Çantamı restoranda bıraktığımı sandım. Aramak için geri döndüm, ama orada yoktu. | Open Subtitles | ، ظننت أول الأمر أني تركتها بالمطعم لكن عندما عدت لأبحث عنها ، لم أجدها |
Böylesi daha uygun. Adamların hepsi restoranda yaşıyor. | Open Subtitles | بينما العاملون يعيشون بالمطعم أنه ملائم أكثر لهم |
O olmazsa, bizi Restoranı satmaya zorlarlar. | Open Subtitles | إذا خسرناه فليست لدينا فرصة للإحتفاظ بالمطعم |
Amira Restorandaki garsondan pek değil ama arabandan çok etkilendi. | Open Subtitles | اعجبت اميرة بسيارتك كثيرا خادم ركن السيارات بالمطعم ليس كثيرا |
- Harika. Köle, The Grill'i ara ve yolda olduğumuzu söyle. | Open Subtitles | أيها العبد، اتصل بالمطعم وأبلغهم بوصولنا |
Bunun anlamı, lokantada buluştuğun kız gerçeği değil. | Open Subtitles | وهذا يعني أن الفتاة التي قابلتينها بالمطعم ليست كما تدعي |
Aptal restoranın yüzünden annelik görevlerini unutuyorsun. | Open Subtitles | لو لم تكونى مشغوله بالمطعم لما نسيتى واجباتك كأم |
restorana ve yakınındaki metro istasyonuna yürüme mesafesinde olanlardan başlayın. | Open Subtitles | أبدأى بالسيارات التى سرقت من المنطقة المحيطة بالمطعم أو أى محطات مترو على مقربة من هنا |
Umarım eleştirmenler senden çok beğenir, Lokantadaki işimi bıraktım. | Open Subtitles | آمل ان تعجب النقاد اكثر منك لقد تركت وظيفتي بالمطعم اليوم |
Hiç şüphesiz, bunu restoranda anlamıştım. | Open Subtitles | لا شك في ذلك يا أخي. لقد لاحظت ذلك حين كنا بالمطعم. |
Biliyorum, fakat bunu burada konuşamayız. Akşam restoranda konuşalım olur mu? | Open Subtitles | أعلم ، لكننا لا يمكن أن نتحدث هنا سنتحدث مساء بالمطعم ، إتفقنا ؟ |
Saat 11:30'da restoranda buluşacaktık. | Open Subtitles | كان يفترض بنا اللقاء الساعة 11,30 بالمطعم |
Sadece faturalarım birazcık boyumu aştı çünkü restoranda mesaimi kıstılar ve arabam bozuldu. | Open Subtitles | لأنهم قد خفضوا من ساعات عملي بالمطعم وسيارتي تعطلت |
Bütün günümü restoranda çalışarak harcadım. Umarım benim bu pisliği temizlememi beklemiyorsunuz. | Open Subtitles | لقد قضيتُ النهار بطوله أنظّف ماخلّفه الناس بطاولاتهم بالمطعم ولا أحسبكِ تخالينني أن أنظّف هاته الفوضى. |
Evet Restoranı. Biraz şarap? | Open Subtitles | نعم لقد قام بالإتصال بالمطعم هل تريد كأس من النبيذ هذا ؟ |
Restoranı arayıp gecikeceğimizi söyliyim. | Open Subtitles | دعني أتصل فقط بالمطعم و اخبرهم باننا سوف نتاخر |
Yanlış yaptım biliyorum ama Restoranı kendim kullandım. | Open Subtitles | أعلم أنه تصرف خاطئ لكني احتفظت بالمطعم لنفسي |
Bir Restorandaki herkesin saygısını hak etmek oldukça zor bir iştir. | Open Subtitles | فهذا يحتاج الكثير من القوة لينال إحترام كل من بالمطعم |
Restorandaki herkesten arabalarının anahtarlarını toplayacağız. | Open Subtitles | سنقوم بجمع مفاتيح السيارات من كل العاملين بالمطعم |
Grill'de konustugumuzdan beri almadim. Telefonuna mesaj biraktim. | Open Subtitles | كلاّ، ليس مُنذ أنّ مرّ عليّ بالمطعم وتحدث إليّ، ولقد تركتُ له رسائل على هاتفه |
Saçlarımı yaptıramıyorum. Bir lokantada yemek yiyemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تعديل شعري او تناول الطعام بالمطعم |
O kadar iyi hatırlıyor ki çalıştığın restoranın yanından geçerken bir bakışta tanıyıverdi! | Open Subtitles | تتذكره جيداً لدرجة أن عرفته من لمحة أثناء مرورك بالمطعم الذي كنت تعمل به |
Dün gece restorana beni aramaya gelmişsin. Evet. | Open Subtitles | مايلز ، سمعت أنك مررت بالمطعم لتراني الليلة الماضية ؟ |
Garcia biraz araştırdı ve Lokantadaki üçüncü kurban Travis Henson'ın gizli muhbir olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | قامت غارسيا بالبحث و تبين أن ترافيس هنسون الضحية الثالثة بالمطعم كان أيضا مخبرا سريا |
kafeteryada yemeğin parasını şarkı söyleyerek ödemeye çalıştığını görmüştüm. | Open Subtitles | رأيتها بالمطعم و هي تحاول الدفع عن طريق الغناء |
Evet, ama ben onu aradım. Iptal ediyor. O Restoran çağırdı. | Open Subtitles | أجل لكننى اتصلت به ، هذا هو الالغاء انما هو اتصل بالمطعم |
Babam Lokantaya müşteri çekebildiği için mutluydu. | Open Subtitles | أبي كان سعيداً لأن زاد إهتمام الناس بالمطعم |
Dün gece yemek yediğimiz lokantadaydı. | Open Subtitles | حيث كانا بالمطعم حينما تناولنا العشاء بالأمس |