| Küçük bir sincap eve girmiş ve onu etrafta kovalarken kafasına lambayla vurmuş. | Open Subtitles | دخل سنجال صغير الى بيتها، و.. آه، حاولت مطاردته.. وضربته على رأسه بالمصباح |
| Ona lambayla vurduğum anda anlamıştım. | Open Subtitles | حالما ضربته بالمصباح كنت على يقين بأنّه توفي |
| Yani zanlı, ampulü çocuğun göğsüne yerleştirerek çok mu mantıklı bir hareket yaptı? | Open Subtitles | إذاً تعتقد القاتل إستعمل المنطق عندما طعنه بالمصباح ؟ |
| - Ben, o yanmış ampulü merak ediyordum... - Oh. | Open Subtitles | كنت أفكر بالمصباح المحترق |
| Sonra lambayı devirdi ama yine de hareket etmiyordu. | Open Subtitles | وبعد ذلك طويتها بالمصباح ولم تزل لم تتحرك |
| Bu bana küçük bir kızken oynadığım lambayı hatırlattı. | Open Subtitles | إنها تذكرني بالمصباح الليلي الذي كنت أملكه وأنا طفلة صغيرة |
| Ama lamba sayesinde önemli bir kişi olacaksın çok zengin olacaksın. | Open Subtitles | و لكن بالمصباح, يمكنك أن تكون كالجبنة الضخمة,.. |
| Tüm gece uyumayıp, fener ışığıyla çizgi roman okuduğunu biliyorum çünkü. | Open Subtitles | لأني أعلم أنّك كنت سهرانا طوال الليل تقرأ في المجلات الهزلية بالمصباح |
| Sen el feneriyle yürürken, ben hiçbir şey göremiyorum. | Open Subtitles | لا يمكن أن أرى أى شئ عندما تتحرك بالمصباح |
| lambayla ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تفعلين بالمصباح ؟ |
| Kız bana lambayla vurdu. | Open Subtitles | ضربتني بالمصباح |
| Kafama lambayla mı vurdun? | Open Subtitles | ضربتني على رأسي بالمصباح . |
| Bana saldırdı. Ben de lambayı alıp ona vurdum. | Open Subtitles | هاجمني، لذا أمسكت بالمصباح وضربته. |
| lambayı falan devirmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه إرتطم بالمصباح. |
| Siz karakola giderken, onlara ultraviyole lamba ile saldırırım. | Open Subtitles | و أضربهم بالمصباح الشمسي بينما يتجه الآخرون إلى قسم الشرطة |
| Pekala, bir fener bulup geleyim! | Open Subtitles | ! حَسَناً، دعينى أَمْسكُ بالمصباح الكاشف |
| Yatağı ıslattığın zaman el feneriyle başına vururlar. | Open Subtitles | يضربنك بالمصباح إذا بللت فِراشك. |