Bu kez öncü iki kuş diğerlerini uçmaya teşvik ediyor. | Open Subtitles | هذه المرة ، الطيور الرئيسيين يقومون بتشجيع الآخرين الى الهواء. |
Sadece birkaç hafta sonra daha önce birlikte çalıştığım kadınlar önceki rollerine geri dönüyorlardı ve çoğu da savunma olarak kutsal metni kullanan dini ve politik liderlerin teşvik sözleriyle buna mecbur bırakıldı. | TED | استمر فقط بضعة أسابيع قبل أن تعود النساء اللواتي عملت معهنّ إلي أدوارهنّ السابقة. و معظمهن تم طردهن بتشجيع من قادة دينيين وسياسيين. و معظمهم استشهد بآيات قرآنية كدفاع عن أنفسهم |
Lawson halkını, Majestik'e yardıma teşvik etmek için önerge veriyorum. | Open Subtitles | إقتراح بتشجيع مواطني لوسن... على المعاونه في إعادة فتح.. الـ ملوكي بقدر إستطاعتهم |
Bu acayip çalışma paradigması yeni bağlantılar oluşturmak için beyni teşvik etti, bazıları beyinden bilgiyi dağıtan devrelerin yerini aldı yaralanmayı geçti ve yaranın altındaki hareket ağlarının üstünden kortikal kontrolü yeniden inşaa etti. | TED | نموذج التدريب هذا الجديد كلية قام بتشجيع الدماغ للقيام باتصالات جديدة بعض الدارات المتناوبة التي تقوم بنقل المعلومات على مراحل من الدماغ عابرة الإصابة ومستعيدة التحكم القشري بشبكات التحريك تحت مستوى الإصابة. |
teşvik eden de Roma'daki Papa! | Open Subtitles | بتشجيع من نائب روما |
Paul'ü de kumar oynamaya teşvik ediyormuşsunuz. | Open Subtitles | -أنكَ تقوم بتشجيع على المُقامرة |
Umut vaad eden bir öğrenciyi teşvik etmek mi? | Open Subtitles | أن أقوم بتشجيع طالبة واعدة؟ |
Kocasının da teşvik etmesiyle ayda iki defa Paris'e gelip Maggy'yi ziyaret etmeyi alışkanlık haline getirmişti. | Open Subtitles | بتشجيع من زوجها... فقد أصبحت مؤخرا تزور صديقتها (ماجي) في باريس مرتين في الشهر |