"بالماضى" - Translation from Arabic to Turkish

    • geçmişte
        
    • geçmişten
        
    geçmişte aşık olduğu kadınlar, asla fazla bir şey beklememişti ondan. Open Subtitles بالرغم من أن النساء اللاتى وقع فى غرامهن بالماضى
    geçmişte doğaüstü bir şeyle karşılaşmış olmalı. Tut onu. Open Subtitles من المؤكد انها صادفت شيئا غير طبيعيا بالماضى أمسكها.
    geçmişte yaptığı hatalardan, fatularını ödememekten iflastan ve hapis yatmaktan zafer kazanmış gibi bahsederim. Open Subtitles افتخر بالماضى و اعلقها كشعار لانتصاراتى و لن أحتاج للدفع أو الافلاس أو السجن
    Açık açık konuşalım. geçmişte, diğer takımların kasabamıza gelip bizi ezmelerine izin veriyorduk. Open Subtitles مهلاً.لنكون على صراحة هنا بالماضى سمحنا للفرق الأخرىَ.
    Aramızda geçmişten kalan bir hesaplaşmaydı. Senin hakkında değildi. Open Subtitles الكثير من الأشياء حدثت بالماضى بينى و بينه
    Hakkını yemeyim, geçmişte bazı köpeklikler yaptım. Open Subtitles لكن،فى محاولة الدفاع عنك لقد كنت كلباً نوعاً ما بالماضى
    Keşke geçmişte olanları bilebilseydik. Open Subtitles ليتنا نعلم المزيد عما حدث بالماضى
    Ya hayatıma devam edecektim ya da geçmişte yaşayacaktım. Open Subtitles إما أن أتحرك للأمام أو أبقى بالماضى
    Neden bu kadar insan geçmişte yaşar? Open Subtitles لماذا يعيش العديد منا بالماضى ؟
    geçmişte kaybettiklerimiz ve bugün toprağa vereceklerimiz anısına... Open Subtitles , لذكرى هؤلاء الذين فقدناهم بالماضى ... ولذكرى أؤلئك الذين ندفنهم اليوم
    Ah, Bay Witten, I'mI değilim böylece geçmişte ilgi Open Subtitles سيد ويتِن, انا لست مهتماً بالماضى
    geçmişte gurur duymadığım çok fazla şey yaptım. Open Subtitles انا قمت باشياء بالماضى لست فخوراً بها
    Kızın güzelliğinden çok söz ediliyordu ve nişanlısı ile Mary'nin geçmişte çok yakın olduklarını biliyordu. Open Subtitles (بشأن عودة (مارى جيرارد والناس يتحدثون عن جمالها (وكانت تعلم أن (مارى وخطيبها كانا بالماضى مقربين
    Craig tatlım bu geçmişte kaldı. Open Subtitles "جريج", حبيبى, هذا كان بالماضى.
    Craig tatlım bu geçmişte kaldı. Open Subtitles "جريج", حبيبى, هذا كان بالماضى.
    Bu gayeye geçmişte ulaştık. Open Subtitles لقد حققنا هذا الهدف بالماضى
    Her şey geçmişte kaldı. Open Subtitles هذا كله بالماضى
    Acı ve çile dolu bir geçmişten sonra buralara gelebildim. Open Subtitles أعتقد أن الالم و المعاناة التى عانيتها بالماضى قد أوصلتنى لما أنا عليه اليوم
    Tekrar geçmişten bahsetmek istemiyorum. Open Subtitles ...لا أُريدك أن تذكرنى بالماضى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more