benim için mizah anlayışı saçının görünüşünden çok daha önemlidir. | Open Subtitles | الطابع المرحي أكثر أهمية بالنسبة لي من المظاهر أو الشعر. |
Hayır Ekselansları, şu anda Boulogne, benim için Paris'ten çok daha önemli. | Open Subtitles | كلا, سوك الآن, وبولوني حتى الآن ..أكثر أهمية بالنسبة لي من باريس |
benim için bu genç, savunmasız erkek ve kadınlara erişebilmek çok önemli. | TED | بالنسبة لي من الصعب الوصول إلى الشبان والضعاف من الرجال والنساء |
Olaylar senden çok benim için daha iyi bir duruma geldi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه قد اتضح أفضل قليلا بالنسبة لي من فعل ذلك بالنسبة لك. |
Bir milkshake benim için, senin mutluluğundan önemli. | Open Subtitles | هزة الحليب يعني أكثر بالنسبة لي من سعادتك. |
Dikkat et çünkü benim için anlamı var. İkinci el. | Open Subtitles | ولكن كوني حذره، إنه قميص ذو معنى بالنسبة لي من نوع فينتاج |
Çünkü ailemiz benim için dünyadaki en önemli şey. | Open Subtitles | لقد تقاعدت منذ ان انجبنا الطفلة لان عائلتي هي اهم شيء بالنسبة لي من اي شيء اخر في العالم |
benim için bir İngilizce ödevinden çok daha önemlisin. | Open Subtitles | أعني, أنت حقا أهم بالنسبة لي من واجب سخيف في اللغة |
benim için ne kadar önemli olduğunu uzaktan anlatma şekli. | Open Subtitles | إنها وسيلتي لكي أقول لك كم أنت مهمة بالنسبة لي من مسافة بعيدة |
benim için paradan önemli olan tek şeyi istiyor. | Open Subtitles | لتحصل على ما تريد. وقالت انها تريد شيء واحد في هذا العالم وهذا يعني أكثر بالنسبة لي من المال |
Çünkü benim için hiç bir şey ailemden daha önemli değildir. | Open Subtitles | لأن لا يوجد شيء أكثر اهمية بالنسبة لي من عائلتي. |
Müzik benim için her şeyden önemli. | Open Subtitles | الموسيقى يعني أكثر بالنسبة لي من أي شيء في العالم. |
Ben... bu dünyada benim için değerin herkesten daha fazla. | Open Subtitles | بين.. أنت تعني الكثير بالنسبة لي من أي شخص آخر في كل العالم. |
benim için, bu belgeyi senin üstlerine kızı da yargılanıp idam edilmesi için Moskova'ya götürmekten daha iyi alternatifler var. | Open Subtitles | هنالك بدائل أفضل بالنسبة لي من إرسال هذا المستند لرؤسائك ومن إعادتها لموسكو للمحاكمة والإعدام |
Onu benim için geri dönüştürebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكن إعادة تدويرها بالنسبة لي من فضلك؟ |
Ama benim için güçlü bir kahraman olmak uğruna ne kadar kan kustuğumun veya zor geldiğinin bir önemi yoktu ve durmadım. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي من أجل أن أصبح بطلا قويا، مهما كان الأمر صعبا فلن أستسلم. |
benim için bu dünyada hiçbir şey bebeğimizden önemli değil. | Open Subtitles | لاشيء في هذا العالم ، مهم أكثر بالنسبة لي من طفلتنا ، حسناً؟ |
- Sevgilinin olup olmaması benim için önem arz ediyor. | Open Subtitles | إنه أمر أهم بقليل بالنسبة لي من أمر إمتلاكك لصديقة أو حبيبة من عدمه |
Bunu benim için Sheriff Roscoe'ya verir misin lütfen, tatlım? | Open Subtitles | أوه، مهلا، يمكنك ان تعطي هذا إلى شريف روسكو بالنسبة لي من فضلك، تصافير؟ |
Bütün bunlar içinde, benim için en çarpıcı olanı, bunun sadece büyük bir sorun olması, bizim bu sorunun farkında olmamızın yanısıra, uyduruktan çözümlerle avunuyor olmamız. | TED | و الشيء الأكثر دهشة بالنسبة لي من كل هذا هو أنه لا يعتبر ذلك مشكلة فحسب، لا نكتشف فقط أن ذلك يشكّل مشكلة، لكننا عانينا من الحلول الوهمية |