"ببث" - Translation from Arabic to Turkish

    • yayın
        
    • yayına
        
    • yayında
        
    • yayınlayacaksın
        
    • yayındayız
        
    Norveç Ulusal yayın Hizmeti yöneticileri ülke genelinde bir gecelik örgü örmeyi canlı yayınlamayı düşünüyor. TED يفكر مدراء تنفيذيون في هيئة الإذاعة النرويجية الآن ببث ليلة من الحياكة عالميًا.
    18 saat canlı yayın somon avı yaptık. TED قد قمنا ببث حي لصيد أسماك السلمون استغرق 18 ساعة.
    Yakında yayın yapacağız, sonraki saldırıdan önce. Open Subtitles سنقوم ببث عاجل، قبل القيام بالهجوم التالي
    Biliyorsun, eğer hâlâ senin güvenilir iletişim sorumlun olsaydım canlı yayına çıkmamanı söylerdim. Open Subtitles أتعلم، إن كُنت مازالت مديرة علاقاتك التي تثق بها. لـم أكن لـأنصحك ببث مباشر علي شاشة التلفاز.
    Greg Coller ile canlı yayına bağlanıyoruz. Open Subtitles سنأخذكم ببث مباشر من الموقع، مع (كريغ كولر).
    - Elinizde mahkeme kararı yoksa bu görüntüler dört dakika içinde yayında olacak. Open Subtitles مالم يكن معك مذكرة منع قضائية فسنقوم ببث المشاهد خلال اربعة دقائق ؟
    Ülkedeki bütün öğrencilerin izlediği bir yayında itirafta bulundum. Open Subtitles لقد قمت ببث إعتراف على الإنترنت لجميع طلاب الجامعات في الدولة بأكملها.
    Benim sayılarımı yayınlayacaksın çünkü artık her seçimin bir sonucu olduğunu biliyorsun. Open Subtitles سوف تقوم ببث أرقامي لأنه الآن أنت تعرف بأن كل خيار يملك عواقب
    Ben Summer Gleeson. Gotham Üniversitesi'nden yeniden canlı yayındayız. Open Subtitles هنا سمر غليسوم تعود إليكم ببث حي من جامعة ولاية غوثام
    Alan dışı bir bölgeye naklen yayın yapıyormuş. Open Subtitles كانت متصلة ببث مباشر لمنطقة ما خارج الموقع
    Hem de çişini içmek üzere olan bir adamı on binlerce Filipinli'ye internetten canlı yayın yapan bir şirketin genel merkezi olan ev. Open Subtitles المنزل الذي حدث و قد كان المقر العالمي لشركة تقوم ببث حي لرجل يشرب بوله اولاين لعشرات الفليبينيين
    Evet. Peki, o sevmiyor yayın önce telefona cevap. Open Subtitles أجل، إنّها لا تحب الردّ على هاتفها قبل قيامها ببث إذاعيّ.
    Haftada beş gün, kırk şehirde canlı yayın yapıp Amerika'nın dört yanında çıkmazda hisseden insanlarla konuşuyorum. TED خمسة أيام في الأسبوع، أقوم ببث مباشرٍ في 40 مدينة وأتحدث إلى الرجال والنساء في جميع أنحاء أمريكا والذين يشعرون أنهم عالقون في ورطة.
    Tüm gün radyodan yayın yapacağım ve gece de eğlencenin merkezinden. Open Subtitles سأكون معكم طيلة اليوم على المذياع وطيلة الليل ببث حيّ من قلب الحدث...
    Canlı yayına bağlanmak üzereyim. Open Subtitles انا على وشك البدء ببث مباشر
    Sen oy oranların artsın diye benim özel hayatımı millete anlatırken, canlı yayında senin yanında oturacağımı sanıyorsan cidden kafayı kırmışsın. Open Subtitles أنت مُختل إن كُنت تعتقد، بأني ساكون جالسة بجوارك للظهور ببث مباشر، بينما تُعلن عن أسراري الخاصة، لدعم قاعدة تصويتك.
    Pekala, şimdi, ne diyorsun, yayında mıyız? Open Subtitles -حسناً، إذن ما رأيكم ببث هذا؟
    Benim sayılarımı yayınlayacaksın çünkü artık her seçimin bir sonucu olduğunu biliyorsun. Open Subtitles سوف تقوم ببث أرقامي لأنه الآن أنت تعرف بأن كل خيار يملك عواقب
    Aceleci olmayın. Televizyonda canlı yayındayız. Open Subtitles لانريد متهورين، فنحن ببث مباشر على التلفاز.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more