- aklında geçerken ölüm var. - Hepimiz ölümü düşünüyoruz. | Open Subtitles | الموت حقاً في بالها جميعنا يتعامل مع الموت |
Bugün kızı öldü. Sanırım aklında başka şeyler vardı. | Open Subtitles | إن ابنتها توفيت اليوم أعتقد أن بالها مشغول للغاية |
aklında bir şeyler olduğu belliydi, ...ama bunun hakkında konuşmadı. | Open Subtitles | من الواضح أن أمراً ما كان يشغل بالها لكنها لم تتحدث عنهُ |
Öğrenmemiz düşük ihtimal ama en azından kafasını rahatlatmak isterim. | Open Subtitles | قد تكون فرصة حدوث ذلك ضعيفة, و لكني أفضل أن أريح بالها |
Buralardan uzaklaşmak istediğini söyledi kafasını toplamak için. | Open Subtitles | قالت أنها بحاجة للإبتعاد، وتصفية ما يشغل بالها. |
Kimi baba olarak seçerdi bilmiyorum, ...ama şüphesiz aklında birileri vardır. | Open Subtitles | لا أعرف من قد تختار ليكون كالأب. ولكن لا شك كان لديها مرشح في بالها. |
aklında başka şeyler varmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو إنّ هنالكَ أُموراً أُخرى تشغل بالها |
Sanırım aklında başka bir şeyler var. | Open Subtitles | أظن أن هناك أشياء أخرى تشغل بالها. |
Wednesday'in yaşındaki kızların aklında sadece bir şey var. | Open Subtitles | . وينسدي) في سن خاصة جداً) . حيث الفتاة ينشغل بالها بأمر واحد |
Ne söyleyeyim ki? aklında bir sürü şey var. | Open Subtitles | أعني أن لديها ما يشغل بالها |
İzlemek ve kafasını dağıtmak ister diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أن بإمكانها أن تشاهدها لتريح بالها من الهم |
O aralar kafasını birine takmıştı. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَها شخص ما على بالها حول ذلك الوقتِ... |
kafasını toparlamaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | أمنحها فرصة لتصفية بالها. |