Yetenekli, evsiz, iç mimar zihin koyucuydu. Gerçeği gizlemek için onu zehirledin. | Open Subtitles | ولأنّه قارئ أفكار موهوب، مشرد، ومصمم داخلي، قمت بتسميمه عندما إكتشف الحقيقة. |
O resepsiyonda onu zehirledin. | Open Subtitles | قمت بتسميمه في حفل الاستقبال |
- Doğru, ama onu başkası zehirledi. | Open Subtitles | نعم, لقد كنت, و لكن شخص آخر قام بتسميمه |
Şey, onu zehirleyen şahıs tıbbi geçmişini çok yakından biliyormuş. | Open Subtitles | حسناً ، أى كان الشخص الذي قام بتسميمه هو على علم دقيق بتاريخه الطبي فحسب |
Kazada ölmeyince zehirlemeye mi kalkıştın? | Open Subtitles | عندما لم يمت في الحادث هل حاولتي القيام بتسميمه ؟ |
Onu neredeyse öldüren içkiyi ben verdim, ama ben zehirlemedim. | Open Subtitles | لقد أعطيته الشراب الذي كاد أن يقتله لكني لم أقُم بتسميمه |
Ve ben onu Zehirleyeceğim. | Open Subtitles | وسأقوم بتسميمه. |
Ve sen onu zehirledin! | Open Subtitles | ولذك قمت بتسميمه |
- Onu zehirledin. | Open Subtitles | -قمتِ بتسميمه -لا |
Bunun üzerine Sahar, Ladjavardi'ye kaçmak için Hamid'i zehirledi. Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | )سحر) تقوم بتسميمه حتى تتمكّن من الهرب مع (لادجافاردي( |
Onu zehirledi. | Open Subtitles | لقد قام بتسميمه. |
Belki de kamptaki çocuklardan biri Driscoll'ün derslerinden bıkıp usandı ve onu zehirledi. | Open Subtitles | ربّما سئم أحد هؤلاء الأولاد بالمعسكر من دروس (دريسكول) وقام بتسميمه |
Şu karısını zehirleyen bağımlı. | Open Subtitles | هذا المدمن الذى قامت زوجته بتسميمه |
Onu bana karşı zehirleyen sensin, onu manipüle ettin. | Open Subtitles | انت من قام بتسميمه ضدي و تلاعبت به |
Bayan Gallaccio'nun dediğine göre, birisinin kendisini zehirlemeye çalıştığını düşünüyormuş. | Open Subtitles | السيده (جالاتشيو) قالت أنه سيظن أن هناك أحد قد بدأ بتسميمه |
Sen hangi orduyu zehirlemeye gidiyorsun öyle? | Open Subtitles | أي جيش سوف تقومين بتسميمه |
Öncelikle onu ben zehirlemedim. | Open Subtitles | أولاً ، أنا لم أقوم بتسميمه |
Zehirleyeceğim. | Open Subtitles | سأقوم بتسميمه |
Zehirleyeceğim. | Open Subtitles | سأقوم بتسميمه |