Siz emri verdiğinizde kılıçlarımızın kafalarını keseceğini o anda Tanrı'sız kalacağımızı biliyordu. | Open Subtitles | ذلك أنها علِمت، أنك عندما أصدرت الأمر وأن نصال سيوفنا ستدق أعناقهم أننا بتلك اللحظة سنكون بلا أي صلة مع الرب |
Ve bir nedenden dolayı, tam o anda o böcek ilaçlarının hastamızın vücuduna nasıl girdiğini fark ettik. | Open Subtitles | ولسبب معيّن بتلك اللحظة كلانا إكتشف سبب دخول تلك المبيدات الحشرية إلى جسدها |
Hayır, neyse ki o anda yıldızları görüyordu. | Open Subtitles | لا للأسف ، أعتقد أنها . كانت ترى نجوماً بتلك اللحظة |
Tüm hayatım boyunca onlarla birlikteydim ama O an fiziksel benliğim de o eve girdi. | Open Subtitles | لقد كنتُ معهم طوال حياتي، لكن بتلك اللحظة .جسدي كان بالمنزل |
O an, bir insanın bedeninde doğan bir hayvan olduğunu anlamıştı. | Open Subtitles | فهم بتلك اللحظة أنه كان حيوان وُلِدَ في جسد رجل |
Zamanı durdurup oğlumun o anı sonsuza dek yaşamasını isterdim. | Open Subtitles | أردت إيقاف الزمن و ترك ابني يعيش بتلك اللحظة للأبد |
Bir şekilde hep buraya geliyoruz, bu âna. | Open Subtitles | بطريقة ما، نكون دومًا هنا بتلك اللحظة. |
Lakin o anda kıçtaki toplarından biri en olmayacak açıda bir atış yaptı. | Open Subtitles | ولكن بتلك اللحظة أحد مطارديهم الصارمون أطلق طلقة بزاوية لا تصدق |
Ve o anda onlarda yakaladığın gerçekliği sonsuza dek saklarsın. | Open Subtitles | وانك التقطتي حقيقتهم بتلك اللحظة ويمكنك الاحتفاظ بها للابد |
Ama o anda, kıç toplarından biri imkansız bir açıyla ateş etti. | Open Subtitles | ولكن بتلك اللحظة أحد مطارديهم الصارمون أطلق طلقة بزاوية لا تصدق |
Sanki evren o anda evde bulunmamızı istiyor gibiydi. | Open Subtitles | ..وكأن الكون ارادنا ان نكون هناك بتلك اللحظة |
o anda, Berger'in gitmesine izin vermeye hazır olmadığımı biliyordum. | Open Subtitles | بتلك اللحظة, علمت بأني لم اكن مستعده لترك (برغر) يذهب |
Hayır, ben ben terliyordum çünkü tam o anda anlamıştım tam o anda anlamıştım sana ihtiyacım olduğunu ve hayatımda kimseye ihtiyacım olmamıştı. | Open Subtitles | كلا... كنتُ أتصبّب عرقاً لأنّي أدركتُ في تلك اللحظة... أدركتُ بتلك اللحظة أنّي بحاجة إليك. |
Ve o anda Lucille için bir şeyler değişmeye başladı. | Open Subtitles | وبشكلٍ ما، بتلك اللحظة شيئاً تغير عليها |
Ama O an, sadece anın tadını çıkardığını, Kız, ona söylemeye de bilirdi. | Open Subtitles | لقد أستمتع بتلك اللحظة التي أخبرته بأنها ستحضى بالغداء سويًا. |
Onları birlikte gördüğüm O an, midem kalktı. | Open Subtitles | بتلك اللحظة عندما رأيتهما معاً سقطت معدتي |
Onayla. De ki: " Kızım, oradaydım, O an suratımı hançer gibi çizerken, kendisini geri fırlatırken, senin için boşluğu keserken. | TED | قومي بتأكيدها، " ابنتي، لقد وقفت هنا بتلك اللحظة مشهرة في وجهي كالخنجر، قاذفة إياها على نفسها، كي يخلو الحيز من أجلك؟" |
O an, anısının gurur duyması için elimden geleni yapacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | بتلك اللحظة , آقسمت بإن اشرفها مهما كان الثمن -سنجعل ساند فورد عظيمه مره آخرى |
O an, anısının gurur duyması için elimden geleni yapacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | بتلك اللحظة, آقسمت بإن اشرفها مهما كان الثمن -سنجعل ساند فورد عظيمه مره آخرى |
Sadece O an inanılmaz derecede romantik görünmüştü. | Open Subtitles | ذلك فقط ... بدا رومانسياً جداً بتلك اللحظة |
1902'de vahşi bir ayının oyuncak ayıya dönüştüğü o anı düşünün. | TED | لذلك فكروا بتلك اللحظة في العام 1902 مجدداً حين تحول دب مفترس الى دب تيدي. |
Bir sekilde hep buraya geliyoruz, bu âna. | Open Subtitles | بطريقة ما، نكون دومًا هنا بتلك اللحظة. |