Herbaharhatırlarız açan her gülle çiçek açan her ayçiçeğiyle filizlenen her zambakla. | Open Subtitles | .. نتذكر كل ربيع بالورود التي تزدهر وبكل زهرة عبادّ شمس تتفتح |
Randevu olarak kayda geçeriz, ama bilirsin, yanında çiçek yemek, müzik olur ve resmiyetten uzaklaşırız. | Open Subtitles | يمكننا أن نسجّله كموعد عمل، لكن سيحاط بالورود ويتخلله عشاء و ماندولين، سيكون موعداً ورديّ |
Buraya önceden geldiğimde, köprüyü çiçeklerle kaplayıp bana hoş geldin demişlerdi. | Open Subtitles | عندما حضرت هنا قبل ذلك كانوا يملأونه بالورود و عبارات الترحيب. |
Nisan'da Kabil çok güzeldir, güllerle dolu, çiçeklerle dolu. | TED | أبريل شهر جميل في كابول مليئا بالورود ومليئا بالأزهار. |
Birkaç gece önce bir gül olayı vardı. Oldukça güzel sonuçlandı, çok güzel. | Open Subtitles | منذة بضعة ليال ، كانت لدينا حالة بالورود ، و كانت ناجحة جداً |
Her yerde çiçekler olan. | Open Subtitles | بالورود في كل مكان |
Ve sabah içki ve çiçekle gelip onun cesedini bulana kadar onu görmedin mi? | Open Subtitles | ألم تراها مره أخرى حتى قدمت لها مره أخرى بالورود والخمره -ووجدتها ميته هذا الصباح ؟ ؟ |
Üstümde Çiçekli, mini etegim vardi. | Open Subtitles | كنت أرتدي تلك التنورة القصيرة بالورود الصغيرة |
Şanslısın ki arkadaşın bana çiçek ve hediye getirdi. | Open Subtitles | من حسن حظك أن صديقك غمرني بالورود والهدايا |
Peki, ne söyleyeceğim? "Adresini ver bana böylece sana çiçek gönderebilirim." | Open Subtitles | سأبدوا غبياً حقاً أتصل لأفاجئهم بالورود |
"Onu hediyelere boğarsın, çiçek yollarsın. " | Open Subtitles | تغرقها بالهدايا, و تدفنها بالورود |
Sabah uyandığında çiçek görmezse... tecavüzdür. | Open Subtitles | - هذا بالماضى انها لا تأتى بالورود صباحا- |
Lahanaları vurduğun Meksika yapımı o çiçeklerle süslü tabancan nerede? | Open Subtitles | أين هو سلاحك المكسيكي المُزيّن بالورود ؟ |
Zaten çiçeklerle ilgilenmek istemiştin öyleyse ilgilensene. | Open Subtitles | أنت اخترتي الاهتمام بالورود، فلتهتمي بالورود |
çiçeklerle dolu soyunma odamla alakası yoktu. | Open Subtitles | كانت بعيدة كل البعيد عن غرفتي لتغيير الملابس الممتلئة بالورود. |
Bunun mutfakta bulduğum çiçeklerle bir alakası olabilir mi? | Open Subtitles | هل هذا له أي علاقة بالورود التي وجدتها لتوي في المطبخ؟ |
Bilmiyorum, belki bahçesine gül falan ekecektir. | Open Subtitles | لا أعلم , ربما قدزرع حديقة مليئة بالورود |
Bilmiyorum, belki bahçesine gül falan ekecektir. | Open Subtitles | لا أعلم , ربما قدزرع حديقة مليئة بالورود |
Hayatımda yalnızca bir kez birisi bana gül aldı. | Open Subtitles | أتعلمين أنّي لم أُهدَ بالورود إلّا مرّة واحدة في حياتي؟ |
Amsterdam'ın çiçekler dolu olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أن " أمستردام" ستكون مليئة بالورود |
Ama asıl büyük hatam ona çiçekle gitmek oldu. | Open Subtitles | غلطتي الكبيرة كانت الظهور بالورود |
Böcek katili seni. Çiçekli elbise, sana yakışıyor mu sence? | Open Subtitles | لقد قتلتي حشرة، هل تعتقدي أن فستان مطبوع بالورود يليق بكِ؟ |