Her neyse, ona günün geri kalanı için izin almasını söyledim ama okulun ilk gününü kaçırmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | وعلى أيّة حال، أخبرتها أنها بوسعها أخذ بقية اليوم للراحة لكنها قالت أنها لا ترغب بتفويت أول يوم دراسي. |
Şehrin bu bölgesinde bir randevum vardı ve bu toplantıyı da kaçırmak istemedim. | Open Subtitles | كان عندي موعد في هذا الجزء من المدينة و انا بالتأكيد لم ارغب بتفويت هذا الاجتماع |
Lütfen, ayaklarına kapanmak için geldiğini söyleme. Tuvalete gitmem gerek ve bunu kaçırmak istemem. | Open Subtitles | رجاءا لاتخبرني أنك هنا لتتوسلها لانه علي التبول ولا أرغب بتفويت ذلك |
Rahatsızlığımdan ötürü sabahki meclisi bir kez daha kaçırdım. | Open Subtitles | بأخذ مرضي بعين الإعتبار لقد قمتُ بتفويت إجتماع الصباح مرّة أخرى |
Buraya geldiğimden beri üç konser kaçırdım. | Open Subtitles | قمت بتفويت 3 حفلات منذ قدومي إلى هنا. |
Evet, nanitlerle bu kadar yakından çalışma şansını... kaçırmayı istemeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | نعم، كنت أعرف أنّك ما كنت لترغب بتفويت فرصة دراسة النانويتس عن قرب |
Yaklaşın. Utanmayın. Gösteriyi kaçırmak istemezsiniz. | Open Subtitles | اقتربوا، لا تخجلوا لن ترغبون بتفويت العرض |
- Asistanlarımın yanındaysa toplantının daha fazlasını kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، ان كانت هناك مع مقيمي لن اقوم بتفويت هدا الاجتماع اكثر مما فعلت. |
Geçen ay Penny'e bakmanı istemiştik ama sen bira festivalini kaçırmak istememiştin. | Open Subtitles | الشهر الماضي كنا بحاجة .. "لجليسة لـ"بيني "ولكنكِ لم ترغبي بتفويت "مهرجان أكتوبر .. والخميس الماضي |
Ve çabuk dön. Fragmanları kaçırmak istemezsin. | Open Subtitles | وأسرع فأنت لن ترغب بتفويت المقدمه |
- Okul otobüsünü kaçırmak istemeyiz. | Open Subtitles | لن ترغبا بتفويت حافلة المدرسة. |
kaçırmak istemezsin, benden söylemesi. | Open Subtitles | حسنٌ، لن تفكري بتفويت ذلك كذلك |
Eve dönüş biletimizi kaçırmak istemeyiz. | Open Subtitles | لن نرغب بتفويت رحلة عودتنا للديار |
Bunu kaçırmak istemezsin. | Open Subtitles | لن ترغب بتفويت هذا |
Güzelim düğününü kaçırmak istemezsin. | Open Subtitles | لن ترغبي بتفويت زفافكِ الجميل |
# Bu gece zaten çağrını kaçırdım # | Open Subtitles | ♪ لقد قمت بالفعل بتفويت اتصالك الليلة ♪ |
Bir şey falan mı kaçırdım ben? | Open Subtitles | هل قمت بتفويت المحادثه ؟ |
Ben bir şey mi kaçırdım? | Open Subtitles | أقمت بتفويت شيءٍ؟ |
Evet, nanitlerle bu kadar yakından çalışma şansını kaçırmayı istemeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | نعم، كنت أعرف أنّك ما كنت لترغب بتفويت فرصة دراسة النانويتس عن قرب |
Maçı, tiyatroyu, konseri kaçırmayı seçersiniz çünkü çalışıp ailenizin geleceğine yatırım yapmaya karar vermişsinizdir. | Open Subtitles | اتخاذ قرار بتفويت مباراة في الكرة، أو مسرحية، أو حفلة موسيقية، لأن المرء عازم على العمل وتوظيف طاقاته من أجل مستقبل عائلته . |