Elektromanyetik ve zayıf kuvvetler madde ile kuvvetli ve zayıf yüklerin etkileşimi bu motifin oluşturur. TED تتفاعل القوى الكهرومغناطيسية والقوى الضعيفة بالمادة.. وفقا لشحناتها القوية وشحناتها الضعيفة.. والتي تشكل هذا النمط.
    Bulunduğumuz yer, kanıta, madde ve enerjiye doygun bir yer. TED كوكبنا مشبع بالادلة وكذلك بالمادة والطاقة.
    Bütün yaşam formlarını "saflık" denilen siyah bir maddeyle zehirliyorlar. Open Subtitles هم يصيبون كلّ أشكال الحياة الأخرى بالمادة السوداء دعت نقاوة.
    Çünkü bu galaksilerin sadece varlıkları bile bize, karanlık maddenin çok hızlı ilerliyor olamayacağını ve normal madde ile çarpıştığında fazla bir şey olmadığını gösteriyor. TED لأن مجرد وجود هذه المجرات يخبرنا أن المادة المظلمة لا تتحرك بشكل سريع، وأنه لا يحدث الكثير عندما تصطدم بالمادة العادية
    Hayır, MRI beyaz madde doku bozulması göstermedi ve şokla birlikte boyunda bükülme görülmüyor. Open Subtitles لا، لم تظهر أية تشوهات بالمادة البيضاء بصورة الرنين و الصدمات لا يصاحبها تشنج للرقبة
    Test kandaki kontrast madde yüzünden negatif çıkmış olabilir. Open Subtitles قد تكون الفحوصات سلبية لأن الدم مشوب بالمادة المعززة
    Lütfen aileme karanlık madde araştırmasının çok önemli bir noktada olduğunu ve kuzenim Sanjay'ın düğününe gelemeyeceğimi söyler misin? Open Subtitles أرجوك أخبر والداي أن بحثنا المتعلق بالمادة المظلمة يمر بوقت حرج و لا يمكنني العودة إلى الهند لحضور زفاف قريبي سانجي
    Uzman Randall Simmons Usul Kanunu madde 118 uyarınca cinayet ile suçlanmak üzere tutuklandınız. Open Subtitles الإختصاصى راندال سيمونز عملا بالمادة 118 من القانون الموحد قُبض عليك بموجب هذا القانون
    Benzin bidonunda bulduğumuz erimiş madde vardı ya? Open Subtitles هل تعلمان ماذا وجدنا بالمادة المجهولة الذائبة حول البنزين؟
    Ama beyin MR'ı beyaz madde bozukluğunu gösterebilir bu da CTE'nin etkisidir. Open Subtitles لكن فحص بالرنين المغناطيسي لدماغه قد يكشف عن اختلال بالمادة البيضاء و هو نتيجة اعتلال الدماغ المزمن
    Ona "kara enerji" diyoruz fakat bu isim de "kara madde" gibi yalnızca bilgisizliğimizden verdiğimiz bir kod adıdır. Open Subtitles بهذه القوة المجهولة و التي نُطلِقُ عليها الطاقة المُظلمة. مع هذ الإسم الشبيه بالمادة المظلمة
    madde daha sonra ciğerlerini delip diğer organlara yayılmış. Open Subtitles بالمادة اللزجة التي حفرت طريقها خلال رئتيه مرورا بأعضاءه الأخرى
    Bugün fizik dalındaki tüm kuramlar uygun olarak neyin normal madde -- hepimizin neden yapılmış olduğunu -- açıklar ve bu da evrenin yüzde dördüdür. TED كل نظريات الفيزياء التي لدينا اليوم تشرح بشكل صحيح ما يسمى بالمادة الطبيعية -- الاشياء التي تكوننا جميعا -- وتشكل أربعة في المئة من الكون.
    Büyük ihtimalle parmağındaki bir madde gözlükten görmesini sağlıyor. Open Subtitles من المحتمل بالمادة التي على أصابعِه تُمكِنُه بأن يَرى بنظاراته .
    Makalenin çıkmasından ortalama 10 yıl sonra, Princeton'dan Ed Witten adlı birisi bunu sicim kuramına uygulamaya başladı ve Rusya'daki insanlar da "yoğun madde" adlı şeye uygulama başladı. TED وبعد حوالي 10 سنوات من نشر هذا البحث، بدأ رجل يدعى ايد ويتن من جامعة برينستون بتطبيقه على نظرية الأوتار. كما بدأ أشخاص من روسيا بتطبيقه على ما يسمى "بالمادة المكثفة"
    Buna "karanlık madde" deniyor. TED إنه يعرف بالمادة السوداء.
    28. madde burası. Open Subtitles وصل المحكومان بالمادة 28
    Bir tür kimyasal maddeyle kör edildikten sonra kalp krizinden ölmüş. Open Subtitles مات من عجز القلب، من الواضح بعد هو أعمى بالمادة الكيميائية من نوع ما.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more