"ببول" - Translation from Arabic to Turkish

• Paul'
• sidiğiyle
• sidiği
• bokuyla

Burada bir Paul Kersey olmalı. Hiç buraya geldi mi?
من المفترض أنألتقي ببول كيرزي, هل صعد إلى الأعلى ؟

Hey, biri Paul'ünki kaldırır mı? Rüzgarda sallanır gibi sallanıyor.
هل يستطيع احد الاعتناء ببول انه يعاني من بعض الميلان

Bu maymun sidiğiyle sarhoş olmamız 5 saati bulur.
سيتطلب منا 5 ساعات كي نثمل ببول القرود هذا.

Bak, ahbap, böldüğüm için özür dilerim ama kardeşinin sidiğiyle yıkanmak ve bana karşı intikam planlarıyla çok meşgul değilsen... sigaramı yakabilir misin?
انظر يا رجل انا آسف لمقاطعتك لكن ان لم تكن مشغولاً... بالإغتسال ببول اخاك... او التخطيط للأنتقام مني

Sakın bana hakaret etme, seni sarı göçmen sidiği gölü yoksa içinde seni boğarım.
لا ترمي علي ببول المهاجرين خاصتك و إلا أغرقتك فيه

Bu panda bokuyla yetişiyorlar demek, anne. Sana bir şey hazırlamamı ister misin?
هذا يعني أنها تنمو ببول الباندا أمي هل تريدين أن أعد لك شيئاً

Bu kadar meraklı olma ve Paul'u telefona bağla, lütfen.
بربّك, لا تكوني فضولية نيللي. فقط صليني ببول, من فضلك.

Ben de, Paul Farmer'ı arayıp kendisinden yardım istedim.
لذا فقد أتصلت ببول فارمر وطلبت مساعدته.

Paul ve kızım için bir davet.
إنه عشاء ما قبل الزفاف الخاص ببول و ابنتى

Bence Paul'la evlenmelisin çünkü o senin duvarlarını yıkmayı başaran ve güvenini kazanan nadir kişilerden birisi.
أعتقد بأنه يجب أن تتزوجي ببول لأنه لأنه واحد من القلائل الذين استطاعوا تحطيم دفاعاتك و نال ثقتك

Mezun olduktan sonra Paul ve Denise ile görüşmeye devam edeniniz oldu mu?
هل بقى أحدكم متصلاً ببول أو دنيس بعد الثانوية ؟

Tamam, Paul Revere'in dişçi çantası olmayan çantasını bulmaya çalışacağım.
حسناً ، سأحاول العثور على حقيبة معالجة الأسنان الخاصة ببول ريفير

Ya da herkesin sundurmasını öküz sidiğiyle paspasladığımdan olabilir.
أو لربما هو لأنني أمسح سقيفة كل شخص ببول الثور!

Kafanızın içi kedi sidiği ile dolu.
رؤوسكم مملوؤة ببول القطط.

Her tarafı kuş bokuyla doludur. - Ne?
مغطاه ببول البجع