senin için ben, doldurman gereken forma yazılacak bir isimim sadece. | Open Subtitles | بالنسبه لك , انا مجرد اسم فى قائمه عليك ان تملئها |
Bugün 10 adamla yattım. senin için yeterli değil mi? | Open Subtitles | لقد ضاجعت 10 رجال اليوم ليس كافى بالنسبه لك ؟ |
Bu günün senin için ne kadar acı verici olabileceğini anlıyorum. | Open Subtitles | انا اعلم كيف يمكن ان يكون هذا اليوم مؤلم بالنسبه لك |
sizin için de şüphesiz her zamanki gibi, bunu süslü ve romantik biçimde yazmanın zevki. | Open Subtitles | و بالنسبه لك فلا شك ان السعاده فى كتابتها باسلوبك الرقيق الرومانسى المعتاد |
Tam sana göre. Yapmak ister misin? | Open Subtitles | هذا الشيء ميثالي بالنسبه لك سوف تقوم بها؟ |
Her şeyin senin için ne kadar basit olabildiğini kıskandım. | Open Subtitles | أنني أغار من كيف وكأن كل شئ سهل بالنسبه لك |
Pekâlâ. senin için bu kadar önemli olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | حسناً، انا لم أدرك بان هذا مهم جداً بالنسبه لك |
Tamam, senin için bu kadar önemliyse bundan sonra yapmam. | Open Subtitles | حسناً إذا كان هذا مهم بالنسبه لك سأتوقف حسناً ؟ |
- Sen kullandığın zaman değil. senin için anlamı, heyecan, tehlike, bolluk. | Open Subtitles | بالنسبه لك انها تعنى الأثاره الخطر , الرفاهيه |
Biliyor musun, bu kurşunun senin için ateş edildiği gibi tuhaf bir his var içimde. | Open Subtitles | تعرف , لدى شعور هزلى بما تعنيه تلك الرصاصه بالنسبه لك |
Sanırım bu bandolar ve geçit törenleri falan senin için çok sıradan şeylerdir. | Open Subtitles | اظن ان كل هذه الموسيقى و الاستعراضات العسكريه هى اشياء قديمه بالنسبه لك , صح ؟ |
Yaptıklarımız senin için yeterli mi, Donna? | Open Subtitles | هل ما نقوم به امر جيدا بالنسبه لك , دونا ؟ |
Şu zaman probleminin senin için dert olduğunu hissedebiliyorum. | Open Subtitles | بشكل ما اعتقد ان مسأله الوقت شيء هام بالنسبه لك |
Benim için güvenli değilse, senin için de değildir. | Open Subtitles | ان كان غير مامون بالنسبه لى فهو غير امن بالنسبه لك |
Ee bu senin için harika olmalı ha? | Open Subtitles | حسنا يجب أن يكون هذا جيدا بالنسبه لك أليس كذلك ؟ |
Madem senin için hayatının en önemli anıydı nasıl oluyor da ondan vazgeçebiliyorsun? | Open Subtitles | لو كان هذا مهم بالنسبه لك ألم يجعلك في ان تفكر في الرجوع اليها؟ |
senin için bugün kötü bir gün. Yarın harika olabilir. | Open Subtitles | فاليوم ربما يكون يوما سيئا بالنسبه لك ولكن غدا سيكون رائعا |
sizin için uzay yolculuğu sıradan birşey, | Open Subtitles | أعنى أن السفر عبر النجوم شىء عادى بالنسبه لك |
sizin için sıkıcı olan, PIainview, Wisconsin'den bir kız için ışıltılı | Open Subtitles | الممل بالنسبه لك قد يكون سخيف بالنسبه لى |
Davacılarını yeniden kullanıyor. Tam da sana göre. | Open Subtitles | هو يقوم باعاده تدوير المدعيه هذا اخضر بالنسبه لك |
O size layık değil, . | Open Subtitles | إنها ليست ذات قيمه بالنسبه لك .... |
"Benim için fazla o", dedim. | Open Subtitles | إعتقدت لم أكن جيدة بما يكفــي بالنسبه لك |