"بالنعناع" - Translation from Arabic to Turkish

    • nane
        
    • naneli
        
    • romlu
        
    Gülümsedi, beni destekleyeceğini söyledi, ve bana nane çayı demledi. Open Subtitles فهو يبتسم ويخبرني بأنّه يدّعمني، ويعد لي بعض الشاي بالنعناع
    Bu fiyat biçilmez draje, nane şekeri dediğin şey aslında biyokimya dünyasının bir zaferidir. Open Subtitles تلك الحلوى الرخيصة؟ التي تشبهها بلا عناية بالنعناع في حقيقتها تعتبر انتصارا في مجال الكيمياء الحيوية
    nane şekeri ister misin? Open Subtitles هل تريدين المزيد من الكاراميل بالنعناع ؟
    naneli çörekler dişler için kötüdür diş eti çekilmesine ve lekelere sebep olurlar. Open Subtitles الضعيفة بالنعناع سيءة على أي حال. .. تلطخاليدين.
    naneli çikolatalı dondurma istiyorum. Open Subtitles أنا أريد قطعة من آيس كريم، الشوكولا بالنعناع
    Cevizli şekerleme ve dondurma yiyordum ama bana, bunun naneli çikolata kırıntısı olduğunu söylüyordun. Open Subtitles لكنك أخبرتني أنها رقاقة شوكولاتة بالنعناع
    Hadi gidip mutfağı bulalım. Sana nane limon yapayım. Open Subtitles لنذهب لإيجاد المطبخ وسأطبخ لك شاي بالنعناع
    Çok teşekkürler ve fırsatın olduğunda biraz da nane çayı getir. Open Subtitles شكراً جزيلاً ويا حبّذا بعض الشاي بالنعناع لو سمحتِ
    Dönüş yolunda okumak için kitap ve nane şekeri almam lazım. Open Subtitles أريد إيجاد بعض المواد للقراءة أثناء ركوب السيّارة إلى البيت وحلوى بالنعناع
    Üstümü değiştirirken, nane çayı içeceğim. - İster misin? - Yok almayayım. Open Subtitles انا سوف اصنع شاياً بالنعناع اولاً بينما اغير ملابسي
    Şu an yapmak istediğim şey kanepeye uzanıp, nane aromalı dondurma yemek. Open Subtitles فالجلوس على الكنبة لأكل كومة من الآيس كريم بالنعناع هو ما أريد فعلهُ حقاً
    O'na nane şekeri diyorlar Ve sadece senin konumundaki genç erkeklerle takılmayı seviyor. Open Subtitles يدعونه بالنعناع ويودّ أن يلتقي شابّاً وسيماً من محطّتكَ
    Dönüş yolunda okumak için kitap ve nane şekeri almam lazım. Open Subtitles أريد إيجاد بعض المواد للقراءة أثناء ركوب السيّارة إلى البيت وحلوى بالنعناع
    En azindan naneli çikolata şekeri getirebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك أن تحضر على الأقل رقاقات الشكولاتة بالنعناع ؟
    naneli ananasın masanda. Open Subtitles عصير الأناناس بالنعناع خاصتكِ على المكتب
    Ama annem donmuş, çikolatalı, naneli kapuçino servis etmiyor. Open Subtitles لكن أمي لا تقدم الشوكولاة المجمدة , والكابتشينو بالنعناع
    Ama naneli dondurmada çikolata parçalarına bayılırdı. Open Subtitles لكنه احب الشوكولاته برقاقات الثلج الكريمية بالنعناع
    Sakızlar gittikçe naneli olmaya başladı. Farkettin mi sende? Open Subtitles علك اللثة أصبحت بالنعناع هل لاحظتم ذلك ؟
    naneli iki sıcak çikolata ver. Open Subtitles أعطني كوبين من الشيكولاتة الساخنة بالنعناع.
    En sevdiğim dondurma naneli çikolatalı. Open Subtitles مثلجاتي المفضلة هي المصنوعة بالنعناع ورقائق الشوكولاطة
    Ağaçlar tatlı kurabiye, yuvarlak olanlar da romlu çikolata topları. Open Subtitles الأشجارعبارة عن كعك بالسكر و الكريات بالنعناع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more