"بالمخاطرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • riske
        
    • risk
        
    • riski
        
    • tehlikeye
        
    • göze
        
    • riskini
        
    • riskine
        
    Ama olay şu ki, aldığımız riske değdi çünkü burada söz konusu olan şeyler çok önemliydi. TED لكنها كانت جديرة بالمخاطرة بسبب المعوقات التي وضعت أمامنا.
    riske giriyor olabilirsin, dostum, ama o ipi kesen benim. Open Subtitles بالفعل أنت تقوم بالمخاطرة يا صديقي, لكني أنا من يقوم بالقطع.
    Demek ki muhtemelen çok da iyi bir iş çıkartmıyoruz, konu risk almaya geldiğinde. TED إذن ربما نحن لا نقوم بعمل عظيم عندما يتعلق بالمخاطرة.
    Bir araştırma hakkında görüştük. Araştırma, çocukların oyun oynarken daha rahat risk aldıklarını gösteriyor. TED ناقشنا البحث، وظهر أن الطلاب شعروا بالراحة بالمخاطرة أثناء اللعب.
    - Ne farkeder ki, Amiral riski paylaşmak istiyoruz. Open Subtitles طالما كل الأوضاع واحدة يا أدميرال، فإننا نحب أن نشارك بالمخاطرة
    Kendi hayatını tehlikeye atmaya bu kadar can attığını hiç görmemiştim. Open Subtitles أتعرف ؟ .. لمْ أره أبداً مولعاً بالمخاطرة بحياته لهذه الدرجة
    Ama sen... Aşkın için hayatını riske atarsın. Open Subtitles لكنّك راغبة بالمخاطرة بحياتك من أجل الحبّ
    Komutam altındaki herhangi birinin hayatını kuşe kağıda bir özgeçmişe bakarak riske atamam. Open Subtitles أنا لن أقوم بالمخاطرة بأي شخص تحت قيادتي لأجل السيرة الذاتية
    Hayatlarımızı riske atmayı senden daha fazla istiyor değilim ama açıkçası bundan konuşarak vazgeçeceğe benzemiyor. Open Subtitles ..أنا لست مهتماً بالمخاطرة بحياتنا أكثر منك لكن من الواضح أنها لن تتحدث عن هذا
    Kalbini riske etmeye hazır. Kuralsız, korkusuz. Open Subtitles هي ترغب بالمخاطرة بقلبها بدون أحكام, بدون خوف
    Bekleyemeyeceğini düşünmüştüm Ailenin güvenliğini riske etmeyeceğini. Open Subtitles اعتقدتك لن تريد الانتظار بالمخاطرة بأمان عائلتك
    Buradayım çünkü sonuçta gerçeğin ortaya çıkması için bu riske değer. Open Subtitles إنني هنا لأنه تم الإيقاع بنا إنني هنا لأنه في النهاية فإن الحقيقة جديرة بالمخاطرة
    Bunun her zaman aldığımız bir risk olduğunu biliyorum, geçide her adım attığımızda, fakat... Open Subtitles أنا أعلم أننا نقوم بالمخاطرة كل وقت نغادر فيه عبر بوابة النجوم لكن
    Yeteneği olan büyük oyuncular risk alırlar çünkü risk olduğuna inanmazlar. Open Subtitles اللاعبون العظماء يلعبون لموهبتهم ويقبلون بالمخاطرة لانهم لا يؤمنون انها مخاطرة ضع معطفك هنا
    Thomas, hayatında yapmak istediğin fakat bir gün risk almazsan asla gerçekleştiremeyeceğin şeyler vardır. Open Subtitles اتعلم يا توماس سيأتي يوم تقول في لنفسك أن هناك أشياء أردت أن أفعلها في حياتي و لن تفعلها إلا إذا قمت بالمخاطرة
    Her an risk almalısın. Yoksa sen hiç almadın mı evlat? Open Subtitles و عليك أن تقوم بالمخاطرة في كل وقت و حين ألم تفعل ذلك يا بتي ؟
    riski kabul edip etmediğine karar vermelisin. Open Subtitles يجب أن تقرري ما إذا كنتِ ستقبلين بالمخاطرة
    Bence en büyük riski kimin aldığını ikimiz de biliyoruz. Open Subtitles أعتقد بأننا نعلم سوية من الذي قام بالمخاطرة الأكبر
    Konu dostlarınsa, bazen tehlikeye girmelisin. Open Subtitles عندما يتعلق الأمر بالأصحاب, أحياناً يجب أن تقوم بالمخاطرة.
    Hayatımızı en az senin kadar tehlikeye atmaya karşıyım ama onu vazgeçiremeyeceğimiz de açık. Open Subtitles ..أنا لست مهتماً بالمخاطرة بحياتنا أكثر منك لكن من الواضح أنها لن تتحدث عن هذا
    Kral'ın celladına boynunu vermeyi göze almaya gönüllü gibisin. Open Subtitles إن كنت ترغب بالمخاطرة بقطع عنقك عند جلاد الملك
    İngiltere onunla ilgilenmek için, en yeni iki savaş kruvazörünü Kuzey Denizi'ndeki kritik kuşatmadan çekme riskini göze aldı. Open Subtitles قامت بريطانيا بالمخاطرة بإرسال اثنان من أحدث سفنها من منطقة بحر الشمال الحيوية لحصار ألمانيا للتعامل معه
    Pekâlâ, bütün gösteriyi mahvetmen riskine giremem. Open Subtitles لا يمكن أن أسمح لكِ بالمخاطرة بتخريب العرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more