tesadüfen onları bulan ilk kişi oldu. | TED | لقد كان بالمصادفة الشخص الأول الذي يضبط موجتهم. |
Kızımız Ulrike tesadüfen Varşova'da. | Open Subtitles | بالمصادفة ، اٍبنتنا أولريك موجودة هنا في وارسو |
Biliyorum. Bir kere hayvanat bahçesinde kazara bir pitonu kuzenime saldırttım. | Open Subtitles | أعرف، مرة بالمصادفة جعلت أفعى تهاجم أبن عمي في حديقة الحيوان |
Bir şeyi işaret ediyor. Bu bir tesadüf olamaz. | Open Subtitles | أنه يشير لأتجاه و لايمكن أن تكون بالمصادفة |
Bizim bu olayla bağlantımız tamamen tesadüfi demek. | Open Subtitles | إذًا اتصالنا بهذه سوف يكون بالمصادفة |
Baban, adamlar ateş etmeye başladığında onu yanlışlıkla vurduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال والدك أنك صوب عليه بالمصادفة حين بدأ الأشرار يطلقون |
Bunlar şans eseri çekirdeğe çarpanlardı. | Open Subtitles | إنها الجسيمات التي تصطدم بالنواة الدقيقة بالمصادفة |
Ayrıca bak Warren ve ben kazayla ne keşfettik! | Open Subtitles | بالإضافة , أنظر إلي ما اكتشفته أنا ووارن بالمصادفة |
Ve bu travma sonrası kukla şovu da senin anlamsız ölümüne pişman olayım diye oluşmuş olamaz değil mi? | Open Subtitles | لا يكيد بالمصادفة لإشعاري بالندم على موتك التافه؟ |
tesadüfen birkaç inek tipliyi yemiş olamazsın, değil mi? | Open Subtitles | أنتَ لست بالمصادفة حدث وأكلت زوجان من المغفلين؟ |
Ama bunu tesadüfen öğrenmediğimi biliyorum. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أعرفه، أنني لم أجد هذا الشيء بالمصادفة. |
Onu tesadüfen bulmuştu. | Open Subtitles | جلب لها الزهور يظهر لها بالمصادفة |
tesadüfen evimi yakmış olabilir misin, acaba? | Open Subtitles | هل قمتِ بالمصادفة .. بحرق منزلي؟ |
Tamamen kazara bilinçli bir hareket değildi, bundan hiç kuşkum yok. | Open Subtitles | و بالمصادفة البحتة بدون حتى دافع من اللاوعى لم يكن لدى أى شكوك |
Arabayı park ederken kazara birinin yan aynasını kırdım. | Open Subtitles | بالمصادفة لأنني قمت بكسر المرآة الجانبية لسيارة شخص ما بسيارتنا لذلك اردت دفع نقودها بنفسي كان يجب أن تأتي إلي |
Sorun şu ki, ruhlar dünyasına gittiğin son seferde kazara geçmiştin. | Open Subtitles | المشكلة الوحيدة هي أنك في المرة السابقة ذهب إلى عالم الأرواح بالمصادفة |
tesadüf diye bir şey olmadığını söylerler. | Open Subtitles | الناس يقولون ليس هنالك شيء يسمى بالمصادفة |
Belki son anda elimizden kaçması tesadüf değildir. | Open Subtitles | ربما كل هذه الأخطاء التي قام بها لم تكن بالمصادفة |
Evet, sanırım ahlaksızlar ama öyle olmaları sadece tesadüf. | Open Subtitles | نعم ، أنا ... أفترض أنهم قذرة أيضاً ، ولكن فقط بالمصادفة. |
Bu yüzden cezaevlerindeki demir parmaklıklar seçilmesi tesadüfi değildir kötülük pusuya yatar fakat bedeni ele geçiremez. | Open Subtitles | -لذا هي ليست بالمصادفة أن للسجن قضبان من الحديد -حتى لا تحتوي الأجساد فقط -ولكن الشر الذي يندس فيها أيضاً |
yanlışlıkla bir göğüs ucunu traş edersem, iş kazası sayıp tazminat verirler mi ? | Open Subtitles | لو حلقت صدرى بالمصادفة فهل سيكون له تأمين ؟ |
Şimdi, bunun şans eseri mi yoksa kasıtlı mı tahrip edildiğini biliyor muyuz? | Open Subtitles | هل نعتقد أن هذا بالمصادفة أم أن طمس القلب مقصود ؟ |
Ve bilirsin, kazayla kuzenimle seks yaptığımdan daha kötü olamaz. | Open Subtitles | إنها خطوة مهمة مهمة لي و , تعلم , لا يمكن أن يكون أسوأ من تلك المرة التي مارست فيها الحب مع ابن عمي بالمصادفة |
Ve bu travma sonrası kukla şovu da senin anlamsız ölümüne pişman olayım diye oluşmuş olamaz değil mi? | Open Subtitles | لا يكيد بالمصادفة لإشعاري بالندم على موتك التافه؟ |
Küçük bir şans da olsa tedaviyi bulmuş olsam... ..Şah-Mat'ten vazgeçer misin? | Open Subtitles | بالمصادفة البسيطة اتضح إنه لدي علاج، هل ستتنازل عن عملية قتل الملك؟ |
Siz de bu yüzden buradasınız. Bu tesadüfe inanmıyorum. | Open Subtitles | وهذا هو السبب بأنكم هنا ؛ أنا لا أؤمن بالمصادفة |