Yeni teçhizat dizayn ettik ve dünyadaki tüm mercanlarda süratle floresan hayat aramaya başladık. | TED | لذلك قمنا بتصميم مجموعة جديدة من العتاد ونحن تجوب الشعاب المرجانية حول العالم، نبحث عن مخلوقات متوهجة. |
Ve IDEO'nun bir parçası olan Itch'deki bir grup yaklaşık 12 metrelik bu interaktif duvarı tasarladı. | TED | ومجموعة في إتش والتي هي جزء من أيديو قامت بتصميم هذا الحائط التفاعلي والذي يبلغ ارتفاعه أربعة طوابق. |
Beau, aklıma geldi. İstersen sana bir kabir tasarımı yapayım mı? | Open Subtitles | لدي فكرة هل تعطني الإذن بتصميم قبو مدفنك ؟ |
Tam olarak bunun için ağı tasarladık, çalışmayan santralleri çalışan santrallerle yedeklemek için. | TED | و لهذا السبب بالضبط قمنا بتصميم الشبكة .لدعم المحطات المتعطلة بالمحطات العاملة |
Tüm bilgisayar güvenlik sistemlerini ben tasarladım. Bu büyük bir yük, dostum. Selam. | Open Subtitles | أجل,حسنا,لقد قمت بتصميم جميع انظمة امان الحاسوب الخاصه بهم حسنا,هذا عبء ,ياصديقي مرحبا |
Oh, bu kolaydı, Greg. Sadece bir kedi kumu kutusu tasarlayıp klozetin içine koydum. | Open Subtitles | كان ذلك سهلاً ،قمت بتصميم صندوق مناسب للقط و وضعته بداخل المرحاض |
Gelsene. Umarım beğenirsin. Tüm mobilyaları tasarlayan sensin ne de olsa. | Open Subtitles | أرجو أن تعجبك، لقد قمت بتصميم كافة الأثاث |
Beni etkileyen şey bir kişinin bunu 2.000 yıl önce tasarlamış olması. | Open Subtitles | ما يثير فضولي أن شخصا قام بتصميم هذه النموذج منذ ألفي عام مضت |
Kırk yıl önce, Bob Kahn ve ben... internetin tasarımını yaptık. | TED | قبل 40 سنة، قمنا بوب كيهن وأنا بتصميم الإنترنت. |
Odamızı yeniden dekore etmeye beraber karar verelim istiyorum. | Open Subtitles | أريد منا أن نقرر كيف نقوم بتصميم غرفتنا مع بعضنا البعض |
Oyun, evinizi tasarlamaya ve evin size nakil edilmesine yarıyor. | TED | لعبةٌ تسمح لك بتصميم منزلك وتَسَلَّمُه لَكَ. |
George Gamow, aynı zamanada büyük bir fizikçidir, Bağ'ı o dizayn etti. | TED | جورج غامو، فيزيائي رائع أيضاً، قام بتصميم الربطة. |
Alan Mcrobie: Evet. Muhabir: Bunu sen dizayn ettin, evet, bu temsili kopruyu, ve bu, sana gore, gercek koprunun hareketini taklit ediyor? | TED | الصحفي: قمت بتصميم هذا، نعم، هذا الجسر النموذجي، و تعتقد أنه، يقلد حركة الجسر الحقيقي؟ |
Bu genlerin sadece evrimin dizayn bileşenleri olduğunu sanmıyorum. | TED | أنا أرى أن هذه الجينات الآن ليس فقط تقوم بتصميم عناصر التطوّر. |
1920'lerde, Alman matematikçi David Hilbert sonsuzluk kavramını anlamamızın ne kadar zor olduğunu bize göstermek için ünlü bir düşünce deneyi tasarladı. | TED | في عشرينات القرن الماضي قام عالم الرياضيات الألماني دافيد هيلبرت بتصميم تجربة فكرية مشهورة ليظهر لنا مدى صعوبة فهم عقولنا لمصطلح اللانهاية. |
İlk hamamı ve ilk dans pistini tasarladı. | TED | قام بتصميم أول حمّام عام وأول حلبة رقص. |
Ofis binalarının bahçe tasarımı ve bitki bakımıyla uğraşıyor. | Open Subtitles | تقوم بتصميم البساتين، تهتم بالنباتات الخاصة بمكاتب المبنى |
Daha sonra hem sesi emebilecek, hem rahat, hem de sağlam bir akustik koltuk tasarladık. | TED | بعد ذلك، قمنا بتصميم كرسي صوتي، كرسي من شأنه أن يكون هيكلياً ومريحاً في نفس الوقت وبامكانه أيضاً اامتصاص الصوت. |
Hemen bilgisayardan bir etek tasarladım ve taslağı yazıcıya kaydettim. | TED | فقمت على عجل بتصميم تنورة على حاسبي، وحملت الملف على الطابعة. |
Kendi laboratuvarını tasarlayıp sıfırdan kurması gerekiyordu. | Open Subtitles | عليه أن يقوم بتصميم مختبره الخاص وأن يبنيه من الصفر |
Lincoln Anıtını da tasarlayan kişi. | Open Subtitles | نفس الشخص الذى قام بتصميم نصب لينكولن التذكارى |
Robot demişken, kim tasarlamış burayı? | Open Subtitles | بالحديث عن الرجل الآلي من قام بتصميم هذا المكان؟ |
Ayrıca, geminin yeni tasarımını bilmiyor olmanız, kanımca görevimizi tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | ،هذا بالإضافه إلى عدم الإلمام بتصميم المركبة في رأيي يا سيدي على محمل الجد، يعرض هذه المهمة للخطر |
Burası oturma odamız. Hannah her şeyi kendi dekore etti. | Open Subtitles | وهذه غرفة معيشتنا هانا قامت بتصميم كل شئ بنفسها |
Hatta nano robotlar veya ilaç dağıtım sistemlerindeki gibi üç boyutlu şekilleri tasarlamaya izin veren ve bu fonksiyonel yapıların kendi kendine birleşmesi için DNA kullanan Cadnano adında bir yazılım mevcut. | TED | بل أنّ هناك برمجيّة اسمها كادنانو تسمح لنا بتصميم أشكال ثلاثيّة الأبعاد مثل الرّوبوتات النانويّة أو أنظمة توصيل الأدوية واستعمال الحمض النووي لإعادة تجميع ذاتيّة لهذه الهياكل الوظيفيّة. |
Demek moda tasarımıyla ilgileniyorsun? | Open Subtitles | أنت مهتمة إذاً بتصميم الأزياء ؟ |
Dediğim gibi, eğer koreografiyi ben yapsaydım bu danstan da esinlenirdim. | Open Subtitles | ماأقوله , إن قمت بتصميم الروتين سأخذ الالهام من هنا |
Sözü geçen seksi parça yalnız ve perişandı ne yapacağını bilemiyordu ve yeni bir dans koreografisi için aradığımda memnuniyetle yardıma geldi. | Open Subtitles | لذا فأن صديقك الجذاب هنا كان وحيداً و مشتتاً ليس لديه ما يفعله و كان سعيداً جداً لمساعتدي بتصميم |
Araç gereçlerini kimin tasarladığını sanıyorsun? | Open Subtitles | من تظنه يقوم بتصميم معداتك هذه؟ |