"بالنسبة للمرأة" - Translation from Arabic to Turkish

• kadın için
• kadınlar için
• kadına
• bir kadının

Bunu okudum. Bir kadın için karanlıkta hamile kalmak çok kolay.
لقد قرأتها في الظلام إنه أسهل بالنسبة للمرأة

kadın için, seks, çöpçü gibidir.
بالنسبة للمرأة فالجنس بمثابة عامل القمامة.

Biz, annelerimizin, büyükannelerimizin yaşadığı kadınlar için meslek seçimlerinin oldukça sınırlı olduğu bir dünyada yaşamıyoruz.
لاننا لم نعش في العالم الذي عاشت فيه امهاتنا و جداتنا، حيث كانت الخيارات المهنية بالنسبة للمرأة محدودة.

Amerika'da doğum kontrol hapları hakkında fikir birliği vardı ve biz de küresel bir kamuoyu ile bu konuyla ilgili kadınlar için 2.6 milyar dolar topladık.
لقد كان لدينا إجماع في الولايات المتحدة حول وسائل منع الحمل، وهكذا نحن نعود إلى الإجماع العالمي، وجمعنا في الواقع 2.6 مليار دولار حول هذه المسألة بالضبط بالنسبة للمرأة.

Uğruna şehrin bir ucuna gelip seansımı böldüğün kadına süregelen bir kızgınlığın mı var?
بالنسبة للمرأة التي تحمل لها المشاعر التي سابقتها عبر المدينة وإنفجرت في جلساتي هل هناك أي إستياء عالق ؟

Günümüzde bir kadının, sadece bir kişiyle sevişmeye başlamadan önce, başka biriyle sevişmesi gereklidir.
كان عليها أن تمنح نفسها لرجالٍ آخرين من المستحيل تجنب ذلك عملياً بالنسبة للمرأة هذه الأيام

Ben böyle bir kadın için, inanılmaz çılgınlıklar yapabilirim.
بالنسبة للمرأة من هذا القبيل، 'تفعل أشياء مجنونة.

Hala gençsin ve bir kadın için önemli olan nedir bunu anlayamazın. Bir kadın için en önemli şey evlenmektir.
أنت لاتزالين صغيرة وغير مدركة بما هو مهم للمرأة أهم شئ بالنسبة للمرأة هو الزواج

Bir kadın için en kötü şey ise, zorla sadakattir.
و بالنسبة للمرأة فهو اسوأ : الولاء الجبريّ

Bir kadın için elbettenin anlamı tüm çikolata deneyimi birazcık daha nefsi olduğudur.
مما يعني أنه بالنسبة للمرأة كل تجربة الشوكولاتة تكون أكثر إحساساً.

Eminim öyledir. Büyük filozof demişki : "Erkek, kadın için araçtır.
:أنا واثق أنها ستفعل, كما كتب الفليسوف العظيم الرجل بالنسبة للمرأة وسيلة" "النهاية دائماً تكون طفل

Savaş erkek için neyse, aşk da kadın için odur.
لذا ، الحب يكون بالنسبة للمرأة ...و ما هو إلّا حرب بالنسبة للرجل

Ama bu bir kadın için önem sırasında birincidir.
بالنسبة للمرأة فهذا أهم شيء

Bu durum bir kadın için zordur.
ذلك وضعٌ صعب بالنسبة للمرأة

Kibar bir kadın için iyi.
(لطيفة) جيدة بالنسبة للمرأة.

Güzel kadınlar için, her zaman zor olmuştur.
الأمر صعب دائما بالنسبة للمرأة الجميلة

Çünkü kadınlar için bazı şeyler iyiye gitse bile, ...hala bizim sizden önemsiz olduğumuzu düşünüyorsunuz ve biz her zaman bunu kendimize zor yoldan iki kez kanıtlıyoruz.
لأنه حتى وإن أصبحت الأمور أفضل بالنسبة للمرأة, مازلتم تعتقدون بأننا أقل منكم أحياناً, ويجب علينا أن نثبت أنفسنا لكم مرتين.

Buralarda aşk kadınlar için oldukça zordur.
الحب هنا صعب بالنسبة للمرأة

Bir kadına nasıl zevkli gelebildiğini anlamıyorum.
انا لا افهم كيف يكون هذا ممتعاً بالنسبة للمرأة

Saçmaladığımı düşünüyordu ama bir kadının düğününde güzel görünmesi çok önemlidir.
و لكن من المهم بالنسبة للمرأة أن يكون شكلها جِّيداً في حفلِ زفافها, أليس كذلك ؟