Günümüzde, entomofagiye alışık olmayan insanlar için, böcekler sadece rahatsız edici birşey. | TED | في يومنا هذا، بالنسبة للناس غير المعتادين على الإنتوموفاجي، فالحشرات مجرد مهيّجات. |
Günümüz dünyasındaki insanlar için en yaygın problemlerden biri temiz suya olan yetersiz erişimdir. | TED | واحدة من أكثر المشاكل تفشياً في العالم اليوم بالنسبة للناس هي الوصول الغير كافي لمياه الشرب النظيفة. |
O an için orada olan ve o bölüme bakan insanlar için bu dikkate değerdi. | TED | بالنسبة للناس الذين كانوا هناك ويبحثون في ذلك القسم، لقد كان ملحوظاً. |
Sermayesi hiç olmayan ya da sermayeye kısıtlı erişimi olan insanlar için işleyen kökleşmiş çözümler ve şeyler elde edersiniz. | TED | تحصلون على حلول جذرية، أشياء نجحت بالنسبة للناس الذين ليس لديهم رؤوس أموال أو دخول محدودة. |
Bazı durumları insanlar açısından daha iyi hale sokabiliyorum. | Open Subtitles | حاجة كويسة لو بتدي زي ما بتاخد، تعرف إن فيه مواقف أنا بقدر أخليها أحسن بالنسبة للناس. |
-Aziz Mary Joseph. İnsanlar için bir sorun değil. | Open Subtitles | ليس هناك مشكلة بالنسبة للناس كل ما تحتاجيه هو بيلي فلين |
Bu ağır makineler kullanacak insanlar için geçerli. | Open Subtitles | ذلك بالنسبة للناس الذين لديهم أحمال ثقيلة |
...bağlantıda olduğum insanlar için, günün birinde ayık kalmalıydım. | Open Subtitles | بالنسبة للناس في شبكتي، يمكنني أن أكون رزين يوم واحد كل مرة |
Ama, bu tip şeyler yaşayan insanlar için... kafa karışıklığı yaygın değil midir? | Open Subtitles | لكن،أليس ذلك عادياً بالنسبة ... للناس الذين يتعرضون لمثل هذا أن يكون مشوشين... |
Bir zamanlar birisi "İnanç, sıradan insanlar için doğru bilge insanlar için yanlış ve idareciler için kullanışlı varsayılır." demiş. | Open Subtitles | قيل ذات مرة ان الدين بالنسبة للناس العاديين هو ضعيف كحكمة وفعال كقانون |
Ancak gemideki insanlar için iki aydan daha az sürecek. | Open Subtitles | ، ولكن بالنسبة للناس على متن المركبة فسوف يستغرقون أقل من شهرين في السفر |
Ama insanlar için Kutup etrefında dolaşmak biraz daha tehlikelidir. | Open Subtitles | ولكن بالنسبة للناس , التحرك حول القطب الشمالي يُصبح ليكون أكثر غدرا ً |
Bu, korunmuş alanları görüp bunların sağladığı bilgilerden yararlanabilecek insanlar için, böylece taban seviyelerini yeniden ayarlayabilirler. | TED | هذا بالنسبة للناس الذين يمكن أن يروا منطقة بحرية محمية والذين يمكن أن يستفيدوا من الرؤى التي توفرها، والتي تسمح لهم بإعادة تشكيل خط أساسهم. |
Yani bu tabiatların dinamiğini, nasıl oluştuklarını ve gelecekte nasıl değişmeye devam edeceklerini anlamak, orada yaşayan insanlar için oldukça önemli. | TED | لذلك، فهم فعالية هذه المناظر الطبيعية، كيف تشكلّت وكيف ستواصل التغير مستقبلًا هو مهم جدًا بالنسبة للناس الذين يعيشون هنا. |
Diğer insanlar için o kadar istemeyiz. | Open Subtitles | "بالنسبة للناس الآخرين ، هذا ليس مهم جدّاً." |
İnsanlar için Bak bu demekti. | Open Subtitles | هذا ما كانت "باك" بالنسبة للناس |
İnsanlar için Bak bu demekti. | Open Subtitles | هذا ما كانت "باك" بالنسبة للناس |
Bazı durumları insanlar açısından daha iyi hale sokabiliyorum. | Open Subtitles | من الجيد أن تعطي بالمقابل تعرف، هناك... هناك مواقف حيث يمكنني... أن أجعل هذه المواقف أفضل بالنسبة للناس |