Ve çoğu insanın beni bir canavar olarak nitelendireceğini biliyorum. | Open Subtitles | واستطيع ان افهم كيف ان معظم الناس سوف يدعونني بالوحش |
Ona canavar dediğimi kimseye söyleme. | Open Subtitles | رجاءً لا تخبر أحداً انك سمعتني أنا أصفها بالوحش |
Siyah canavar olarak bilinen bu cani bir çocuk kaçırmış. | Open Subtitles | من يعرف بالوحش الأسود هو مجرم خطير إختطف |
Gerçekten, Aziz bir mızrak bahçesi gibi. Yeşil canavarı talep ediyor. | Open Subtitles | لا بل مثل حديقة سانت لانس يدعون الحقل هناك بالوحش الاخضر |
Gerçekten, Aziz bir mızrak bahçesi gibi. Yeşil canavarı talep ediyor. | Open Subtitles | لا بل مثل حديقة سانت لانس يدعون الحقل هناك بالوحش الاخضر |
Her birimizin içindeki canavarla bağdaştırıyor mu öyle bir şey. | Open Subtitles | يفترض ان نتصل بالوحش الأولي معنا جميعاً. |
Ağlamaktan bütün maskarası akmış, bana canavar diyor. | Open Subtitles | الماسكارا لطخت وجهها من البكاء الان ينادونني بالوحش |
Bir gün, yüzerken mavi suyun derinliklerine baktım ve... bir köpek balığı gördüm Uzaktan bana doğru yüzen bana doğru gelen kahrolası bir canavar | Open Subtitles | في أحد الأيام كنت أسبح عائدا من القعر ونظرت من خلال ذلك الماء الأزرق ورأيتُ سمكة قرش، كانت أشبه بالوحش |
Ama Microraptor sadece uçan bir canavar değildir. | Open Subtitles | لكن ليس المايكرورابتور بالوحش الطائر الوحيد هنا |
Sonra köylüler itmişler ve canavar çığlık atarak ateşe düşmüş. | Open Subtitles | ،اذاًدفعالقرويين بالوحش و هو يصرخ الى النار |
Sana kalp atışlarını kontrol etmen için canavar güçlerini kullanmamanı hatırlatmak için bir hediye. | Open Subtitles | لتذكرك بأن لا تستخدم حواسك الخاصة بالوحش من أجل أن تتفقد دقات القلوب |
Kimse bana ürkünç veyahut canavar demiyor. | Open Subtitles | ولاأحدَ قد قالَ بأنّني مخيف أو نعتني بالوحش. |
Ona canavar diyor yetenekli ve zalim bir canavar. | Open Subtitles | لقد وصفته بالوحش الوحش الكاسر الموهوب |
Sanki tefeci değil, adam büyük beyaz bir canavar mübarek. | Open Subtitles | ليس بالإحتيال بالوحش الكبير الأبيض نفسه |
Ablam ondan canavarı birlikte yakalamalarını istemiş. | Open Subtitles | أختي الكبرى طلبت منها أن تمسك بالوحش معها |
Sanırım tüm bunlardan sonra canavarı kontrol edemedi. | Open Subtitles | أعتقدت أنها حقاً سوف تتحكم بالوحش بعد هذا |
Trex operatörleri, o canavarı kurcalamak isteyen birçok insan olduğunu bilir ve gösteriden sonra tüm tertibatı kilit altına alırlar. | Open Subtitles | للعب بالوحش الكبير . لذا يغلقون منصات التحكم بعد كل عرض لم يتواجد أحد في الملعب بعد العرض ؟ |
Oğluma bunu yapan canavarı yakalamaya yardımcı olacaksa önemli değil. | Open Subtitles | أذا كان هذا يساعد على الأمساك بالوحش الذي قام بفعل ذلك لأبني ليكن كذلك |
Biliyordum. Konu canavarla ilgili. | Open Subtitles | كنت أعلم ذلك الأمر يتعلق بالوحش |
Bu garip, aslında canavarın sadece tahtın düşmanlarına saldırması gerekirdi. | Open Subtitles | هذا غريب,فعلاً يفترض بالوحش مهاجمة أعداء العرش فقط |
Bu Çirkin denilen yaratık bizimle taht arasında duran şey olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون ذلك الحيوان ...المعروف بالوحش حائلاً بيننا والعرش... |