"بترتيب" - Translation from Arabic to Turkish

    • ayarladı
        
    • ayarladım
        
    • sıraya
        
    • ayarlıyorum
        
    • düzen
        
    • sırayla
        
    • sırasına
        
    • ayarladık
        
    • ayarlamak
        
    • ayarladınız
        
    • düzenliyordum
        
    Diğer çiftlerle tanışmamız için geçici fotoğraf stüdyolarında toplantılar ayarladı. TED قام بترتيب لقاءات مع الأزواج الآخرين في الأستديو المؤقت خاصتهم.
    Gazze'de bir keresinde İngiliz gazeteci Alan Johnston'un kaçırılması sırasında bir Amerikan dergisi benden Gazze'de adam kaçıranlarla bir buluşma ayarlamamı istedi ve ben de ayarladım. TED في يوم من الأيام في غزة، خلال عملية اختطاف الصحفي البريطاني آلان جونستون، طلبت مني مجلة أمريكية بترتيب لقاء مع الخاطفين في غزة، وهذا ما فعلته.
    Bu hastanedeki kadınları, dış görünüşlerine göre sıraya mı koyuyorsunuz? Open Subtitles ا تقوم بترتيب النساء في المستشفي علي حسب مظهرهن؟
    Niye bütün her şeyi ben ayarlıyorum hep? Del Boy muyum ben? Open Subtitles لماذا أنا الوحيد دائماً ماأقوم بترتيب الأغراض؟
    Brandon otistiktir. Eşyalarının bir düzen içinde durmasını ister. Open Subtitles براندون مصاب بمرض التوحد يحب الأمور بترتيب معين
    Belki kartların elimde zaten sırayla olduğunu düşünüyorsunuz, lütfen karıştırmama yardım et. TED ربما تعتقدون انني قمت بترتيب الاوراق سابقا, لذلك ساعديني على خلط الاوراق مرة اخرى.
    Linux her bir görevi önem sırasına göre derecelendirirdi bazen de görevleri yapmak yerine önem sırası için daha çok zaman harcardı. TED كانت لينكس تقوم بترتيب كل مهمّة من مهامها حسب أهميّتها، مستغرقةً أحياناً وقتاً أكثر في ترتيبها بدلاً من أدائها.
    Bu olaydan sonra, Perry ve ben her şeyi ayarladık doğal bir ölüm gibi görünmesi için. Open Subtitles بعد ما حدث, قمت انا و بيرى بترتيب كل شئ حتى يظهر وكأنه مات موتة طبيعية
    Bugün, babanızın onu satmayacağını öğrenince Venüs'ü almak için bana yardım edebileceğinizi umduğumdan sizinle bir buluşma ayarlamak için tüm imkanlarımı seferber ettim. Open Subtitles اليوم , عندما عملت أن والدك ... لا يريد بيعها بدأت بترتيب الأشياء لمقابلتك أتمنى بطريقة ما أستغلك لكى أحصل على التمثال
    Rüşveti o zaman mı ayarladınız? Neyi... Open Subtitles إذا هل ذلك عندما قمت بترتيب العمولات ؟
    Ah, izin verirseniz, çalışmanızdaki bazı kitapları yeniden düzenliyordum ve... sayfaların arasından çıktı. Open Subtitles و إن سمحت لي كنتُ أقوم بترتيب بعض ... الكتب في مكتبك , و هذا وقع هذا من الصفحات
    Altı anlaşmayı da ona Ernesto mu ayarladı? Open Subtitles لقد جعل ارينستو يقوم بترتيب 6 صفقات بيع مخدرات؟
    Kimliği bilinmeyen bir Amerikalı ile çantayı vermek için bir görüşme ayarladı. Open Subtitles قام بترتيب لقاء مع رجل أمريكي مجهول، بعد ساعة لإستبدال الحقيبة
    Aşağıda ne arıyordun? Sevgilim, benimle çok gurur duyacaksın. Her şeyi ayarladım. Open Subtitles عزيزي، سوف تكون فخورا جدا بي لقد قمت بترتيب كل شيء
    Bana ödediğin maaşın hakkını vererek bu cumartesi ulusal kanalda bir röportaj ayarladım. Open Subtitles في محاولة لاستحقاق المال الذي تدفعه لي قمت بترتيب لقاء لك بالتلفزيون المحلي يوم السبت المقبل
    Ama biz yazmaya devam ettik. O da kâğıtları sıraya koymaya. Open Subtitles إستمرينا بالكتابة و هو إستمر بترتيب الأوراق حسب أرقام السجلات
    Ona pazar buluyorum, malların dağıtımını ayarlıyorum. Open Subtitles انا أقوم بترتيب التوصيل والشحن
    Hadi garaja çeki düzen verelim de mutfağı birbirine katalım. Open Subtitles لنقم بترتيب المرآب ليتسنّى لنا القيام بفوضى في المطبخ.
    Irene, herkesin adını bir listeye yaz onlarla sırayla teker teker görüşürüm! Open Subtitles حسنا , إيرين ضعى أسماء الجميع فى قائمة بترتيب وصولهم أوه , هيا دكتور جونز
    - Her şeyi hatırlamamı istiyorsan, bunları da zaman sırasına koymalıyım. Open Subtitles لو كنتِ تُريديني أن أعيد بنائها، فلابدّ أن أقوم بذلك بترتيب. حسناً.
    - Bir kahvaltı ayarladık ilk gününün sabahına yani, şu fazladan dar zamanı onunla geçiresin diye Open Subtitles وقمنا بترتيب وجبة الفطور في اليوم الذي تبدئي فيه. أتعلمي ،لكي يمكنكِ فقط أن تقضي وقتاً إضافياً معها.
    Eminim bunu ayarlamak senin için zor olmaz. Open Subtitles ومؤكد أنك لن تجد صعوبة بترتيب هذا
    Sonra da Tom Miller ile bu garip görüşmeleri ayarladınız çünkü suç babasının üstüne kaldı diye suçlu hissediyordunuz. Open Subtitles وبعد ذلك قمت بترتيب تلك اللقاءات الغريبة مع (توم ميلر) لأنّك قد شعرت بالذنب لتحمّل والده ما قترفت يداك
    Ah, izin verirseniz, çalışmanızdaki bazı kitapları yeniden düzenliyordum ve... sayfaların arasından çıktı. Open Subtitles و إن سمحت لي كنتُ أقوم بترتيب بعض ... الكتب في مكتبك , و هذا وقع هذا من الصفحات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more