Fakat İsveçli bir tezgahtar, boş zamanlarında fizik çalışarak, dünyayı değiştirdi. | Open Subtitles | لكنه كان رجل دين سويسرى فى الـ 26 من عمره يعمل على الفيزياء فى وقت فراغه و قام بتغيير العالم |
Ve bu denklem dünyayı değiştirdi. | Open Subtitles | وقامت بتغيير العالم. |
Belki şansımız varsa dünyayı değiştirecek olan onlardır. | Open Subtitles | ربما, لو كنا جميعًا محظوظين، *العم فرانك* فهم من سيقوم بتغيير العالم. |
Bir yerde dünyayı değiştirecek bir şey olacak. | Open Subtitles | فقط أن شيئاً ما في مكان سوف يقع... كفيل بتغيير العالم بأسره |
Ufak olabilirler ama iki milyar yıllık tarihleri boyunca onlar tam anlamıyla dünyayı değiştirdiler. | Open Subtitles | قد يكونون صغاراً، لكن على مدار تاريخهم ذو البليوني عام قد قامو بتغيير العالم. |
Ve besince zengin birkaç ot türü bir hayvanla arasında bir ilişki geliştirdi ve ikisi birlikte dünyayı değiştirdiler. | Open Subtitles | وقليل من الأعشاب ، غنيّة بالمواد الغذائية المناسبة قد طوّرت علاقة مع أحد الحيوانات ومع بعضهما ، قاما بتغيير العالم |
Çillerin ve dünyayı değiştirecek hayallerin. | Open Subtitles | نمشكِ... أحلامك الكبيرة بتغيير العالم. |
Bu bildiğimiz dünyayı değiştirecek, devrim yapacak bir ürün. | Open Subtitles | هذا ! هذا منتج جديد... سيقوم بتغيير العالم... |
Bu dünyayı değiştirecek. | Open Subtitles | -سيقوم بتغيير العالم . |