Sharon Payton. | Open Subtitles | الإنتظار في الدقيقة. شارون بايتن. |
Boğuşmanızın ardından Memur Payton seni götürmüş ve gözaltı işlemlerini yaptırmış. | Open Subtitles | بعد غبارِكَ فوق مَع الملازم أوّلِ Caine أنت أُخِذتَ مِن قِبل الضابطِ بايتن للحَجْز. |
Daha önce hiç kapıya bakmamış, Bayan Payton. | Open Subtitles | إنه لم يحرس باباً من قبل يا سيدة (بايتن). |
Evet. Payton son zamanlarda çok formda. | Open Subtitles | نعم، بايتن مثيرَ جداً مؤخراً. |
Nathan ve benim aramdaki o olay çok uzun zaman önce olmuştu, ayrıca siz ayrılmıştınız Peyton. | Open Subtitles | ماحصل بيني وبين نايثن حصل منذ وقت طويل بايتن ولقد كنتم حينها منفصلان |
Ve sonra '77 de Walter Payton geldiğinde ben buradaydım. | Open Subtitles | وانا كنت هنا في الـ 77 عندما والتر بايتن جاء الى هنا (لاعب كرة قدم اسود) |
George Payton, bu Bonnie. Benim emlak temsilcim. | Open Subtitles | (جورج بايتن) هذه (بوني)، وكيلتي للعقارات. |
George Payton oyunda rekabetini kiminle yaptığını biliyor ve bu ayrıcalıklı oyunun kurallarını bizim anlamamız hoşuna gidiyor. | Open Subtitles | "جورج بايتن) يعلم من منافسه)" ويحب كيف نحن نفهم لعبة الامتياز التجاري. |
George Payton'ı tanıdığım kadarıyla ve şahsi fikrimce bu konuşmayı Don yaparsa başarımızı garantileyeceğimize inanıyorum. | Open Subtitles | أظن من تفهمي لـ(جورج بايتن)، أن نجاحنا سيكون أكثر تأكيدًا لو (دون) قدّم العرض. |
George Payton'ın bunu tercih edeceğini düşünüyorsanız bunu göz ardı etmeyeceğim. | Open Subtitles | إن كنت تظن أن (جورج بايتن) سيفضّله، لن أتجاهل ذلك. |
Payton, Stein ve Gossett'e bağlı bir avukatım. | Open Subtitles | و أنا محامية (بايتن) و (سايتن) و (جوسيت) |
- Frasier, bu Sharon Payton. | Open Subtitles | - هذا شارون بايتن. |
Kendisi komedyen, Bayan Payton. | Open Subtitles | إنه كوميديان يا سيدة (بايتن). |
Holly Payton. | Open Subtitles | هولي بايتن. |
- Sharen Payton. | Open Subtitles | - شارون بايتن. |
Dersi Peyton Sawyer ile geçirdim. | Open Subtitles | انا قضيت وقتي في الصف مع بايتن سوير |
Peyton söyledi, ama söyleyen sen olmalıydın. | Open Subtitles | قالتها لي (بايتن)، لكن من المفترض أن تقولها لي أنت. |
Şef, haklıydın. Kayıp kız vardı ya, Lisa Peyton? | Open Subtitles | يا رئيس، كنت محق، تلك الفتاة المفقودة (ليزا بايتن) |