Bak, eğer onun burada olacağını bilseydik, seni çoktan uyarmıştım. | Open Subtitles | اسمعي، لو كنا نعرف أنه قادم هنا كنا سنقوم بتحذيرك |
Seni uyarmıştım gözüme gözükme diye! | Open Subtitles | لقد قمت بتحذيرك سلفاً بأن لا تُريني وجهكَ مرة أخرى |
Fotoğraf konusunda sizi bir daha uyarmayacağım... | Open Subtitles | لن اقوم بتحذيرك مرة أخرى بشأن هذه الصور |
Sizi bir daha uyarmayacağım. | Open Subtitles | لن أقوم بتحذيرك مرة أخرى. |
Beyaz Saray saldırısı konusunda seni uyaran bendim! | Open Subtitles | إنني الذي قام بتحذيرك بشأن الهجوم على "البيت الأبيض" |
Seni babamıza saygısızlık etmemen konusunda uyarıyorum, Lucifer. | Open Subtitles | سأقوم بتحذيرك ضد الإساءة لوالدنا ، لوسيفر |
Bunun yerine uyarıyla yetineceğim. | Open Subtitles | سأكتفي بتحذيرك هذه المرة. |
Ama uyarmadı deme, büyükannem seni soru yağmuruna tutacaktır. | Open Subtitles | و لكني قمت بتحذيرك... جدتي سوف تقوم بسؤالك العديد من الأسئلة |
Üzgünüm ama sizi uyarmıştım. | Open Subtitles | أنا أسفة , لكني قمت بتحذيرك حول هذا الأمر |
Seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لكنّي قمتُ بتحذيرك. |
- Seni bir daha uyarmayacağım. | Open Subtitles | - لن اقوم بتحذيرك مرة اخرى |
- Sizi tekrar uyarmayacağım Dr. Kushel. Ben, San Francisco Polis Departmanlığı'ndan Memur Kirk. | Open Subtitles | دكتور (كوشيل) لن أقوم بتحذيرك مُجددًا. |
evet, genellikle peki seni Louis Roulet'in kötü olduğu hakkında seni uyaran oldu mu? | Open Subtitles | أجل , عادةَ وهل قامت إحداهن بتحذيرك بشئ سئ واحد عن "لويس روليت"؟ |
Çünkü seni bu seferlik sadece uyarıyorum. | Open Subtitles | لأني سأكتفي بتحذيرك |
Ama seni uyarıyorum, bunu bir daha yapma. | Open Subtitles | بتحذيرك لا تفعلي هذا مجدداً |
Sadece bir uyarıyla gitmenize izin vereceğim. | Open Subtitles | سأكتفي بتحذيرك |
Demek hiç kimse seni benim hakkımda uyarmadı öyle mi? - Hayır. | Open Subtitles | -لم يقم أحد بتحذيرك منى؟ |