"بتركه" - Translation from Arabic to Turkish

• bırakarak
• göz
• Ayrılacağını

Onu bırakarak, acını fark edip, aynı anda onu da serbest bırakacaksın.
بتركه يذهب أنتي تعترفين بالألم الذي تشعرين به وتطلقينه في نفس الوقت

Sen bir mahkuma evini açtın. Onu ailenle yalnız bırakarak büyük bir güven gösteriyorsun.
انتما الاثنان تعاملان مع مجرم مدان في منزلكما وانت تمنحه الكثير من الثقة بتركه وحيدا مع عائلتك

Kardeşini, babana karşı yalnız bırakarak ona nasıl ihanet ettiğini anlatmak zorunda olduğunda, nasıl hissettiğini
عندما توجب عليك أخبار شقيقك بالأمر كيف كان شعورك وكأنك تخونه بتركه خلفك مع والدك

Yüzbaşı, bu şekilde acı çekmesine göz yumarak ona da, bize de iyilik etmiyorsun.
كابتن أنّك لا تسدي لنا ولا له .صنيعاً بتركه هكذا يعاني

Ama her ne ise, bunun bir daha olmasına göz yumamayız.
لكن مهما كان؛ نحن لا نستطيع المخاطرة بتركه يحدث ثانيةً

Ayrılacağını söylemek için yukarıda beni bekliyordu.
الذي انتظرني بالأعلى ليخبرني بتركه الفريق.

O bir kurban, suçlu değil ve değerlendirmem resmen bitene kadar hala adaleti uygulama yetkisine sahibim ve onu bırakarak böyle yaptım.
إنه ضحية و ليس مجرم , إلى أنيينتهىتقييمىمازلتأملك ... الحق كى أحقق العدالة و هذا ما فعلته للتو بتركه يذهب

Onu yalnız bırakarak bir hata yaptık ama onu öldürmedik.
ارتكبنا خطأ بتركه وحيدا لكننا لم نقتله

Onu sana bırakarak bir şey anlatmak istedi.
لقد صنع نقطة بتركه لك

O adamı sizinle bırakarak çok yanlıış yaptım.
لم أفعل الصواب بتركه معك

Çiçek bırakarak kasıtlı davranmak mı?
خبث ؟ بتركه الزهور ؟

Onu sağ bırakarak.
بتركه يعيش

Yüzbaşı, bu şekilde acı çekmesine göz yumarak ona da, bize de iyilik etmiyorsun.
كابتن، هذا ليس منطقياً، إنّك لا تقدم صنيعاً بتركه يعاني هكذا.

Beni öldürmesine göz mü yumacaksın?
أليس لديك مُشكلة بتركه يقتلنى ؟

- Çoğu kişi kapanmasına göz yumardı.
لقام أغلب الأشخاص بتركه يغلق.