Karma gitmemi istiyorsa ben de kalmamı istemesini sağlarım. | Open Subtitles | إن كانت كارما تتوقع رحيلي، إذَا علي جعلها ترغب ببقائي. |
Ve bak, eğer sende kalmamı istemezsen anlarım. | Open Subtitles | إذا كنت لاترغب ببقائي في شقتك سأتفهم ذلك |
Siz Billy ile uğraşırken kalmamı istemezseniz. | Open Subtitles | مالم ترغبي ببقائي بينما تهدأين (بيلي) |
Ama, bana gerçekten değer verseydin, yanında kalmama izin verirdin. | Open Subtitles | لكن إن كنت تهتم بي حقًّا، لسمحت ببقائي معك. |
Haley, kalmama izin verdiğin için tekrar teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | هايلي" أردتُ فقط أن أقول لكِ شكراً" مرة ثانية لسماحكِ ببقائي |
Bak, ben geri çekilmeyeceğim, müvekkilimle konuştum ve benim kalmamla bir sorunu olmadığını söyledi. | Open Subtitles | انظر انا لا اطرد نفسي انا اتكلم مع عميلي وهو راضي ببقائي معه |
Burada kalmamla ilgili değil, değil mi? | Open Subtitles | لا يتعلّق الأمر ببقائي هنا، أليس كذلك؟ |
Gitmem gerektiği halde burada kalarak geleceği neredeyse yok ediyordum. | Open Subtitles | أنا كدت أدمر الزمن ببقائي عندما كان يجب أن أرحل |
Dur, senin endişelendiğin, benim burada kaldığım için benim hakkında yalan söylemiş olduğunun ortaya çıkabileceği ve senin lisans kaybedebileceğin. | Open Subtitles | ...انتظر إذاً... أنت قلق من أنّه ببقائي قد يكتشفون كذبك بخصوصي و ستخسر رخصتك |
- Martha, kalmamı ister...? | Open Subtitles | -مارثا) ، أترغبين ببقائي... ؟ ) |
Bu gece Quinn halamda kalmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لكِ لسماحكِ لي "ببقائي ببيت خالتي "كوين |
Burada kalmamla ilgili değil, değil mi? | Open Subtitles | لا يتعلّق الأمر ببقائي هنا، أليس كذلك؟ |
burada kalarak sana yardımcı olabileceğimi düşünmüştüm ama benimle Mac hakkındaki o yalana inandığını görünce bir faydası olmayacağını anlamış bulundum. | Open Subtitles | اعتقدت انه يمكنني مساعدتك ببقائي ولكن عندما رأيتك تصدق تلك الكذبة عني أنا وماك... رأيت انه لافائدة من الأمر. |
Ben burada kaldığım sürece, Abby, dünya daha iyi bir yer olacak. | Open Subtitles | ! ميشا العالم سيغدو مكاناً أفضل آبي ببقائي هنا |