Böylece ışık dalgaları kullanarak atardamara içten dışa doğru bakılan bir test uyguladık: testin adı: atardamar içi ultrason. | TED | فقمنا بعمل فحص داخل الشريان التاجي بالموجات فوق الصوتية. حيث نستخدم الموجات الصوتية لرؤية الشريان من الداخل والخارج. |
- Büyük dalgaları yakalamaya ha? | Open Subtitles | نصيد بعضهم بالموجات الكبيرة؟ |
Şüphelinin ve sorguyu yapan kişinin beyin dalgaları arasında bir bağlantı kurduktan sonra, şüphelinin tüm anılarına ve düşüncelerine ulaşabiliyorlar. | Open Subtitles | "الاعتراض" يربط المشتبه به بالموجات الدماغية للمستجوب... وتعريض المستجوب لكل... ذكريات وأفكار المشتبه به |
En azından ses dalgalarıyla birilerine zarar vermem. | Open Subtitles | على الأقل لن أستطيع إيذاء أحد بالموجات الهوائية |
Sadece beyin dalgalarıyla sürülebilen tekerlekli sandalye yaptıklarını duydum. | Open Subtitles | سمعت أنّهم اخترعوا كرسياً متحرّكاً يمكن التحكّم بالموجات الدماغية مباشرة |
"Albay yanardöner ışıklı havuzun yanında durdu, ufuk çizgisinin dans eden dalgalarıyla büyülenmişti." | Open Subtitles | "وقف الكولونيل أمام بحيرة الضوء المتوهج مأخوذًا بالموجات الراقصة في الأفق" |
Kakalios: Hepimiz dalgalara aşinayızdır -- ses dalgaları, ışık dalgaları. | Open Subtitles | --نحن جميعا على دراية بالموجات |
- Sanırım sonik dalgaları kontrol edebiliyor. | Open Subtitles | -أظنه بوسعه التحكم بالموجات الصوتية . |
- Sanırım sonik dalgaları kontrol edebiliyor. | Open Subtitles | -أظنه بوسعه التحكم بالموجات الصوتية . |
Caitlin haklıysa ve bu şey beyin dalgalarıyla oynuyorsa bir planım var. | Open Subtitles | إن كانت (كايتلين) محقة وهذا الشيء يعمل بالموجات الدماغية إذًا فلديّ خطة |