Hayatını kazanmak için mavi şort giyen bir adamdan moda tavsiyesi almayacağım. | Open Subtitles | لن أخذ نصائح بالموضة من شخص يرتدي سروال قصير أزرق لأجل معيشته. |
Uh, moda guru'su değilim, ama çanta hırsızı olduğunu da düşünmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لست ذو معرفة بالموضة ولكنني لاأظن أن أحدا سيسرق هذه |
Şu internetteki moda sitesi sana ne diyordu? | Open Subtitles | ما اسم ذلك الموقع الالكتروني المهتم بالموضة الذي اتصل بك؟ |
Sıradan bir işte çalışıyor olabilirim ancak modayı takip ederim. | Open Subtitles | ربما أعمل في مكان عادي لكن قلبي مُعلق بالموضة |
Onun kendi tarzı vardı ve modayı önemsemezdi. | Open Subtitles | لقد كان له اسلوبه المختلف لم يكن يهتم بالموضة |
Yani, sana neyin yakıştığını söyleyecek, Modadan anlayan birine ihtiyacın var. | Open Subtitles | تحتاجين إلى شخص ضليع بالموضة لينصحك بما هو جيّد. |
O kadar güzel ki onca yeteneğinin üzerine bir de Modadan da anlıyorsun. | Open Subtitles | من الرائع أنه بالإضافة إلى مواهبك العديدة، فأنت خبير بالموضة أيضاً. |
Modaya ilgisi vardı ve Lower Manhattan'da bir dikim fabrikasında çalıştı, ta ki kendi giyim mağazasını açmaya yetecek parayı biriktirene kadar. | TED | كانت شغوفة بالموضة وعملت في معمل خياطة في جنوب منهاتن، إلى أن ادخرت ما يكفي من المال لفتح متجرها الخاص للملابس النسائية. |
Bu "S", "kim en iyisini giyecek?" tarzında bir moda yarışması için değil. Bu bir takım logosu. | Open Subtitles | فذلك الشعار ليس موضة أزياء والمشكلة متعلقة بالموضة. |
Üzerinde "S" yazan kıyafet, moda olsun diye giyilecek bir kıyafet değil. | Open Subtitles | فذلك الشعار ليس موضة أزياء والمشكلة متعلقة بالموضة. |
Halen moda tavsiyeleri verdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق أنه يقدم نصيحة لها علاقة بالموضة |
Onun moda zevki ve limosu ve de karın kasları var. | Open Subtitles | لقد كان لديه إحساس بالموضة في سيارة الليموزين و... |
Tamam, güzel. Çünkü moda anlayışı var değil mi? Var. | Open Subtitles | هذا جيد لأن لديه ذوق بالموضة كما قلت |
Ama McKinley beni güçlendirdi sosyal açıdan bilinçlendirdi, moda öncüsü biri yaptı. | Open Subtitles | {\cC2BBAFF}،لكن مكينلي جعلتني أقوى {\cC2BBAFF}،أكتر وعياً إجتماعياً وشخص متقدم بالموضة. |
Tabii eğer moda konusunda usta nişanlım yanımda olursa o zaman başka. | Open Subtitles | ...إلا لو كانت خطيبتي الخبيرة بالموضة كانت بجانبي |
Onun kendi tarzı vardı ve modayı önemsemezdi. | Open Subtitles | لقد كان له اسلوبه المختلف لم يكن يهتم بالموضة |
Doktorların modayı önemsediklerini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن اعلم ان الاطباء يهتمون بالموضة |
modayı takip ettiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنك تهتم بالموضة. |
Modadan anlarsın sen. | Open Subtitles | هلّا تحدَّثتَ معها ؟ أنت تعلم بالموضة |
Küçük Bayan Musgrove'lar Exeter'deki okullarından döndüler, bütün o bildiğimiz başarılarıyla, ve tabi ki, ...şu anda Modaya uymak ve eğlenmekten başka hiçbir şey düşünmüyorlar. | Open Subtitles | لقد رجعن من مدرستهن بإنجازاتهن المعتادة ولايفكرن إلا بالموضة |