"بالموضة" - Translation from Arabic to Turkish

    • moda
        
    • modayı
        
    • Modadan
        
    • Modaya
        
    Hayatını kazanmak için mavi şort giyen bir adamdan moda tavsiyesi almayacağım. Open Subtitles لن أخذ نصائح بالموضة من شخص يرتدي سروال قصير أزرق لأجل معيشته.
    Uh, moda guru'su değilim, ama çanta hırsızı olduğunu da düşünmek istemiyorum. Open Subtitles أنا لست ذو معرفة بالموضة ولكنني لاأظن أن أحدا سيسرق هذه
    Şu internetteki moda sitesi sana ne diyordu? Open Subtitles ما اسم ذلك الموقع الالكتروني المهتم بالموضة الذي اتصل بك؟
    Sıradan bir işte çalışıyor olabilirim ancak modayı takip ederim. Open Subtitles ربما أعمل في مكان عادي لكن قلبي مُعلق بالموضة
    Onun kendi tarzı vardı ve modayı önemsemezdi. Open Subtitles لقد كان له اسلوبه المختلف لم يكن يهتم بالموضة
    Yani, sana neyin yakıştığını söyleyecek, Modadan anlayan birine ihtiyacın var. Open Subtitles تحتاجين إلى شخص ضليع بالموضة لينصحك بما هو جيّد.
    O kadar güzel ki onca yeteneğinin üzerine bir de Modadan da anlıyorsun. Open Subtitles من الرائع أنه بالإضافة إلى مواهبك العديدة، فأنت خبير بالموضة أيضاً.
    Modaya ilgisi vardı ve Lower Manhattan'da bir dikim fabrikasında çalıştı, ta ki kendi giyim mağazasını açmaya yetecek parayı biriktirene kadar. TED كانت شغوفة بالموضة وعملت في معمل خياطة في جنوب منهاتن، إلى أن ادخرت ما يكفي من المال لفتح متجرها الخاص للملابس النسائية.
    Bu "S", "kim en iyisini giyecek?" tarzında bir moda yarışması için değil. Bu bir takım logosu. Open Subtitles فذلك الشعار ليس موضة أزياء والمشكلة متعلقة بالموضة.
    Üzerinde "S" yazan kıyafet, moda olsun diye giyilecek bir kıyafet değil. Open Subtitles فذلك الشعار ليس موضة أزياء والمشكلة متعلقة بالموضة.
    Halen moda tavsiyeleri verdiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني تصديق أنه يقدم نصيحة لها علاقة بالموضة
    Onun moda zevki ve limosu ve de karın kasları var. Open Subtitles لقد كان لديه إحساس بالموضة في سيارة الليموزين و...
    Tamam, güzel. Çünkü moda anlayışı var değil mi? Var. Open Subtitles هذا جيد لأن لديه ذوق بالموضة كما قلت
    Ama McKinley beni güçlendirdi sosyal açıdan bilinçlendirdi, moda öncüsü biri yaptı. Open Subtitles {\cC2BBAFF}،لكن مكينلي جعلتني أقوى {\cC2BBAFF}،أكتر وعياً إجتماعياً وشخص متقدم بالموضة.
    Tabii eğer moda konusunda usta nişanlım yanımda olursa o zaman başka. Open Subtitles ...إلا لو كانت خطيبتي الخبيرة بالموضة كانت بجانبي
    Onun kendi tarzı vardı ve modayı önemsemezdi. Open Subtitles لقد كان له اسلوبه المختلف لم يكن يهتم بالموضة
    Doktorların modayı önemsediklerini bilmiyordum. Open Subtitles لم اكن اعلم ان الاطباء يهتمون بالموضة
    modayı takip ettiğini bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعرف أنك تهتم بالموضة.
    Modadan anlarsın sen. Open Subtitles هلّا تحدَّثتَ معها ؟ أنت تعلم بالموضة
    Küçük Bayan Musgrove'lar Exeter'deki okullarından döndüler, bütün o bildiğimiz başarılarıyla, ve tabi ki, ...şu anda Modaya uymak ve eğlenmekten başka hiçbir şey düşünmüyorlar. Open Subtitles لقد رجعن من مدرستهن بإنجازاتهن المعتادة ولايفكرن إلا بالموضة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more