"بالمطبخ" - Translation from Arabic to Turkish

• mutfakta
• mutfağa
• Mutfaktaki
• mutfak
• mutfaktan
• mutfağı
• Mutfaktalar
• mutfağın
• mutfağında
• Mutfaktayım
• mutfaktaydı
• Mutfaktayız
• Mutfakla

Katil içeri girdiğinde, kurban mutfakta bir şeyler pişiriyormuş. Yanmaya başlamış.
كانت بالمطبخ تطبخ شيء ما عندما إقتحم المكان، ثم بدأت تحترق

Yarın akşam benimle mutfakta buluş. Rahat bir şeyler giy.
قابليني بالمطبخ ليلة الغد وارتدي ملابس عادية

Orada, mutfakta küçük bir çanta içinde yarım şişe cin var.
لدي نصف علبة من الجين في الحقيبة الصغيرة الخارجية بالمطبخ

Beni mutfağa temizlikçi olarak aldılar, tencereleri yıkardım.
أخذوني كمنظف بالمطبخ أنظف القدر كانوا يضربونني

Sizin için müsaidim, efendim, günün 24 saa... Mutfaktaki aletleri kim açık bıraktı?
أنا متاح لك سيدي 24 ساعه من ترك الآلات تشتغل بالمطبخ ؟

Annie gelirse mutfak işine başlasın. Elinizden geleni yapın.
إذا وصلت آنى دعيها تبدأ بالمطبخ ابذلى ما فى وسعك، حسناً؟

mutfakta zulalanmış torbalar dolusu değerli şeyler vardı.
كانت عندي حقائب ورقية مليئة بالمجوهرات خبئتها بالمطبخ

mutfakta yangın! mutfakta yangın! Seyir Subayı genel alarm çalın.
حريق بالمطبخ ، حريق بالمطبخ قائد المناوبة ، أطلق جرس الإنذار

Ama mutfakta yangın sürerken, sizinle aynı görüşte olmamamın bir özrü yok.
بينما كنت أكافح الحريق بالمطبخ لم أوافقك الرأي على إجرائك الإختبار ، سيدي

Yüzünün sol yanını hiç göremiyorum... burada mutfakta durduğu zamanlarda.
لا ارى طرف وجهها اليسارى. حين تكون بالمطبخ

mutfakta kalın. - Fotoğraf zamanı.
نحن نتحاكم الأن في المطبخ هيا لنبقي بالمطبخ

mutfakta pek iyi olmayabilirim ama yatak odasında yeter de artarım bile.
قد لا أكون أمكث وقتاً طويلاً بالمطبخ لكنني أكثر من كافية بغرفة النوم

Hayır, mutfakta elimin sığabileceği bir şey yoktu sadece çöp öğütücü dışında.
لا ، لا شيء بالمطبخ يمكنني إدخال يدي فيه كما تعلم ، عدى مكب النفايات

Neden mutfakta akşam yemeğimizi hazırlamıyorsunuz?
لماذا الأطفال ليسوا بالمطبخ ليحضروا عشائنا؟

Neler dönüp bittiğini öğrenmek istiyorsan, mutfakta çalışmalısın.
لو أردتِ معرفة ما يدور فعليكِ بالعمل بالمطبخ

Eşyaları köşeye yığ sonra da mutfağa başla.
ضعي الأشياء في الزاوية و بعد ذلك اهتمي بالمطبخ

Sonra beni tekrar Mutfaktaki bayanın yanına götürdü ve iyi heceleyebildiğimi göstermek için bana kelimeler heceletti.
و بعدها أخذتني ثانيةً للسيدة التي بالمطبخ و أمرتني بتهجي الكلمات لتريها كم أنا جيد في الهجاء

Bu akşam yukarıda neler oldu bilmiyorum ama, mutfak personelinin hal ve hareketlerinden anladığım kadarıyla, pek hoş şeyler değil.
لا أعلم ما الذي حدث بالأعلى .. هذا المساء لكن من خلال ملاحظتي .. لردة فعل العاملين بالمطبخ مؤكد أنه لم يكن شيئاً سعيداً

Pencerelerden uzak dur ve mutfaktan ne lazımsa istediğin gibi kullan.
ابتعدى عن النوافذ يمكنك الإعتماد على نفسك فى أى شىء بالمطبخ

Şimdi mutfağı geçince daima bir şeylerin olduğunu görebilirsiniz.
يمكنك الآن دائماً أن تمرّ بالمطبخ لترى شيئًا يحدث.

Buradayım, Nolan. Eşyalarımı alabilir misin? Mutfaktalar.
انا هنا نولان هل من الممكن أن تأخذ أشيائى انها بالمطبخ

Silahlara el koyun ve sonra da mutfağın yerini bulun!
صادروا كلّ الأسلّحة وتحقّقوا أنّ كان أحداً بالمطبخ!

Boktan bir köydeki bir otobüste yığılmak kendi mutfağında düşmene, ev arkadaşlarının seni kaldırıp, hastaneyi arayıp arkadaşımız anevrizma geçiriyor demesine benzemez.
تختلف كثيراً عن سقوطك بالمطبخ فيقوم زميلك بالغرفة بإنقاذك, حتى ولو في الساعة الـ8 صباحاً

- İhtiyacınız olursa Mutfaktayım.
- سأكون بالمطبخ إذا أردتني

mutfaktaydı ve konuşmaya kulak misafiri oldu ve çok utanmıştı.
كانت بالمطبخ وسمعت حديثنا، وكانت محرجة للغاية.

Kızlar, eğer ihtiyacınız olursa, biz Mutfaktayız.
يا فتيات, لو إحتجتنّ إلينا سنكون بالمطبخ.

Mutfakla pek ilgisi yok.
ليس لها علاقة بالمطبخ.