"بالملح" - Translation from Arabic to Turkish

    • tuz
        
    • tuzla
        
    • tuzlu
        
    • tuza
        
    • tuzu
        
    Bende sadece tuz eksikliği vardı çünkü tuzu aşırı absorbe ediyorum. Open Subtitles لقد كان معي نقص بالملح فقط لأنني جيدة جداً في إمتصاصه
    Ciğerlerinize dolan tuz ve iyot yüklü havanın tadını çıkarın. Open Subtitles تمتع بحشو رئتيك بالهواء تشبع بالملح واليود
    Şakaklarını tuz ve sirke ile ovun, karnına da tahtandan bir kapak koyun. Open Subtitles ، أفركى ضلوعه بالملح والخل وضعى عود بخور على معدته
    Ama sana söyleyeyim, bazı yerler asla tuzla ovulmamalı. Open Subtitles دعني أقول لكِ فقط , أن الاشياء الخاصه لا يجب أبداً أن تفرك بالملح
    tuzla bu çemberi, koruma ve arınma için çiziyoruz. Open Subtitles نرسم حواف الدائرة بالملح للحماية والنقاء
    Lokantaların yemekleri tuzlu olur ve ben Gary'imi pofidik sevmiyorum. Open Subtitles اكل المطاعم مليء بالملح ولا احب ان يكون قاري بديناً
    Sos ve baharat konusunda çok pimpirikliyimdir. Bu yüzden tuz biberini kendine sakla. Open Subtitles إني دقيق جدا حول البهارات الخاصة بي فاحتفظي بالملح والفلفل لنفسك
    tuz, karabiber ve dereotlu seviyorsun. Aynen benim gibi. Open Subtitles مخفوق بالملح والفلفل والشبت , كما أحبه بالضبط
    Şerif yardımcısının yattığı küvette de tuz paketi vardı. Open Subtitles وبعد ذلك النائب الذي إختفى من حوض الحمام ملئ بالملح الانكليزي.
    Onun sırtına adımı kazıyıp, yaralarına da tuz basmalıyım! Open Subtitles الدّكتور؟ كان يجب أن أحفر اسمي على ظهره ثُمَّ أَملأ جروحَه بالملح
    Damardan serum vermeye başlayın. tuz seviyesini normal düzeyde tutun. Open Subtitles خذ الى العناية المركزة ابدا معه بالملح الطبيعي
    Deniz. Aşırı miktarlarda tuz içeren su. Open Subtitles البحر، ماء غني بالملح يغطي معظم سطح كوكب الأرض
    Cesetlerin kanlarını temizleyin ve çürümeleri geciktirmek için tuz dökün. Open Subtitles نظفهم من الدماء ورشهم بالملح كي لا يطولهم التعفن
    Yaranın üstüne, tuz basmanın, iyileşmenin en hızlı yolu olduğunu söylerler. Open Subtitles يقولون أن ترميم الجراح بالملح هي أسرع وسيلة للعلاج
    - Ama ağzım tuzla doldu. Open Subtitles أعتذر من سيادتك يا ليدي غراثام ولكني تناولت ملعقة مليئة بالملح
    10 parça biftek, bir parça domuz yapışması için... üç soğan, karabiber ve tuzla marine edilir... ve 24 saat bekletilir. Open Subtitles عشرة أجزاء لحم بقر، جزء من لحم الخنزير من أجل النكهة ثلاثة قطع بصل ممزوجة بالملح فلفل أسود، دعها ترتاح لمدة 24 ساعة
    Hayır, bu domuzlar tuzla terbiyelenmiş. Open Subtitles كلا ، هذه الخنازير مغطاة بالملح.
    tuzla kaplanmış demir duvarlar. Open Subtitles حوائط حديدية مملوء بالملح
    Atmosferinde tuzlu su bulunan, kıyı bölgelerindeki hiçbir otomobil 20-30 yıldan fazla dayanamayacaktır. Open Subtitles أيّ سيارات في بيئة ساحلية جوهّا مشبعه بالملح لن يصمدوا أكثر من 20 إلى 30 سنة.
    Yoksa bir hafta Maidstone'da tuzlu peeling yok. Open Subtitles والا لن يكون هناك تدليك بالملح لمدة أسبوع
    tuza, gümüşe ve kutsal suya tepki vermiyor. Open Subtitles .. لا تتأثر بالملح أو الفضة أو المياه المقدّسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more