"ببراءة" - Translation from Arabic to Turkish

    • masum
        
    • masumca
        
    • masumane
        
    • masumiyet
        
    • suçsuz
        
    • patenti
        
    • masumiyetine
        
    Kendisi kişisel olarak, babanızın sadece masum değil, aynı zamanda da hayatta olduğuna inanıyor. Gerçekten mi? Holmes, babanızın kaçırıldığına inanıyor. Open Subtitles بأنه شخصيا يؤمن ليس فقط ببراءة والدك, ولكن بانه حىّ ايضا حقا ؟ هولمز يعتقد ان والدك مخطوف
    Müvekkilim masum olduğundan üzerindeki gözetimin kaldırılmasını ve derhal serbest bırakılmasını talep ediyorum. Open Subtitles وسأطالب ببراءة موكلتي وأنّ وصايتها ستُلغى ويطلق سراحها في الحال
    Sen masum bir şekilde uyurken birinin gelip seni dövmesi hiç adil değil. Open Subtitles انه ليس من العدل انك تنام ببراءة ثم شخص ما يبرحك ضرباً
    Biz maymunlar masumca yaşamayı öğrendik. Open Subtitles نحنُ قرود تعلمنا العيش ببراءة.
    Yalnız olduğu bir Cuma akşamı çok masumane bir şekilde başlamıştı. Open Subtitles كل شيء بدأ ببراءة بما فيه الكفاية كما الأبله في ليلة الجمعة وحيدا.
    Aslında Harpo karakteriyle ilgili olan tuhaf durum, çocukça bir masumiyet içinde olması, mutlu olmak için çocuklar gibi çabalaması, çocuklarla oyun oynaması Open Subtitles الغريب في شخصية هاربو أنه يتحلى ببراءة الأطفال، ويسعى دائماً للمتعة واللعب مثل الأطفال، ويلعب مع الأطفال
    masum davranmaya çalışsan da polisin bulduğu IP adresi tam burası. Open Subtitles فرغم أنك تتصرفين ببراءة فالشرطة هي من تعقبت عنوان الآي بي من هنا
    Babanın masum olduğuna inandığımı biliyorsun ama bu tür şiddetin bir parçası olamam. Open Subtitles تعلمين أني أؤمن ببراءة أبيك، ولكني لا أستطيع الاشتراك في هذا العنف.
    Sadece arkadaşımı ve eşini masum bir şekilde yatakta haz almalarını izliyorum. Open Subtitles انا فقط أشاهد صديقي وزوجته يمتعون أنفسهم ببراءة في السرير.
    Onlar masum masum oturuyorlar... Sanki hiçbir şey yokmuş gibi. Open Subtitles يجلسان ببراءة كما لو أن شيئا لا يحدث
    İşin püf noktası, direkt göğüslere yumulmak yerine daha masum bir yerden başlamaktan geçiyor. Mesela bel. Open Subtitles ولكن أبدأ ببراءة أكثر كالبدئ بوركها
    Birçok kişi Bay Assange'ın masum olduğuna inanıyor ve birçok insan bu yargılamanın siyasi amaçlı olduğunu düşünüyor. Open Subtitles العديد من الناس آمنوا ببراءة السيد "أسانج"، والعديد من الناس آمنوا أن هذا الإدعاء لهُ دافعِاً سياسي.
    Isaac'in masum olduğuna mı suçlu olduğuna mı ikna oldun? Open Subtitles هل أنت مقتنع ببراءة إسحاق أم إنه مذنب ؟
    Beckett, Castle, Nina'nın masum olduğuna inanmış durumda. Open Subtitles بيكيت , كاسل مقتنع الآن ببراءة نينا
    Tatlım, tecavüz alarmına sahip olup kullanmak zorunda kalmaman üst geçitte masumca yaklaştığın bir grup adam tarafından toplu tecavüze uğramandan daha iyidir. Open Subtitles حبيبتي ، فإنه من الأفضل أن يكون جهاز إنذار الاغتصاب وليس في حاجة إليها من الحصول على لاغتصاب جماعي في زقاق من قبل الرجال قد تكون لديك ، ولكن ببراءة ، بقيادة جرا.
    masumca gülümsedi ve hayır dedi. TED ابتسمت ببراءة وقالت لا.
    Bana son derece masumca bakıyor. Open Subtitles إنّها تنظر نحوي ببراءة.
    - Bir ürün hakkında, ağzından masumane bir söz kaçırıp gizli reklam yaparsın, onlar da karşılığını öder. Open Subtitles -إنك تتسلل بملاحظة ببراءة على منتج ما و إنهم يدفعون لإصلاح ذلك
    Birlikteliğimizin ilk günü gayet masumane başladı. Open Subtitles أول يوم لنا معاً بدأ ببراءة كافية
    Anahtara bakıyordum, tümüyle masumiyet. Open Subtitles ابحث عن المفتاح ببراءة تامة
    Tamamdır, tamamen suçsuz davranmak en iyisi. Open Subtitles حسناً حسناً ، من الأفضل ان تمثل وتتصرف ببراءة تامة
    Her parça kayda geçer, işaretlenir, patenti alınır ve kilitli tutulur. Open Subtitles كل قطعة مسجلة بحرص، معلمة و ببراءة إختراعها، و تحت الحجز
    Sanırım bu yüzden, çocuksu cennete ve çocukların masumiyetine inanmıyorum. Open Subtitles وهذا ربما يكون سبب عدم إيماني ببراءة الطفولة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more