"بالمجيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelmek
        
    • gelmeye
        
    • gelip
        
    • gelerek
        
    • gelmeme
        
    • gelmesini
        
    • gelmen
        
    • gelmemi
        
    • gelmesine
        
    • gelir
        
    • gelmene
        
    • gelme
        
    • gelmeyi
        
    Söyleyin bakalım, annemi buraya gelmek için nasıl ikna ettiniz? Open Subtitles أخبرني، كيف أقنعت أمي بالسماح لكما بالمجيء إلى هنا اليوم؟
    Ama dün geldim ve bugün de gelmek istedim. Open Subtitles لكني أتيت بالأمس ورغبت بالمجيء اليوم أيضًا
    Seni bana gelmeye ikna edemezse anlatılmaz bir biçimde acı çekeceğini söyledim ona. Open Subtitles أخبرته بأنه لو فشل باقناعك بالمجيء هنا فانه سيعاني بكرق لا حصر لها
    İlk dalgayı yarı otomatikle durdurdum, ama gelmeye devam ettiler. Open Subtitles لقد اسقطت الموجة الاولى ببندقية شبه الية لكنهم استمروا بالمجيء
    - Beni rahatsız eden bir çift nokta vardı ,öylesine düşünüyordum Buraya gelip bunları aydınlatmayı umdum. Open Subtitles هناك عدة نقاط تضايقني لذا فكرت بالمجيء وتوضيحها
    Bayım, buraya gelerek hayatımı tehlikeye attığımın farkındayım; ancak yalan söylemek için bir nedenim yok. Open Subtitles أعرف أني أخاطر بحياتي بالمجيء هنا لكن لا سبب يدعوني للكذب
    Bak ne diyeceğim. Sizinle gelmeme izin verirsen parmak izlerini geri veririm. Open Subtitles أوَتعلم، سأعيد لكَ البصمات التي تودّها ما إنّ تسمح لي بالمجيء معكَ.
    Onu iyi tanıyorsun, ara ve gelmesini sağla! Open Subtitles تَعْرفُ بأنّه يَدْعوه جيداً لذا، يُقنعُه بالمجيء.
    Yarın da geziye çıkıyoruz. O sevgilisiyle birlikte gelecek ve acaba sen de gelmek ister misin? Open Subtitles وسنخرج في رحلة غداً لقد أخذ صديقته وانا أتسائل اذا كنتي ترغبين بالمجيء ؟
    Orada bahçe gibi bir şey var. gelmek istersen... Open Subtitles إن قِمّة سطحنا فيها حديقةً جميلةً حقّاً, ما إذا كُنتَ راغباً بالمجيء
    Güvenoyu için teşekkürler ama gelmek istemezsiniz. Open Subtitles شكرا لتصويت منح الثقة ولكنكم سوف لن ترغبون بالمجيء
    Evet, O da gelmek istedi, ama bilirsin, kötü zamanlama. Open Subtitles نعم ، لقد كان حقا راغبا بالمجيء ولكن كما تعلمين كان وقتا سيئا له نصف نهائي الدوري
    Bizimle gelmek istemediğine emin misin? Open Subtitles هل أنتِ واثقة أنكِ لا ترغبين بالمجيء بنزهة ؟
    Ya yarın gel ya da bir daha gelmeye hiç zahmet etme. Open Subtitles لذا ، أما أن تاتي غداً أو لا تزعج نفسك بالمجيء مجددً
    Annem, buraya gelmeye devam edebileceğimi söyledi. Open Subtitles قالت أمي أنني يجب أن أتابع طريقي إذا كنت سأستمر بالمجيء هنا
    Seni üzmekten nefret ederim, 007. İçeri gelmeye ne dersin? Open Subtitles لا احب المضايقه، 007 هل تسمح بالمجيء لهنا ؟
    Lanet FBI! Kim olduklarını sanıyor bu adamlar? Benim bölgeme gelip bütün düzeni bozuyorlar. Open Subtitles رجال الفيدرالية يظنون أنفسهم يفعلون ما يريدون بالمجيء إلى منطقة نفوذي في المدينة
    Bu, her ne cehennemse, buraya kadar gelerek size bir iyilik yaptık. Open Subtitles لقد قدمنا لكم خدمة بالمجيء كل المسافة إلى ما يمكن أن يكون هذا
    Bak ne diyeceğim. Sizinle gelmeme izin verirsen parmak izlerini geri veririm. Open Subtitles أوَتعلم، سأعيد لكَ البصمات التي تودّها ما إنّ تسمح لي بالمجيء معكَ.
    Onun da gelmesini nasıl söyleyebilirsin? Open Subtitles كيف يمكنكِ إخباره بالمجيء إلى هنا أيضاً ؟
    Ben sana geleceğimi düşünürken, kalkıp bana gelmen çok düşünceli bir davranış. Open Subtitles ذكاء منك المجيء لي حيث فكرت بالمجيء إليك
    O akşam elbiselerimi değiştirmeye gittiğimde Eynollah bana ertesi gün... işe gelmemi söyledi. Open Subtitles في ذلك المساء ، ذهبت لأغير ملابسي ، وأخبرني عين الله أن لا أضايقهم بالمجيء إلى العمل في اليوم التالي
    Tatil köyünün kapasitesinin dolduğunu ilan edelim ve daha fazla yeni ziyaretçi gelmesine izin vermeyelim. Open Subtitles يمكننا أن نعلن أن المنتجع ممتلء ولا نسمح لزوار جدد بالمجيء
    Sence insanlar sanat gösterisi için buraya gelir mi gerçekten? Open Subtitles لا اظن الناس سترغب بالمجيء الى هنا لعرض فني.. بصراحة
    ..ve merkez bunu bilseydi.. ..buraya gelmene izin vermezlerdi. Open Subtitles لو ان القيادة عرفت هذا لما كانت قد سمحت لك بالمجيء لهذه المهمة
    Ona görüşme ayarladım ama gelme zahmetine girmedi. Open Subtitles تركت أعمالى لأحدّد معه مقابلة عمل و هو لم يبال بالمجيء
    Hepinizi burada gördüğüme memnun oldum. Buraya gelmeyi başarmanıza sevindim. Open Subtitles سعيد لرؤيتكم جميعاً هنا سعيد لأنكم نجحتم بالمجيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more