"ببراءته" - Translation from Arabic to Turkish

    • masumiyetine
        
    • mâsum
        
    • suçsuz
        
    Suçlu birine göre, bizi masumiyetine ikna etmek için çok arzulu. Open Subtitles بالنسبة لشخص مذنب، فهو يُحاولة بعزم أن يقنعنا ببراءته.
    Babam, masumiyetine inanip inanmayacagini bilmeden öldü. Open Subtitles مات أبي دون معرفة ما إذا كنت سأؤمن يوماً ببراءته.
    Savunmanız onun varsayılan masumiyetine inanıyormuşsunuz gibi duruyor. Open Subtitles يبدو أن خطة دفاعك قائمة على الإيمان ببراءته
    Lincoln'ın avukatlarıyla bir saatliğine konuş ve yemin ederim ki onun mâsum olduğuna iknâ olacaksın. Open Subtitles (تحدثي فقط لمحامي (لينكولن لساعة واحدة و أقسم بالله أنكِ ستقتنعي ببراءته
    Polis memuru Frank Castle ve ailesinin öldürülmesi ile ilgili tüm davalardan suçsuz bulundu. Open Subtitles بعد الحكم ببراءته من جريمة قتل الشرطي فرانك كاسل وعائلته
    Tüm dünyaya, onun masumiyetine olan inancımı geri alınamaz bir biçimde göstermek istedim. Open Subtitles ... أود أن أعلن يقيني أمام العالم كله إيمانـي ببراءته
    suçsuz olduğuna jüriyi ikna etmekten daha kolay olur. Open Subtitles سيكون أسهل عليك من إقناع المحلفين ببراءته
    Görünüşe göre Chad Bryson suçsuz bulunması için bir çeşit iş bitirici tutmuş. Open Subtitles يبدو وكأنّ (تشاد بريسون) قد استأجر مزورا ما للتأكّد من إصدار حُكم ببراءته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more