Bu beyaz telefon çaldığında, sana başka talimatlar veriyor olacağım. | Open Subtitles | عندما يرن هذا الهاتف الأبيض سيكون أنا بتعليمات جديدة |
Ve onlar, bilirsin onu geri almak için talimatlar vermişler. | Open Subtitles | و هم لديهم .. آه أنت تعلم زودوها بتعليمات |
O saate kadar, kurallarıma bağlı kalırsanız sizlere nelerin İtalya'ya ve nelerin Üçgen'e gideceğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | حتى يحين الموعد ان التزمتم بتعليمات سأخبركم ما الذى يذهب لايطاليا و ما الذى يذهب للمثلث |
O saate kadar, kurallarıma bağlı kalırsanız sizlere nelerin İtalya'ya ve nelerin Üçgen'e gideceğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | الموعد يحين حتى بتعليمات التزمتم ان لايطاليا يذهب الذى ما سأخبركم للمثلث يذهب الذى ما و |
Kızı ve bazı talimatları da var. | Open Subtitles | انها عن ابنتها .. و هي قادمة بتعليمات |
Her şeyi anlatsam, adım adım talimatları yazsam görsellerle desteklesem ve güzelce bir sık sorulan sorular listesi hazırlasam ve tahtalı köyü boylasam da hastalığın çaresi yine benimle ölür. | Open Subtitles | حتى إن أخبرتكم جميعًا وإن زودتكم بتعليمات مفصّلة كاملة مع إيضاح بالرسم وإجابات وافية للأسئة المتكررة بالستمرار لكن إذا لقيت حتفي، فسيموت الترياق معي. |
Bu beyaz telefon çalınca, yeni talimatlarla ben arıyor olacağım. | Open Subtitles | عندما يرن هذا الهاتف الأبيض سيكون أنا بتعليمات جديدة |
Hem de katı talimatlarla. Dinlenin ve rahatlayın. | Open Subtitles | ...بتعليمات صارمة إرتاحي وأسترخي |
30 yıl önce bu güzel kurtçuk kasabaya gelip eski hâllerinde olmayan insanlara bazı talimatlar verdi. | Open Subtitles | قبل ثلاثين عاماً كانت هذه الذئاب تأتي إلى المدينة بتعليمات و توجيهات الجميع الذين إعتادوا أن يكونوا منهم |
Bankama özel talimatlar verdim. | Open Subtitles | لقد قمت بتعليمات محدده مع البنك |
"Umarım olmaz, ama belki bir gün, sana başka talimatlar içeren, ...bir telgraf gönderebilirim". | Open Subtitles | "آمل ألا أفعل، ولكنني قد أرسل لكِ برقية بتعليمات أخرى" |
Rahip bize talimatları adım adım verdi. | Open Subtitles | زوّدنا الراهب بتعليمات تفصيلية على مراحل {\pos(190,180)} |