"بتلك السرعة" - Translation from Arabic to Turkish

• o kadar hızlı
• bu kadar hızlı
• o kadar çabuk
• Bu kadar çabuk
• Acele etme
• kadar erken
• O kadar da hızlı
• çok hızlı
• hızlı hareket
• kadar hızlı bir

Hızını azaltman lâzım. o kadar hızlı gitmek tehlikelidir.
عليك أن تقود ببطء، من الخطر القيادة بتلك السرعة

Hiç o kadar hızlı giyinen birini görmemiştim.
لم أرى شخصاً في حياتي يلبس الملابس بتلك السرعة

İkinci olarak, bu söylentiyi nasıl bu kadar hızlı yaydığını bilmiyorum
ثانيا، أنا لا أعرف كيف يمكنك أن تنشر الإشاعة بتلك السرعة

Onun görelilik teoremi hiçbir şeyin bu kadar hızlı gidemeyeceğini söylüyordu.
نظريته للنسبية قالت انه لا شيء يُمكنه أَن يسافر بتلك السرعة

O fotoğrafı o kadar çabuk nasıl buldun, hala anlayabilmiş değilim.
لا زلت لا أدري كيف عثرتَ على الصورة بتلك السرعة.

Nasıl Bu kadar çabuk geldin? Seni biraz pataklamam gerekecek.
كيف أتيت إلى هنا بتلك السرعة, سأضطر لأن أبرحك ضرباً

Lütfen.o kadar hızlı sevişmek için fazla eski kafalılar.
بالله عليك الانجليزات مقفولات لتضاجعهن بتلك السرعة

Um, onu o kadar hızlı içmemen lazımdı.
كن من الأجدر أن لا تشربي ذلك بتلك السرعة

o kadar hızlı çıkmış olamazlar. Silahlar orada bir yerde.
لم يتمكنوا من إخراجهم بتلك السرعة إن الأسلحة في مكانٍ ما هنالك

Araları 300 kilometre. Sen bile o kadar hızlı araba kullanamazsın.
وهي تبعد 320 كم، حتى أنت لا يمكنك القيادة بتلك السرعة أيّها الرئيس.

o kadar hızlı değildim bile.Aptal amerikalı falan da sanma beni
لا لن أهدأ لم أكن أقود بتلك السرعة وربما أكون أمريكية غبية بالنسبة لك ولكنني لستُ بهذا الغباء

Bir mayının patlama hızı saniyede 1,2 km. Ve biz o kadar hızlı değiliz.
سرعة الإنفجار تتجاوز أربعة آلاف قدم في الثانية الواحدة، ولسنا بتلك السرعة.

Benim anlamadığım şey, bu kadar hızlı bir şekilde nasıl yerimizi buldular?
أتعرف ما لا أفهمه هو كيف عرفوا جميعاً بالتحديد مكاننا بتلك السرعة

Sen kung fu yaparken bile bu kadar hızlı olmadın.
إنكي لا تكونين بتلك السرعة أثناء الكونغ فو.

Tek eliyle bu kadar hızlı yazabiliyor mu?
واو, يمكنها الكتابة بتلك السرعة بيد واحدة؟

Ondan beri, hakkımdaki her hikaye, nasıl bu kadar hızlı tırmandığımı açıklamaya kalktı.
و منذ ذلك, كل قصة تحاول أن تفسر كيف وصلتُ بتلك السرعة

Normal bir insan böyle bir sakatlığı, bu kadar hızlı bir şekilde atlatamaz.
لمْ يعد أحد ابداً من الإصابة كما تعلم ، تلك الإصابة خصوص بتلك السرعة

Duyduklarima göre o kadar çabuk olmayacakmis ya da hiç olmayacakmis da.
لأنّ ممّا سمعت، لن يكون بتلك السرعة... أو لن يأتي إطلاقاً.

Yani, Deniz Aslanları ikilisi Bu kadar çabuk nasıl girdi, merak ediyorum.
اني اتعجب كيف لإسود البحر تلك ان يتم قبولها بتلك السرعة ؟

Acele etme. Acele etme.
.ليس بتلك السرعة، ليس بتلك السرعة

Bunu bu kadar erken beklemiyordum Harry.
لم اتوقع هذا بتلك السرعة يا هاري , اعني ليس بعد

Tecavüz ilaçları hızlıdır ama O kadar da hızlı değildir.
مخدر الاغتصاب سريع لكنه ليس بتلك السرعة

Keşke dün gece çok hızlı gitmeseydin.
وودت لو أنّك لم تغادري بتلك السرعة ليلة البارحة

O tabağı o kaşıkla sıyırdığından bu yana bu kadar hızlı hareket eden bir şey görmemiştim.
لم أرى شيئا يتحرك بتلك السرعة منذ هروب ذلك الصحن مع تلك الملعقة