"بالوثوق" - Translation from Arabic to Turkish

• güvenmeye
• güvenmeyi
• güvenmenin
• güveniyorsun

Çünkü biri birine güvenmeye başladığı ana kadar hepimiz avlanmayı bekleyen birer hedefiz.
لأن حتى يبدأ شخص بالوثوق بشخص جميعنا نحدد الأهداف ، ونلتقط الناضج منها

Bana artık güvenmeye başlamalısın yoksa bu iş yürümez.
يجب عليك البدء بالوثوق بي في وقت ما، أو هذا.. هذا لن ينجح

Bir maç kazanmamıza yardım ederseniz, size güvenmeye başlarlar.
إن ساعدتنا للفوز بمباراة واحده سيبدأ الشباب بالوثوق بك

Tehlikede olan çok şey var. Birinin birine güvenmeye başlaması gerekecek.
حسنا، شخص ما عليه البدء بالوثوق بشخص ما.

Yaptıklarından sonra ona güvenmeyi düşünebilmeni de anlamıyorum. -
ولا أفهم كيف يمكنك التفكير بالوثوق فيه بعد الذي فعله.

Beni cezalandırmayı bırakıp tekrar güvenmenin vakti geldi.
أعتقد أنه حان الوقت للتوقف عن معاقبتي والبدء بالوثوق بي مجدداً.

İnsanlara kendi halkından daha fazla neden güveniyorsun ki?
لماذا تستمر بالوثوق بالبشر أكثر من شعبك ؟

Ona yeniden güvenmeye başlamıştım, biliyor musun?
لقد بدأت بالوثوق به مرة اخرى ، هل تعلم ؟

Yalnız olmadığını bilmek istiyorsan bana güvenmeye başlamalısın.
اذا اردت ان تعلم فأنت لست وحدك يجب ان تبدأ بالوثوق بي

Tripp, imparatorluğun kurucusu... Artık bana güvenmeye başlamalısın.
تريب , صانع الامبراطوريات يجب عليك البدء بالوثوق بي-

Keşke sen de bana güvenmeye başlasan.
و أتمنى حقأ أن تبدأي بالوثوق بي أيضاً

"Kalbine güvenmeye devam et, rüyaların gerçekleşecek."
"استمرّ بالوثوق في قلبك، وستتحقّق أحلامك

İlerleme kaydediyoruz. Bana güvenmeye başladı.
نحن نحرز تقدما لقد بدأ بالوثوق بي

O yüzden kararlarıma güvenmeye başlayacaksın tamam mı?
... إذا انت عليك ان تبدأ بالوثوق فى قراراتي ، اتفقنا؟

Birinin birine güvenmeye başlaması gerekecek.
حسنا، شخص ما عليه البدء بالوثوق بشخص ما

Tüm içtenliğimle niçin ona güvenmeye devam ettiğini anlayabilmiş değilim.
بصراحة... لا أعي سبب استمراركم بالوثوق فيه.

Belki de sadece ona güvenmeye başlamamız gerekiyordur.
أعتقد بأننا يجب أن نبدأ بالوثوق بها

Honeywell onay mekanizmana tekrar güvenmeye başlayınca bazı konularda fikrini almak isteyecek.
وهنا (هاني ويل) سيبدأ بالوثوق بك مجدداً سيأخذ رأيك في الأشياء

Bana güvenmeye başlaman gerek.
يجب ان تبدأ بالوثوق بي

- Ben de bir karar verip sana güvenmeyi seçtim.
لذا فقد أتخذت قراراً بالوثوق بك

Birine güvenmenin vakti geldi.
حان الوقت لتبدأ بالوثوق بأحد.

Büyük bir hata yapıyorsun. Hassan gibi bir adama güveniyorsun.
أنهم يرتكبون خطأ جسيما, بالوثوق بحسن.