Piper, odayı dondur, ve biz de yerlerimize geçelim. | Open Subtitles | بايبر، تقومين أنتِ بتجميده ونحن سنأخذ وضعية الإستعداد |
Onu bir Sapparo Kar Festivali heykeli gibi dondur! | Open Subtitles | قوموا بتجميده مثل منحوتات مهرجان سابورو للثلج! |
Tamam. dondur onu. | Open Subtitles | حسناً، قومي بتجميده |
Bu yüzden, ne yaptım. Yedi tane ölü antilop aldım, onları dondurdum Ve onları ormandaki gölün kıyısındaki kulübeye koydum. | Open Subtitles | لذا، فما فعلته هو أنني قد إبتعت وعلاً ضخماً، وقمت بتجميده... |
Umarım. Onu dondurdum ve süper iletken yaptım. | Open Subtitles | نأمل ذلك، قمتُ بتجميده ...محولا إياه لموصل فائق |
Tamam, yani tam olarak hangi kısmında onu dondurdun? | Open Subtitles | حسناً، لقد قمت بتجميده في أي وضع من العملية؟ |
Elbette onu dondurmak istemiştim. Sen iyi misin? | Open Subtitles | بالطبع كنتُ أرغب بتجميده هل أنتِ بخير؟ |
Sonra ben oturma odasından geleceğim ve onu donduracağım. | Open Subtitles | ثم آتي من غرفة المعيشة وأقوم بتجميده |
Piper, dondur onu. | Open Subtitles | بايبر، قومي بتجميده |
- dondur onu. - Hayır, bekle. | Open Subtitles | قومي بتجميده - لا، انتظري - |
- Durmasana öyle, dondur onu. | Open Subtitles | -لا تقفي هكذا، قومي بتجميده |
Oh, Piper, dondur onu! | Open Subtitles | "بايبر"، قومي بتجميده! |
Çok bariz Morty. Onu dondurdum. | Open Subtitles | واضح جداً مورتي ، قمت بتجميده |
Durum buysa, onu dondurmak dışında bir seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لا خيار لنا إلا بتجميده |
- Ağlamayacağım. Onu donduracağım. | Open Subtitles | -لن أبكي، فأنا سأقوم بتجميده |