Bay Bates dediğiniz Leydi Rosamund'un bana anlattığı adam mı? | Open Subtitles | هل السيد بايتز هو الرجل الذي أخبرتني عنه ليدي روزاموند؟ |
Hikayeyi yayınlayabilir ama Bates'in hikayesi duyulduğunda zaten bir skandal çıkacak. | Open Subtitles | قد ينشر القصة ولكن منزلنا مرتبط بالفعل بفضيحة مع قصة بايتز |
Robert, Matthew Bates'in duruşması için York'a gidecek. | Open Subtitles | روبرت، ماثيو سيذهب إلى يورك لحضور محاكمة بايتز |
Ama ben Bay Bates'in masumiyetinden şüphe duymadığım halde duruşmaya çağrılıyorum. | Open Subtitles | ولكن استدعائي لصالح الإدعاء العام أيضًا في حين أنه لا يخامرني الشك في براءة السيد بايتز |
Anchor Bytes'ın kuleyi almasına engel olmamız gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا يجدر بنا إيقاف "انكور بايتز" من أخذ البرج؟ |
John Bates Bayan Bates'i son ziyaretinden sonra Londra'dan döndüğünde görünüşünde bir şey fark ettiniz mi? | Open Subtitles | عندما عاد جون بايتز من لندن بعد زيارته الأخيرة للسيدة بايتز هل لاحظتِ شيئًا مختلفًا في مظهره؟ |
Henüz Bates'in savunmasına geçmedik. | Open Subtitles | ولم نسمع أي شيئ دفاعًا عن بايتز حتى الآن |
O zaman cinayet işlemenin Bates'in karakterinde olmadığına inandırmak bana düşüyor. | Open Subtitles | إذًا فعلي الآن أن أقنعهم أن هذه الجريمة لا تتفق مع شخصية بايتز |
John Bates sizinle karısı hakkında konuşmuş muydu hiç? | Open Subtitles | هل سبق أن تحدث جون بايتز معك بشأن زوجته؟ |
Bay Bates sorgusunda, sizin ihtiyatlı davranmasını önerdiğinizi söyledi. | Open Subtitles | لقد صرّح السيد بايتز عند استجوابه أنك نصحته بالحذر والتعقل |
Bay Bates zehri almak için mahzene inip onun yemeğine attıysa bile, ...bunu planlamamış olduğuna şiddetle itiraz edebiliriz. | Open Subtitles | حتى لو أحضر السيد بايتز السم من المخزن ودسه في طعامها يمكننا إدعاء أنه لم يخطط للأمر |
Şunu söylemek istiyorum ki savcılık tarafından çağrılmış olabilirim ama Bay Bates'in suçlu olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أود أن أقول أني رغم استدعاء الإدعاء العام لي لا أصدق أن السيد بايتز مذنب |
Bay Bates boş hücresinde oturup yaratıcısıyla yüzleşmeyi beklemek yerine kızarmış tavuğu nasıl sıcak tutacağını düşünmeyi yeğlerdi herhalde. | Open Subtitles | أعتقد أن السيد بايتز يود لو أن يفكر كيف يبقي دجاجةً مشويةً ساخنة على أن يجلس في زنزانة وحيدًا مواجهًا الموت |
Ama başarılı olsa bile, Bay Bates bu hafta sonu dönmeyecek, değil mi? | Open Subtitles | ولكن حتى إن نجح، فلن يعود السيد بايتز إلى العمل نهاية هذا الأسبوع، صحيح؟ |
Bay Bates bu haldeyken şikayet etmem doğru değil belki ama bu bana hayatın kısa olduğunu ve zamanımı boşa harcadığımı hatırlatıyor. | Open Subtitles | قد أكون مخطئة عندما اشتكيت والسيد بايتز بهذا الوضع ولكنه ذكرني أن الحياة قصيرة وأنا أضيّع حياتي |
Annemim benim uşağımla dans etmesi gerekir ama Bates buradayken bunu es geçerdik. | Open Subtitles | المفترض أن ترقص أمي مع خادمي الخاص ولكن كنا نتناسى الأمر عندما كان بايتز موجود |
Bay Bates'in iyi olacağına çok sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيدة جدًا أن السيد بايتز سيكون بخير |
Bay Bates, beni şarap çalarken gördü. | Open Subtitles | - أظن أن السيد بايتز رآني أسرق قنينة خمر |
Bay Bates haksız yere cinayetle suçlandı. | Open Subtitles | تم اتهام السيد بايتز ظلمًا بالقتل |
Hepimiz Bates'in duruşması yüzünden üzgünüz zaten. | Open Subtitles | لا عليك. كلنا محزونون من محاكمة بايتز |
Hey, Anchor Bytes'a engel ol. | Open Subtitles | مهلاً, غطِّ على "انكور بايتز" |